İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...42...

Özgür DENİZ - 21.01.2021

Tarihten de hiç ders almıyoruz. Yatarak, birbirimizle boğuşarak mı tarihe adımızı yazdırdık biz, onca buluşları gerçekleştiren ve çalışmalarıyla dünya bilimine ve ilmine kaynaklık teşkil eden insanlarımız yatarak mı ve birbiriyle boğuşarak mı ürettiler handiyse bugün dünyanın bilimsel alt yapısını teşkil edecek düzeyde olan bilimi? Onlarla güya övünüyoruz ama dönüp kendimize hiç bakmıyoruz. Onları dizilerle anmayı marifet sanıyoruz. onu da tamamen kitleleri manipüle etmek için yapıyoruz, yoksa onlar gibi olduğumuzdan ya da onlar gibi olmak istediğimizden değil. Diziler de adalet var, merhamet var, sevgi var, saygı var ya gerçek dünya da? Oysa bunları dizilerde değil duyumsayarak yaşadığımız gerçek hayatta istiyoruz. Onların yaptıkları kurtarır mı bizi? Kurtarmaz ama hamaset işimize geliyor. Çok yazık çok! Bencilliğin buzlu sularında kulaç atan politikacılar, hakikati haykırmaktan korkan sözde aydınlar, emrolundukaları gibi dosdoğru olmayı beceremeyen ve yaptıkları şey münhasıran malumatfuruşluk olan dahası dini tahrip ve tahrif etmekten başka hiçbir şey yapmayan, çendan uyarı vazifelerini bile yapmaktan imtina eden hatta ve hatta kompradorlara ve politik madrabazlara payandalık yapan sözde âlimler, insanları kendi çıkarları istikametinde manipüle eden köşe kadıları, koltuğunu payidar kılmaktan başka düşündüğü hiçbir şey olmayan bürokratlar, vazifelerini münhasıran insanlık adına yapma derdinden uzak çalışanlar. Biz ne yapıyoruz? Neyi yaşıyoruz gerçekten? Münhasıran çıkarlarımızın peşindeyiz her kesimimizle ve her tarafımızla. Midelerimiz haram dolu. Yemin etsen başın ağrımaz babında değil tüm hissiyatımla ve inancımla söylüyorum; bu toplumun yüzde doksan sekizinin midesi haramla dolu. Dünya nereye koşuyor, biz neredeyiz? Oysa devlet ve millet işbirliği ile daha büyük hedefler belirleyip, ortak aklı çalıştırıp, büyük plan ve projelerle terakki kaydetmemiz iktiza etmiyor mu? İnsanlık için terakki dünyası olan bu dünya niçin bizim için tedenni dünyası oluyor? Niçin malum aşıların özünü tetkik edebilecek düzeyde doktorlarımız yok? Gerçekten vicdanlarımız rahat mı? Vallahi, billahi, tallahi çok basit, ucuz, küçük, ıvır zıvır işlerle iştigal ediyoruz, yaptıklarımızın bir gram bile faydası yok tek bir insana ama kaybımızın tarifi muhal. Herkes dünya çıkarının peşine düşmüş, hakikati öldürmüş ya da örtmüş, öylece kendi bencil hesaplarıyla oyalanıp duruyor. Yanlışa yanlış diyemiyor, çünkü korkuyor, çünkü kaybedeceği kadar çok şey kazanmış, elde ettiği nice maddiyat var. Böyle olunca da hakikati söylemeye dili varmıyor ama göz göre göre yanlış yapıyor, yanlışa müzahir oluyor. Ne zamana kadar? Yarınların bizim üzerimizde münhasıran maddi hakkı yok, manevi hakkı da var unutmayın! Ve artık lütfen hep birlikte insanlığa dönelim, ortak akıl ve ortak vicdan ekseninde hareket edelim. Bu ülkeyi karanlığın kâbusundan kurtaralım ve aydınlığa kavuşturalım. Bizim de insanımız değerli diyebilelim.

Tarih: 21.01.2021 Okunma: 358

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?