İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...2...

Özgür DENİZ - 09.12.2020

Maalesef, hakikatin öldüğü, hatta bizzat insan eliyle öldürüldüğü bir dünyada bulunmaktayız. Çünkü insançocukları olarak hakikatten korkuyoruz, binaenaleyh korktuğumuz hakikate düşman oluyoruz. Tabi bizi korkutan nedir onu da söylemliyiz. Elbette adaletten yoksun kuvvettir (((kendimiz için değil hepimiz için söylüyorum bunu, çünkü insan elinin ürünü olan düzenlerin hepsi hakikatten ürkerler ve hakikate ancak kendilerini onaylayacakları kadarıyla müsaade ederler, hakikat ise tahrif ve tahrip edilmeden hiçbir yanlışa, yalana onay vermez, veremez, bu da ayrı bir hakikattir))). Bu yüzden de hakikate erişeceğimiz tüm noktalardan uzak duruyoruz ve herkesinde uzak durması için elimizden geleni yapıyoruz. Zira tüm işlerimizi hakikati gizleyerek ve yalanlarla aldatarak yürütüyoruz. Çünkü hakikat ortaya çıkarsa bizim yalan olduğumuzun çırılçıplak görüneceği endişesiyle bitevi karanlığın içinde yaşamaya, karanlığın krallığını oynamaya, karanlıkta yaşatmaya mahkûm ediyoruz kendimizi ve herkesi. Hakikate dokunmamak için, ne kadar dolambaçlı yol varsa oralardan yürümeye çalışıyoruz. Zira hakikatin önüne insan eliyle yazılan şudur; ‘’dokunma yanarsın!’’ Kim dokunabilir ki gayrı hakikate? Öyleyse kendimize kendimizin uydurduğu ve mutmain olacağımız ve dahi bizi onaylayacak hakikatler peşine düşüyoruz. İşte bizim derdimiz, tam da böylesi bir inhiraftan kurtulmaktır ve şayet kabilse, elimizden geliyorsa ışık yakmaktır, insanlığı hakikatle buluşturmaktır. Tenkidimiz tashihimizdir! Eğer ki boyun büker, eyvallah eder, böyle gelmiş böyle gider dersek, daha çok çırpınırız düzlüğe erişmek için. Ama bu arada bir daha hiçbir zaman tashihin bile kabil olamayacağı bir noktaya geliriz ki, nedametler de fayda etmez. Terakki kaydetmenin, tekâmül etmenin ve kâmil bir insan olmanın olmazsa olmaz yegâne önkoşulu hakikatle buluşmaktır, kucaklaşmaktır, hakikatin önünde ne varsa silip, süpürüp atmaktır, bu her ne ise behemehâl yapmaktır. İnsanlığın yanlışlarını tashihi kabil olmayan bir raddeye ulaştırmamalıyız. Bu meyanda ve bağlamda, ilk evvelinde tashih ettirmemiz, tekâmüle erdirmemiz, inkişaf ettirmemiz ve kemale erdirmemiz iktiza eden ilk varlık kendimiziz ve her şeye de kendimizden başlamalıyız, zira böylesi bir şeyde muvaffak olabileceğimiz ilk olgu kendimiziz, kendimizde başarı kaydedemezsek, dışımızda başarı kaydetmemiz kabil olamaz. Öyleyse, hakikati örtmeye çalışanlara inat biz hakikatin üzerini açmaya ve hakikatin bilgisine erişmeye ikdam etmeliyiz behemehâl ve öz-eleştiriden de hiçbir zaman, hiçbir şekilde endişe ve imtina etmemeliyiz, bilakis memnun olmalıyız.

Tarih: 09.12.2020 Okunma: 421

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İ. Hakkı Cengiz

09.12.2020 - 12:43

Hakikatin hakikatini bütün veçheleriyle çarpıcı bir biçimde özetlemişsin. Evet, önce kendimizden işe başlamalıyız. Kalemine, yüreğine sağlık. Selâmlar...

Özgür Deniz

10.12.2020 - 12:06

Eyvallah inşaAllah saygıdeğer paşam. Aynı duygu ve düşüncelerle tüm kalbimle bilincimle içtenliğimle samimiyetimle benliğimle sonsuz teşekkürler ve bilmukabele inşaAllah. Derin saygılar saygıdeğer paşam.