SADECE DÜŞÜNÜN...54...

Özgür DENİZ - 12.11.2020

Gerçek din göründüğü vakit emin olun ve inanın ki, tüm tarikatlar, tüm cemaatler yahut din kendisine payanda kılınmış kapitalist sömürü düzenleri görünmez olacaklardır yahutta görünür olacaklarsa bile daha farklı şekilde görünmek zorunda kalacaklardır. Çünkü müntesipleri bu yapıları amansızca sorgulayacaklardır. Zira bunlar gerçek dinin önünde barikattırlar ve dinin önünü kapamaktadırlar, dini görünmez kılmaktadırlar. Dinin kabuğuna göre hareket edip, bizlere de o kabuğu sunmaktadırlar, anlatmaktadırlar. Bir tarafta insanlar vardır, diğer tarafta gerçek din vardır, tam ortada da bunlar bulunmaktadırlar. Ve insanlar bakmak isteseler bile bir türlü gerçek dini görememektedirler. Gerçekten dinden niçin bu kadar korkulur ya da işte dinin özü, gerçeği budur diye niçin söylenmez inanın sorgulanması gereken bir durumdur. Şayet dini savunan biriyseniz, dinden korkmazsınız öyle ya. Öyle değil mi yoksa? Elbette kendimce çıkarımlarım vardır ve isabetlidir de ama insanlar açısından sorgulanmalıdır bu durum. İnsanlık tarihi boyunca, din, maalesef kahir ekseriyetle, sekter, alık, bön ve mutaassıp taraflarca yorumlanmıştır ve o yorumlanmış hâliyle de bugüne tevarüs etmiştir, bir nevi Atalar dini olarak bugüne ulaşmıştır o yorumlar. Ve bizler o yorumlara din telakkimizi tayin etmekteyiz. Velakin bu çevrelerin tam karşılarında da kuşkusuz dini kabuğuna göre değilde, özüne göre izah edenler, olduğu haliyle ortaya koyanlar olmuşlardır. Yani adalet yönüyle, ahlak yönüyle, erdem yönüyle, hürriyet, uhuvvet, müsavat yönüyle de yorumlayıp insanlığın kurtuluşuna vesile kılacak şekilde izah edenler olmuşlardır ama bu taraf ne hazindir ki hep azınlıkta kalmışlardır, bu sebeple de Ata dini gerçek dine tabir caizse galebe çalmış ve insanlığın kaderini belirleme de etkin rol oynamıştır ve bugün de hâkimiyetini sürdüren bu dindir işte. Peki, bizi ve tüm insanlığı kurtaracak olan din bu din midir? Eğer bugün gerçek dinin müntesipleri olmuş olsaydık, dinden bahsedenlerin büyük yanlışlarını ve aldatmacalarını doğru ittihaz edip onlara inanır mıydık, dinden bahsediyorlar diye onları sorgulamadan geçip gider miydik? Onların her yaptıkları doğrudur telakkisiyle hareket eder miydik? Karşımıza bir şebek çıkıyor, dilediğince davranıyor, bizi mal yerine koyuyor ama güya din tandanslı diye ona inanıyoruz ve eyvallah ediyoruz. Zararı kim görüyor? Biz. Niye? Aptal olduğumuz için. Oysa bana ne kardeşim senin dininden, önce insan ol, insan gibi hareket et, beni aldatma, yaptığını insan gibi yap, ondan sonra karşıma çık ve dinden söz et diyemiyoruz.

Tarih: 12.11.2020 Okunma: 470

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?