İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...22...

Özgür DENİZ - 01.01.2021

Ey insançocukları! İnsanlık ırmağı akıyor, insanlığı sarsan olaylar vuku buluyor, tarih yeniden yazılıyor ve bizler öylece bakıyoruz. Niye? Söyleyecek sözümüz yok diye. Birbirimizle kavga etmekten, dışımıza bakmaya zamanımız yok. El ele verip ortaya bir şeyler koyacağımıza, ortaya konulmuş ama artık bugün için fazla bir şey anlam ifade etmeyenlerle övünüp duruyoruz. Hicapta duymuyoruz bundan. Üzerimize ölü toprağı serpilmiş sanki. Malayani ile iştigaldeyiz hala. Hala rant peşindeyiz, hala küçük hesaplarla oyalanıyoruz. Yarınları tehlikeye atmaktan hicap duymuyoruz. Bugünden yarınları çalıyoruz. Tarihin akışında edilgen elemanlar gibiyiz, hiçbir müdahalede bulunamıyoruz. Nedendir, niçindir, sormuyor muyuz bunu kendi kendimize? Basiretimiz bağlanmış sanki, hiçbir şeyi öngöremiyoruz, ileriye matuf planlar ortaya koyamıyoruz, münhasıran akışa kapılmış gidiyoruz. Hala insiyaki davranışlar sergiliyoruz, sanki aklımız tatile çıkmış. Gizli bir network tüm insanlığı sarmak için dünya krallığı peşinde sessizce netameli planlar yaparken bizler dünyalık çıkarlarımız peşinde bitkin düşmüşüz. Bizleri opsiyonsuz bırakmak ve kendi dikte ettikleri yaşama mahkûm kılmak için dört tarafımızdan ihata etmeye çalışıyorlar. Bizler aptalca şeylerle vakit öldürürken, birileri tüm insanlığı robotlaştırmak derdindeler. Ne zaman atacağız üzerimizdeki ölü toprağını? Ne zaman insanlık namına çalışmaya başlayacağız? Ne zaman çıkarlarımızı geri plana atıp, ideallerimizi önümüze koyacağız. Tetebbu edip vakıf olmaktansa, taaccüp edebiliyoruz ancak, sonra da alıkça zırvalar geliyor peşi sıra. Kullanışlı elemanlar oluyoruz ondan sonra da. Bilek gösterisi yapabiliyoruz ancak ama aklımızı ortaya çıkaramıyoruz. Oysa hem yumruğun güçlü hem de aklın kuvvetli olacak ki, yazılan hayatı değil yazdığın hayatı yaşayabilesin. Dövüşebildiğin kadar düşünebileceksin de, işte o zaman yarabilirsin tüm kuşatmaları ve göğüsleyebilirsin tazyikatları. Bilakis, efendilerin badi gardı olabilirsin ancak.  Artık değişelim ve değiştirelim, zamanı gelmedi mi değişimin? Niçin hala aldanıyoruz, aldatılıyoruz? Ne zaman silkinip, kendimize gelip, ayağa kalkıp hesap sormaya başlayacağız her şeyimizi ama her şeyimizi çalanlardan? Şeytanın Allah ile aldatmasına ne zaman dur diyeceğiz? Ne zaman son bulacak kul hakkını acımasızca yemeler, ne zaman son bulacak sonsuz zulümler, ne zaman son bulacak hazinelerimizi yağmalamalar, ne zaman son bulacak dağlarımızı ve ovalarımızı tırmalamalar, ne zaman son bulacak denizlerimizi kirletmeler, ne zaman son bulacak açlık ve sefalet, ne zaman son bulacak kaynaklarımızı köküne kadar kurutmalar, ne zaman son bulacak esaret, ne zaman çözülecek zincirler, zalim savaşlar ne gün bitecek ve barış ne gün gelecek dünyamıza? Artık yeni bir yılda girdi, şimdi yeni bir insan olmanın vakti değil midir?

Tarih: 01.01.2021 Okunma: 403

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?