Biz okumuyoruz ve düşünmüyoruz ey
insançocukları! Bizim en büyük nakısamız ve kusurumuz budur. Meseleyi vuzuha
kavuşturmalıyız ve hastalığı teşhis etmeliyiz ki, tedavisi kabil olabilsin ve
ilaç bulunabilsin hastalığımıza. Bitevi reculiyet gösterisi yapabiliyoruz ama
bir türlü akıl gösterisi yapamıyoruz. Çünkü biz hamasetle ömür tüketmişiz,
aklını kullananların ise ürettiklerini. Velakin dünya da kuru cesaretle ve boş
hamasetle yürümüyor, akıl olmayınca cesaret anlamsız, hamaset faydasız kalıyor.
Artık öyle bir zaman geliyor ki, silahlar bile kifayetsiz kalıyor, ki elan
yaşıyoruz bu gerçekliği, velakin hala ders almıyoruz inanın. Çünkü akıldan
korkuyoruz. Cehaletten besleniyoruz biz. Halkı bile cahil bırakmak için elimizden
geleni ardımıza koymuyoruz. Üstelikte ilime, bilime en büyük değeri veren yüce
kutsallar tavassutu ile cahil bırakıyoruz insançocuklarını. Yemin ediyorum
gerçektir bu. Ki, halkın cehaletinden kazandığımız bunun en büyük hüccetidir. Çünkü
okuyan, bilen, anlayan insanları kandıramayacağımızı, aldatamayacağımızı,
onlara yalanlarımızı yutturmayacağımızı çok iyi biliyoruz. Söyleyin bana, bu
toplum gerçekten aklını kullansaydı, kendisi üzerinden kazananlara bu kadar
boyun eğer, onlara aldanır, kendisinin sömürülmesine sükût eder, ıvır zıvır işlerle
iştigal edenlere eyvallah eder miydi? Mesela, bir bütünün küçücük bir cüzü
olan, üstelikte bütünden kopmuş olan ve kafası da çürük olan birinin yaptığını
bütüne hamletmek ve bu sebeple bütünü tecziye etmek ne kadar zekicedir, bu
sizleri sömürmeye alışmış ve sizleri kandırmaya teşne olanların işine gelmez
mi? Hala mı kandırılacaksınız? Kendileri kokuşmuş olanlar birilerinin de
kokuşmuş olduklarını söylüyorlar, oysa kokuşmuş olan yenilendikten sonra niçin
ona kokuşmuş gözüyle bakalım ki ve yeniyken kokuşmuş olana niçin itibar edelim
ki? Niye anlayamayan bir toplum olduk? Hiç soruyor muyuz bunu kendi kendimize?
Büyükler küçüklere anlamıyorlar diye kızarlar ya kendileri anlıyorlar mı?
Vallahi asıl idraksizler kendileridirler. Bahusus literati kesimidir hiçbir
şeyden çakmayanlar ve anlamayanlar. Ya bugün aydın bildiklerimiz, âlim
bildiklerimiz neyi anlıyorlar ki, zavallı avam anlayacak? Sadece anladığımızı
sanıyoruz ama hiçbir şeyden anlamadığımız eylemlerimizde ortaya dökülüveriyor. Ama
biz düşünmüyoruz, sadece düşündüğümüzü sanıyoruz, bu yüzden de şeylerden hiçbir
şey anlayamıyoruz. Yani Descartes’in dediği gibi düşünüyorum öyleyse varım
demiyoruz, Heidegger’in dediği gibi düşündüğümüzü düşünüyoruz yani
düşündüğümüzü zannediyoruz. Oysa biz gerçekten düşünmeliyiz artık, çünkü vakit
düşünme ve bir yön, yol bulma ve dahi varolma vaktidir. Yarın çok geç olabilir!
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...23...
Özgür DENİZ - 02.01.2021
Tarih: 02.01.2021
Okunma: 493
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.