Bu dünyada herkese yer var
Bu bir KARŞI saldırı!
Nefsi müdafaa!
Ekoloji; çevre bilimi…
Tabiat ana anlamında da kullanılabiliyor…
Tabiat; yerküre, atmosfer…
Yerküre; mavi-yeşil gezegen… Okyanuslar, denizler, göller, akarsular, ormanlar, dağlar, ovalar, bitkiler, hayvanlar…
Cennet misâli mavi-yeşil gezegenimiz, en az iki asırdır, ekonominin saldırısı altında…
Benim de 11 sene evvel aralarına katıldığım ÇEVRECİLER, en az yarım asırdır feryat-figan halinde: “Bu kadar hırs yapmayın, bu kadar aç gözlü olmayın, kaynakları bu kadar hızla tüketmeyin, havayı, suyu, toprağı kirletmeyin, küreyi ısıtmayın”!
“Okyanusun feryadı, tabiat ananın çığlıkları” evreni kapladı!
Dinletemedik!
Kimse duymak istemdi.
İhtiyacımızdan çok çok çok fazla ürettik… Kaynakları tükettik… Akıl almaz bir İSRAF çukuruna yuvarlandık!
Aşırı üretir ve tüketirken ormanları yaktık, yıktık, kül ettik…
Gölleri kuruttuk, denizleri, okyanusları kirlettik.
Dağları, ovaları, toprakları tahrip ettik, zehirledik.
Hava o kadar kirlendi, oksijen o kadar azaldı ki nefes alamayacak hale geldik!
Ama cüzdanlarımız, banka hesaplarımız kabardı, şişti.
Yüzbinlerce milyonerimiz var… Türkiye’deki, sadece döviz mevduatı 200 milyar dolara yakın. Bu, asla lâzım olmayacak kadar büyük bir parasal zenginlik demek. Elbette bunun karşılığında yerkürenin tahrip edilmesi, kaynakların aşırı tüketilmesi demek! Bu lüzumsuz birikim, dünya çapında trilyonlarca dolar büyüklüğünde… Yerkürenin nasıl tüketildiğini, mahvedildiğini hesap edin!