Vurun ama dinleyin mottosuyla değil
söyletmen vurun mottosuyla hareket eden insançocuklarıyız maateessüf.
Binaenaleyh, böyle olunca da kimsenin bir şey söylemeye cesareti kalmıyor.
Çünkü söyleyen vuruluyor, dinlenilmesi tercih edilmiyor. Zira kafasına değil,
yumruğuna ve silahına güvenen zavallı ve acizleriz. Oysa insançocukları,
kalpleri ve kafaları aynı olarak halkedilmedi. Herkesin bir kalbi ve kafası ve
buradan da herkesin farklı duyguları ve düşünleri var. Öyleyse,
farklılıklarımızı hazine bilip, aydınlık yarınlar adına aktive etmemiz iktiza
etmektedir. Çünkü hakikatin güneşi de farklı fikirlerin müsademesinden tevlit
etmiyor mu? Lütfen öyle değil mi? Velakin bizler tam tersini yapıyoruz. Her
şeyi motmot aynılaştırmaya çalışıyoruz, bizden farklı düşüneni yok etmeye
yelteniyoruz, böylesi bir müdahalenin doğanın kanunlarına mugayir olduğunu bile
bile. Ki, dahası böyle bir şeyin bizleri bir milim bile ileri götürmeyeceğinin
farkında olarak. Hatta bizleri götürüp karanlığın tam ortasına bırakıvereceğini
bile bile. Gerçi önemli mi, benim yerim sağlam olsun da, isterse dünya yansın
değil mi? Belki de bilmiyoruz ve farkında değiliz hiçbir şeyin. Ki, bu daha
kuvvetle muhtemel gibi geliyor yapılan edilen her şeyi gözlerimizin önüne
getirince. Bir türlü idrak edemedik, asırlarca tekrar edildiği halde; hakikat
güneşinin fikirlerin müsademesinden tevlit ettiğini. Belki ilgisi var yok ama
söyleyeyim; Uğur Mumcu gibi onurlu ve cesur bir sesi susturdukta daha mı güzel
bir dünyaya kavuştuk? İnsanlar konuştukları zaman daha güzel bir dünya yaratmak
kabil-i mümkünken, biz güzel bir dünya istemiyoruz kardeşim diyoruz sanki
lisan-ı halimizle. Yazık değil mi lütfen? Bizler yarınlarımıza daha güzel,
yaşanılabilir, daha aydınlık ve güçlü bir dünya bırakmak zorunda değil miyiz? Ama
böyle yaparak ve yaşayarak bunu nasıl becereceğiz? Ki, böyle yaparak
düşmanlıktan başka ürettiğimiz hiçbir şey olmuyor yemin ederim, bunu bile
görmüyorsak, duyumsamıyorsak yazık bize. Hatta ve hatta bunu hep birlikte yapıyoruz,
bir de üstüne yeri geldiğinde her birimiz kendimize göre bir şeylerin
bekasından söz ediyoruz. İnsaf ve izan lütfen! Bu dünya ve bizler fanileriz ama
arkamızdan bir nesil gelmektedir, kendimiz yanmış olsak bile onlara onların
yanmayacağı ama yaşayacağı bir dünya bırakmak zorundayız, eğer insansak ve
insanca bir bakışımız varsa tabi.
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...45...
Özgür DENİZ - 25.01.2021
Tarih: 25.01.2021
Okunma: 335
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.