Bakınız insançocukları! Lütfen
bendenizi yanlış anlamayınız. Söylediklerim farklı şekilde makes bulmasın
indinizde. Zira bendenizin kavgam kesinlikle sizlerle ve toplumla değildir.
Bendenizin kavgam politikacılarla, âlimlerle, şeyhlerle, kompradorlarla ve aydınlarladır,
daha doğrusu bunların tefessüh etmiş ahlaklarıyla, çürümüş zihniyetleriyledir.
Çünkü insanlığı uyutanlar, uyuşturanlar, aldatanlar, yönlendirenler,
sömürülmesine imkân tanıyanlar bu zümrelerdir. Bunlar gerçekten onurlu insanlar
olarak var olsunlar ve yaşasınlar, bu toplum ve insanlık on yılda kat edeceği
yolu bir yılda kat eder. Bu yüzden de dünden bugüne kavgam bu alanlarda ki
şebekelerledir. Yine fert olarak buralarda asaletleriyle tebeyyün etmiş ve
onurlarıyla yaşıyor olanlarla da değildir kavgam. Hülasa; insanlık merhalesine
mülaki olamamışlarladır kavgam. Ha bazen naçizane önerilerim elbette
olmaktadır, onlar da yekpare insanlaradır tefrik etmeden. İstiyorum ki,
mevzubahis zümreler onurlu olsunlar, onurlu yaşasınlar, insanlığı onurluca
sahih bilgiyle aydınlatsınlar ve insanlığa onurlu şekilde hizmette bulunsunlar.
Ama böyle yapmıyorlar. Geçelim! Bu ülkede mezkûr zümreler vatanseverse,
bendeniz kesin olarak vatan hainiyim. Yemin ederim yazık günah ya. Bu ülkeye,
bu millete, gençliğe ve dahi insanlığa yazık ediyoruz. Övgüyle, sövgüyle
ömrümüzü heder ediyoruz, ya bilgi nerede, kimde? Sürekli bir hır gür, ne zaman
insanca yapmamız gerekenleri yapacaz? Bir nesli resmen ve alenen yok ettik ve
yok etmeye de devam ediyoruz. Hiçbir şey bilmiyoruz ve insançocuklarının da
bilmelerini istemiyoruz. Çünkü cehaletten besleniyoruz, cehaletle yönetiyoruz. Önyargıyla
reddedip kabul ediyoruz önümüze konulanları da. Oysa bilerek reddedilip kabul edilmelidir
önümüze konulan şeyler. Ama bilgimiz olmayınca başka ne yapabiliriz? Bu yüzden
bir şeyi mutlaka bilmeliyiz. Yani sahih ve sağlam bilgiye dayanmalıdır
öğrendiklerimiz. Zira müzakerenin ve ortak noktayı bulmanın önkoşulu da budur.
Her şeyi karıştırmışız, karıştırdıklarımızla insanlarında kafalarını karıştırıyoruz
ve buradan ucuz, basit, küçük çıkarlarımızı temin yoluna gidiyoruz. Bildiğimizi
sanarak yaşayıp gidiyoruz ve bu bizi mahvediyor. Çünkü bilmeyen eyleyemez.
Eylemeyen ilerleyemez. Birileri terakki kaydettiğimizi söyleyebilir velakin
söylemekle olan bir şey değildir bu. Bilakis hala aynın yerdeyiz, dahası
tereddi ve tedenni kaydetmiş durumdayız. Yazıklar olsun!
SADECE DÜŞÜNÜN...62...
Özgür DENİZ - 26.11.2020
Tarih: 26.11.2020
Okunma: 329
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.