Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür
Yaklaşık olarak bir yıldır covid-19 adlı virüsü konuşuyoruz.
Yayıldıkça yayıldı.
Hakkında her şey konuşuldu, tartışıldı!
Aspirinin faydası-mahzuru…
Sarımsağın, baharatların faydalı olup-olmayacağı…
Vitaminlerin, bağışıklık sisteminin virüs üzerinde tesiri…
Sigara dumanından bulaşıp-bulaşmayacağı…
Maske-mesafe-temizlik…
Ulaşım araçları, alışveriş merkezleri…
Camiler, törenler hatta yakın akraba ziyaretleri…
Fakat hiçbir yerde, “kirli havanın covid-19 üzerindeki etkisi”nden bahsedildiğine şahit olmadım.
Bu zıkkımın kökü virüs doğrudan doğruya “NEFES” yoluyla bulaştığına göre, sigara dumanından da bulaşabileceği en yetkili ağızlarca savunulabildiğine hatta Kahramanmaraş’ta açık alanlarda sigara içilmesi yasaklandığına göre, kirli havanın da bu hastalık ve salgın üzerinde bir etkisi olsa gerek!
Şimdi, gündemde İstanbul var… İstanbul’un nüfusu ülke nüfusunun yüzde 20’si olduğu halde, salgına yakalananların yüzde 40’ı İstanbul’daymış!
İstanbul’un en önemli özelliği ne?
Aşırı kalabalık olması… Aşırı trafik tıkanıklığı olması… Dolayısıyla, sakinlerinin de muhtemelen, Türkiye’nin en kirli havasını soluyor olması!