Kutsal emir; oku ve düşün diyor. Üstat
Cemil Meriç; düşünceden değil düşüncesizlikten korkmalıyız, düşünceye hürriyet
sonsuz hürriyet diyor. Bir şair; beyne zincir vurulamayacağını, düşüncenin
tutsak olamayacağını ve zincirlerini elbet birgün kıracağını söylüyor. Bir
filozof; sorgulamadığın hiçbir şey kalmasın şu hayatta diyor. Bir aydın;
hakikat güneşinin, düşüncelerin müsademesinden tevlit edeceğini söylüyor. Yalan
mı? Kitap var, gözüm var o kitabı okuyacak. Kafam var. Kafama ulaşan hakikat
var. Kalbim var hakikati hissedecek. Dilim var o hakikati haykıracak. Bunların
hepsi insanca ve insanla ilgili şeyler. Bunlara mugayir mi hareket edeyim? Ama
tutup bir de üstüne kendime insan diyeyim. O kadar kolay ve basit mi insan
olmak? Okuyacam ama okuduklarım beynimde tutsak kalacak. Tükürürüm lan böylesi
aşağılık bir zihniyetin içine. İhanet ediyorsam vurursun zincirleri
bileklerime. İhanet etmiyorsam da haddini ve hududunu bilirsin ve kendine gelir
insan olursun. Ki, yapman gereken de budur zaten. Çünkü hain ben değilim
sensin. Yahut ne yapmalıyım, nasıl yaşamalıyım çıkar söylersin kızaracak yüzün
yoksa. Bildiklerime göre yaşıyorum, karşı çıkıyorsan, yaşamam gereken
bildiklerini söylemek zorundasın o zaman, tabi bildiğin bir şey ve izah
edebilecek zekân varsa. Hem zekâdan yoksunsun, hem saf sektersin, hem de zekâlara
hükmetmeye yeltenecek kadar küstah. Kuvvetimle değil beynimle, kalbimle
çıkıyorum karşınıza. Kaleminde kılıçtan üstün olduğunu biliyorum, hayatta ne
kadarda aksi durum tezahür etmiş ve ediyor olsa da. Ki, elbet birgün kalem
üstünlüğü, zaferini ilan edecektir. O zaman kılıcınız ne yapacaktır, neye
yarayacaktır? Ama bizim kalemimiz sizin kaleminizi mutlaka kıracaktır! Bekleyin
gelmekte olanı…
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...35...
Özgür DENİZ - 14.01.2021
Tarih: 14.01.2021
Okunma: 432
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.