BEYİN KİRAYA VERİLİRSE
Bir mülkün, bir konutun, bir taşıtın, bir diplomanın,
devre mülkün, ya da benzeri her hangi bir şeyin sahibi tarafından, başkasına bir süre için verilen,karşılığında istenen ya da ödenen paraya kira deniyor.
Kiralanan her şeyin mutlaka bir bedeli olur. Bizim
necip milletimiz, eğer orantısız bir iş veya olay karşısında, kendinin dinlenmediğini
görünce veya hiçbir şeyden haberi olmama durumu için ‘’Aklını kiraya mı verdin ‘’der. Ne güzel bir ironidir bu. Ama o kadar
da gerçeklik payı vardır ülkemizde ne yazık ki.
Geçen gün sosyal medyada ki bir paylaşımda, bir
gurbetçi genç bir kadının tiyatrocu ve yazar Hilal Nesin’le yaptığı röportajı
dikkatimi çekti. Aynen yazıyorum.
HN-Ekonomik
kriz var mı?
-Ne ekonomik krizi?
-Ben bugün 200€ bozdurdum. Sabahtan beri alıyom bitmiyor.
İnsanlar ekonomik kriz diyor ben şaşırıp kalıyorum.
-Yurt dışından geldim Almanya’da yaşıyorum.
-İnsanlar yalan söylüyor nankör.
-Bak! Ben bunu ben Almanya’da almaya kalksam, en kötü
kazak yani giyinemiyosun, her yanı dökülen bir kazak o bile 20 €.
Türkiye’den 50 TL ‘ye kazak aldım. Öyle kriz falan
yok. Türkiye’yi kıskanıyorlar.
HN-Türkiye’de
asgari ücret ne kadardır?
-Askerlerin ne kadar ücret aldığını bilmiyom. Almanya’daki
askerler ücret alıyor mu bilmiyom ama onu sormadım. Belki sorsam bilirdim.
-Türkiye’de askerler ücret alıyor ama vatan için yapıyorlarsa,
inşallah asgari ücret almıyorlardır. Çünkü insan vatanını seviyorsa ücret
almadan askerlik yapsın diye, kendim öyle düşünüyom. Ücret almadan. Gerek yok
diyom ben.
HN-Almanya’da
asgari ücret yani, en düşük ücret ne kadar?
-Onu anlamadım. Asgari şeyi ney ücret!
- Maaş mı diyon?
HN-En
düşük maaş ne kadar?
-Ben kendim kasiyerim. 1700 € alıyom.
-Bu asgari ücret!
-Siz ona asgari ücret diyosunuz.
-Ama ben görüyosun geliyom, Türkiye’den alış veriş
yapıyorum.
-Vatanımı sevdiğim için. Çünkü Türkiye ‘ye gelsin diyom
kendi kazancım. Biliyon! Herkes öyle dese, kalkınır ülkemiz.
HN-Yani
ben şöyle anlıyorum. Almanya’da yaşıyorsunuz Türkiye ‘de ekonomik kriz yok.
Türkiye çok iyi durumda.
-Türkiye’yi kıskanıyolar. Türkiye’de ekonomik kriz
yok.
- Ben uçak bileti aldım 108 €. Gidiş geliş bir de
uçakta portakal suyu veriyolar. Arkadan
hostes soruyo: ‘’bir şey istiyosunuz mu diye !’’
HN-Türkiye’
deki et ücretlerinden bilginiz var mı?
-Ben bakmadım. Ben kazak
falan baktım. Et falan bakmadım.Bilmiyom o yüzden.
HN-Türkiye’ye
dönüp Türkiye de düzenli yaşamak ister misiniz?
-Yok!
-Neden yaşamam!
-Çünkü ben Türkiye’ye para getirdiğim için. Ben
gelirsem Türkiye zarar eder diye şaparım. Gerek yok Türkiye ‘de yaşamaya.
Konuşması ve şivesi bile Almanca ’ya uyum sağlama
gayreti içinde olan bu kardeşimizin verdiği nasihat, aklının egemenliğinden
büyük.
İnsanı yöneten sinir sisteminin baş aktörü elbette beyindir. Beyin: hafıza, yaratıcılık, düşünme, beş duyu merkezimizin işlevlerinin komutası, salgı bezlerimizin çalışması, hareketimiz, bilinç, sanat, sayısal işlem ve fotoğraflama kısacası, insanı insan yapan çok önemli bir organ. Bu kadar işlevi olan organ, kiraya verilirse, determinizm yasası(gerekircilik) bir kez daha varlığını gösteriyor demektir.
Yukarıda ki olayın konusu,
Determinist Filozof Descartes ‘in meşhur ‘’ Düşünüyorum öyleyse varım ‘’ söylemi,
neden-sonuç ilişkisini en iyi anlatan durumdur.
19.12.2020
Lütfiye Kader
Emk. Uzm. Fen Bilimleri Öğretmeni
_