VATAN HAİNİ...

Özgür DENİZ - 24.01.2021

Emrolunduğun gibi dosdoğru olmak demek; hakikati eğip bükmeden, batılla örtmeden, amasız ve fakatsız olduğu gibi ortaya koymak, masivaya dair tüm şeyleri, ortaya konan ve kendisinden başka hiçbir hakiki hakem olmayan bu hakikate göre teşrih masasına yatırmak ve dip derinliğine dek namusluca tetkik etmektir ve aklın varoluş ereği de, gerçek işlevi de budur. Aklın kararı da kesindir ve şöylesi, böylesi yoktur, olamaz. Geçelim! Devlet dediğimiz şey, üzerinde yaşadığımız ruy-i zeminde herkesin ortak iradesinin tecellisi ve herkesin tek tek ruhlarının tek bir büyük ruh halinde tezahürü olduğuna göre, herkese ait olan bir organizasyon demektir, öyleyse herkesi temsil eden ve herkesin temsil edildiği yegâne yerdir. Yani devlet herkesindir, birilerinin değil. Fikri planda doğru mudur bu? Kesinlikle doğrudur. Şayet fikri planda yanlış ise, fikri planda doğruluğunun yine fikri planda yanlışlanması iktiza eder. Tabi yanlışlamaya kafa ve yürek kifayet ederse. Bilakis kuru kuruya yanlış demekle, doğru olan bir şey yanlış olarak görülemez. Doğruysa da, şöyle böyle diyerek eğriltilemez ve eğriltilerek yanlış hareketlere altyapı teşkil etmesine yol verilemez. Fikrin gücüyle meydana çıkıldığı yerde yumruk gücüne lüzum olur mu? Ruha değmeyen gücün tesiri olur mu? Fikir cesurların, yumruk acizlerin, zavallıların ilticagâhıdır. Fikren kifayetsiz olunan yerde, yumruk gücü fikre kifayet kesbettirmez. Zaten bizim de fikirden başka iltica edeceğimiz hiçbir kalemiz yoktur. Üzerine yemin edilen kalemden başka tutunacağımız dalımız da yoktur. Geçelim! Öyleyse devletin temsil ettiği ve sahip olduğu her şey devletin her bir vatandaşına ait demektir ve devletin her bir vatandaşına ait olan bir şey üzerinde herkesin hakkı vardır. Zira devlete ait olan ne varsa, vatandaşa ait olanların toplamıdır. Binaenaleyh, devlet dediğimiz şeyin yani ortak vicdanın madde planındaki tecellisi olan organizasyonun kasası; öksüz yetim, garip guraba, varsıl yoksul, amir memur, güçlü zayıf,  yöneten yönetilen, hiçbir ayrım olmaksızın herkesin kasasıdır ve devletin kontrolünde bulunan ama herkesin ortak kasası olan o kasadan bir kuruş dahi olsa, hak etmediğini bildiği ve hissettiği ve hak edecek hiçbir şey yapmadığı halde, bile bile, göre göre, farkında ve bilincinde ola ola o bir kuruşu yiyen, başkalarına yediren, yenilmesine göz yuman her kim olursa olsun, şeksiz ve şüphesiz ve dahi önkoşulsuz, vatan hainidir, alçakların en alçağıdır. Binaenaleyh, devlet hazinesinden, dolaylı ya da dolaysız olarak bir kuruş çalan, çaldıran, çalınmasına göz yuman en gerçek vatan haini olduğu için tereddütsüz idam edilmelidir. Herkese ait olan o kasadan bir kuruş dahi olsa bu mideye haram olarak girmemiştir, giren her bir kuruşta helal olarak girmiştir, zira giren her kuruşun karşılığı bihakkın ödenmiştir. Madem tek bir kuruş bile bu mideye giremez, girmemiştir, girmeyecektir, öyleyse hiçbir mideye giremez, şayet giriyorsa da, o kasa da benim de hakkım olduğu için, giren mideye o bir kuruş haram olsun demekte hakkımdır ve o midenin sahibini vatan haini olarak tavsif etmem de mutlak surette isabetlidir. Bu karar; aynı zamanda aklın ve hakikatin de kararıdır, değişmez, değiştirilemez, belki hükmü icra olunamaz ama hakikat olması yok edilemez.

Tarih: 24.01.2021 Okunma: 378

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?