İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...25...

Özgür DENİZ - 04.01.2021

Niye kendimizi eleştirmekten ve bize yanlışlarımızın söylenmesinden korkuyoruz? İnsan doğruyu görmekten, hatasını bilmekten hazer eder mi ve bunu yapana kızar mı? Böyle yaparsak kaybeden kim olur? Başkalarının hatasını ifşa etmekten, başkalarını eleştirmekten haz aldık ama her zaman. Kendimize iğne batırmaktan korktukta, başkasına çuvaldız saplamaktan zerre hicap duymadık. Ki, bugünlere böyle gelmedik mi? Ne yani zayıfken eleştirmek hakta, güçlüyken eleştirilmek suç mu? Demek ki, güç bozuyormuş o vakit. Oysa böylesi bir durumda, münhasıran birileri değil herkes kaybeder. Bizim tenimiz etten de, başkalarının ki demirden mi? Ya da başkaları başka toplumdan mı? Birilerine sorumluluk veriyoruz ve birileri bizim adımıza sorumluluk deruhte ediyor ama bizim yönelteceğimiz her türlü eleştiriden de azade olmak istiyor. Böyle bir dünya olabilir mi ve böyle bir dünyanın yarınları olabilir mi? Tüm insanlara yazık, günah. Bir emanet vermişsem, günü geldiğinde o emanetin ahvalini sormak en büyük hakkımdır. Ne yani emanetimi dilediğin gibi kullanacaksın ama nasıl kullandığını, ne yaptığını sormayacağım öyle mi? Bilakis sormadığım zaman suçlu olurum ve hiçbir hak iddia edemem ve layık görüldüğüm her şeye de sessiz kalmak zorunda kalırım. Bizler gerçekten iyi ve onurlu bir yaşamı hak etmiyoruz! Etseydik zaten bulurduk! Zira o kalibrede, o yükseklikte insanlar değiliz ve olmadığımızı da hal ve hareketlerimizle kendimiz ortaya koyuyoruz. Bunu tüm kalbimle ve aklımla söylüyorum, söylemekten de zerre imtina etmiyorum ve hicap duymuyorum. Çünkü safi hakikattir bu çıkarımım. Eğer yalan olan bendeniz olsaydım, bunun mutlaka bir emaresi olması iktiza ederdi. Bizler, hakikatin peşinde düşen, hakikati sorgulayan ve sorular sormaktan imtina etmeyen gerçek düşün insanları olsaydık şayet, önümüze konulmuş ve hakikat diye gösterilmiş her şeyi tartışmasız, sorgusuz, sualsiz tolere etmezdik. Ama ne hazindir ki, bizler hakikati sorgulayan değilde önüne konulan yalanları hakikat diye hap gibi yutan insanlar olarak yetiştirildik biat ettiklerimizce. Hakikat diye önüne konanları sorgulayanlar ise daima telin edildi, hainlikle damgalandı ve nihayet susmak zorunda kaldı. Yazık, yemin ediyorum yazık! Cumhuriyetten her ne pahasına olursa olsun taviz vermeyin, vazgeçmeyin lütfen, yoksa karanlıkta boğulursunuz da el uzatanınız olmaz, ömrünüzü acı çekerek, rezil bir şekilde tüketirsiniz. Şeytan ve dostlarının Allah ile aldatmalarına da geçit vermeyin.

Tarih: 04.01.2021 Okunma: 430

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?