HAKAN ŞÜKÜR GİTTİKÇE VAZİYETE HAKİM OLUYOR

Nazmi HİSARLI - 22.12.2008


Hakan Şükür, yorumcu sıfatıyla, TRT'nin pazar akşamları yayınlanan spor programı “Stadyum”a ilk defa 23 Kasım tarihinde çıkmıştı. Biz de programı baştan sona kadar seyretmiş, izlenimlerimizi 24 Kasım tarihli yazımızda, bu sütunda dile getirmiştik.

O gün, Hakan'ın farklı şeyler söylediğini, futbol dünyamıza yorumcu olarak da katkıda bulunabileceğini ileri sürmüştük. Hatta medyada Hakan'ın yorumculuğuna ve TRT'de çıkmasına yönelik eleştirilere karşı Hakan'ı savunmuştuk.

***

O günden bugüne tam 4 hafta geçmiş. O akşam acemice duran, stüdyoda iğreti oturan, sözleri zor anlaşılan Hakan gitmiş, yerine “40 yıllık konuşmacı ve tartışmacı” olduğu izlenimi veren bir Hakan gelmiş!

Bu kadar kısa süredeki, bu olumlu değişimi takdir etmemek insafsızlık olur! Biz de takdir ediyoruz! Hakan'ın çok üstün bir yetenek olduğunu bütün dünya bir kere daha görüyor!

***

Futbolculuk kariyerinde olduğu gibi, Hakan yorumculuk kariyerinde de hızla yükseliyor. O kadar ki, kendisi daha 4 haftalık bir yorumcu olduğu halde, akşamki programda, 4 konuşmacı içinde en çok konuşan kendisi oldu. Üstelik kendi savunduğu bir fikrin aksine görüş bildirmek isteyen diğer konuşmacıları da susturmaya çalıştı. Bunda da gayet başarılı oldu.

Stadyum” programında, doğal olarak en fazla Galatasaray-Beşiktaş maçı konuşuldu. Bu maçta da en çok tartışılan husus, Beşiktaş'ın kaptanı Delgado'nun ikinci sarı kart sonrasında oyundan atılmasıydı. Çünkü bu kararla Beşiktaş sadece 10 kişi kalmıyor, takımın bel kemiğinden mahrum oluyor ve bütün oyun düzeni bozuluyordu. Eski GS'lı Hakan, Delgado'ya gösterilen ikinci sarı kartta hakemi haklı buluyor. Diğer 3 yorumcu ise kararı “ağır” bulduklarını söylemeye çalışıyorlardı. Fakat Hakan onların sözlerini ağızlarına tıkıyordu. Onlar da fazla ileri gidemiyorlardı. Çünkü herkes Hakan'ın hangi zirvelerden güç aldığını çok iyi biliyor. Hakan da o zirvelere güvendiği için sesini yükselttikçe yükseltiyordu. Akşamki programı ibretle seyrettik. Ömer Üründül, Mehmet Demirkol gibi, Türk futbol yorumculuğunun en önde gelen 40 yıllık yazarları bile Hakan karşısında fazla ileri gidemediler. Hakan'ın, programın esas oğlanı olduğunu kabullenmişler.

Sonra, diğer kanallarda ne konuşuluyor diye baktım. Ulaşabildiğim bütün kanallarda Delgado'ya gösterilen 2'nci sarı kartın “ağır” bir karar olduğunda görüş birliği vardı. Herkes fikrini özgürce dile getirebiliyordu. Tabii karşılarında Hakan yoktu!

***

Anlaşılıyor ki Hakan, çok yakında spor dünyasında Hınçal Uluç'u bile geride ve gölgede bırakacak bir yorumcu olacak!

Yine pek yakında, hakan TRT'nin spor konusundaki tek ve geniş yetkilerle donatılmış patronu olursa hiç şaşırmayacağım!

Tarih: 22.12.2008 Okunma: 802

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?