Öğren, öğren, öğren ama öğrendiklerini
dağıtmadan öl! Bunu mu istiyoruz? Hayır, öğreniyorsak, ölmeden,
öğrendiklerimizi paylaşmalıyız. Bir saniye sonra düşüvermeyeceğimizin garantisi
var mı, bu garantiyi verebilecek var mı? Hesap vereceğiz kardeşim, seninle
vermeyeceğim o hesabı, tek başıma vereceğim, nerede vereceksem. Ki, kendinde
öylesin ama anlamayacak kadar alıksın, bönsün, sektersin, dar kafalısın. O
zaman konuşmaya da cüretin, cesaretin olmayacak, tabi abuk sabuk konuşmaya.
Eskiyi özlüyorum kardeşim. Yeniye düşman değilim ama yeniyi sevmiyorum. Çünkü
her yeni yedi bitirdi bizi. Her yeni gün kara bir gün oldu bize. Güneş doğmadı
gündüzümüze, ay görünmedi gecemizde. Kardeşim oku deniyor okuyorum, düşün
deniyor düşünüyorum, sor deniyor soruyorum, sorgula deniyor sorguluyorum, eyle
deniyor eyliyorum. Yapmayayım mı? Birilerinin kölesi miyim ki, hayatımızı
dizayn etmeye yelteniyorlar? Niçin oturup konuşmayı denemiyoruz, fikirler
üzerinde müzakere yapmıyoruz? Herkes bildiği gibi yaşayacak, eyleyecek,
umarsızca konuşacak, hareket edecek ama biz olabildiğince duyarlı olacaz, bin
düşünüp bir konuşacaz öyle mi? Hayır kardeşim etkiye tepkisiz kalmayacağız, bir
etkiye bin tepkimiz olacak. Gizli planları deşifre edeceğiz, yanlışı ifşa
edeceğiz, kötüyü iyi diye göstertmeyeceğiz, yalancıyı ifşa edeceğiz. Bu bizim
hakkımız. Göz göre göre haklarımızı çaldırtmayacağız. Arsızı, hırsızı, yüzsüzü,
şerefsizi halk meydanın ortasına çıkaracağız. İnsanlar sefalet içinde yaşayacak
ama hiç olmayacak şeylere benim hakkım akacak, hayatımdan çalınacak, bana acılar
kalacak, bunu mu istiyoruz? Böylesi bir zillete eyvallah etmeyeceğiz. Çünkü biz
şerefli var olduk ve şerefli yaşayacağız, ölürken de şerefimizle dimdik
öleceğiz, hayat ve insanlık bu kafanın eğildiğine, bu gövdenin süründüğüne, bu
varlığın onurunun düştüğüne şahitlik edemeyecek! Kimse de çıkıp bu insan;
şerefsiz, alçak, adi, soysuz, namussuz, ahlaksız, pezevenk biriydi, itin tekiydi
diyemeyecek ardımızdan, mezarımıza tükürülmeyecek. Tek bir kişi çıkıpta, hep
onurlu hayat istedi ama onursuzca yaşadı diyemeyecek. İstediğimiz hayatı, tüm
beynimizle, ruhumuzla, gövdemizle, fikrimizle ve dahi eylemlerimizle
istediğimizi, sahtekârlık yapmadığımızı herkes görecek. Kimsenin yaşamına
karışmıyorsak, kimse de bizim yaşamımıza karışamayacak ama bizi de ilgilendiren,
etkileyen şeylere de duyarsız kalmayacağız, karışacağız elbette. Her şeyin
hesabını soracağız. Birilerinin işlediği günahın, suçun, yanlışın bedelini biz
ödemek zorunda değiliz. Herkes kendisi ödeyecek, ödemeli, işlediği günahın ve
suçların bedelini. Yalanlara kanmayacağız, bizim ağzımızdan çıktı diye. Kuru
kuruya inanmayacağız kimseye bizden diye. Düşünecez, soracaz, sorgulayacaz
acımasızca, amansızca. Filmlerle, boş sözlerle, kimliklerle uyuşmayacağız,
uyumayacağız, sürüleşmeyeceğiz. Yanlış yapana yol vereceğiz ki, haddini bilsin
ve kesilen cezayı unutup ta bir daha şerefsizlik yapamasın. Ne kadar yanlış
yapsam da, yine de eşşek gibi bana geleceksiniz diye ahlaksızca düşünmesin
kimse. Lütfen İNSANLIK lütfen! Ayrıca unutma ve lütfen aklından çıkarma; HAYAT,
film değil gerçektir, filmi izliyorsun ama hayatı yaşıyorsun yani film uçup
gidiyor ama hayat sana dokunuyor, bu yüzden filmlerle uyuşma, yaşadıklarını
gör, anla, hisset ve UYAN! Silaha güvenme, dayanma; kafana güven ve dayan ve
kafasına güvenenlere gönlünü ver, çünkü ancak onlardır ki düş sahipleridirler
ve sana güzel bir dünya verebilirler. Bizi DÜŞÜNMEK kurtaracaktır, sadece
DÜŞÜNMEK. Düşünürsek gerçeği buluruz, gerçeği bulursak, yalanı ve yalancıyı
fark ederiz, bunu yapabilirsek karanlıktan aydınlığa çıkarız. Ama irademizi
namusluca ortaya koymamız iktiza eder. Düşünüp karar verecek, kararıyla
kaderini çizecek olanlar bizler kendimiziz. Layığımız ne ise biz bulacağız. Kardeşiniz
her türlü yalanı sonsuz rahatlıkla kardeşliğinize dayanarak ve inanacağınızı
bilerek söyler ama hep başkalarını yalancılıkla suçlar. Gözlerinizin içine baka
baka söylenen büyük yalanlara inanmayın, ta ki kardeşiniz dahi söylese. Çünkü o
yalanlardır ki, sizi onursuzca yaşama mahkûm etmektedir. Ya onurlu yaşam ya da onursuzluk!
SADECE DÜŞÜNÜN...70...
Özgür DENİZ - 04.12.2020
Tarih: 04.12.2020
Okunma: 419
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.