2020 yılı
boyunca dünyada ve ülkemizde gündem hiç değişmedi; korona salgını, hastalığa
yakalananlar, iyileşenler, tedavisi devam edenler ve vefat edenler, hastalığın
yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirler, kısıtlama ve yasaklamalar hep
yazılıp çizildi, konuşuldu. Koronaya karşı geliştirilmeye çalışılan aşı
çalışmaları da gündemden hiç düşmedi. Biz de en son yazımızda aşı
çalışmalarının geldiği noktayı ifade etmeye çalışmıştık.
Bu arada
biz de yaklaşık bir ayı geçen bir süre, ailecek korona süreci yaşadık. Tahlillerimiz
pozitif çıktı. Ben hastanede, eşim ve oğlum evde tedavi gördük. Ailecek korona
takip ekipleri tarafından verilen ilaçları kullandık. 10 gün karantina ve
izolasyon şartlarına uyduk. Tedavi sürecimiz tamamlandı ve maske mesafe ve
temizlik kuralına uyarak normal hayatın içindeyiz.
Hastalığı
atlatmamıza rağmen bünyemizde bıraktığı etkiler, hastanede uygulanan ilaçlar ve sonradan evde
kullandığımız ilaçların yan etkileri bir süre daha devam edecek gibi görünüyor.
Ama yaşadığımız süreçten anladığımız ve çıkardığımız ders, insanın kendini iyi
hissetmesi, sağlığının yerinde olması kadar değerli hiç bir şeyin olmadığıdır.
Bu konuda
hep cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın “halk içinde muteber nesne yok
devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” sözü örnek verilir. Düşünün
koskoca bir imparatorluğun sahibisiniz ve bir nefes alıp vermeye devleti feda
edebilirim diyorsunuz. Elbette hayat sevinçleri, mutlulukları, acı ve
üzüntüleri ile iç içe yaşanır. Pek çok dert ve sıkıntı insanın karşısına
çıkabilir. Ancak bütün bu problem ve sorunlar gelip geçicidir. Onun için tek
bir nefesin bile değeri iyi bilinmelidir.
Korona
tedavisinin bir kısmını hastanede geçirdik demiştik. Yeni yapılan 150 yataklı Anamur
Devlet Hastanesini geriden görüyor, önünden öylesine geçip gidiyorduk. Ama işin
içine girince durum değişiyor. Mesela korona salgını nedeniyle hastanenin bir
bölümünü bu hastalığın tedavisi için ayırmış, doktor, hemşire, teknik personel,
yardımcı personel görevlendirmişler. Biz bir hafta iki kişilik, duşu, lavabosu
ve tuvaleti içinde otel odası gibi bir odada tedavi gördük. Gece gündüz bölümde
görevli doktor, hemşire ve kat görevlileri bize sıcak bir ortamda şefkatle
baktılar, ilaçlarımızı verdiler. Sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemekleri özel
servislerde ve herkesin durumuna uygun olarak hazırlanmış olarak önümüze geliyordu.
Odamızın ısınma ve aydınlatması iyiydi.
Anamur
Devlet Hastanesinde halka sunulan bu hizmetleri görünce insan ister istemez, nereden
nereye demeden yapamıyor. Sözün çok fazla uzatmayalım. Gerçekten sağlık
alanında büyük bir gelişme yaşanmış. Gerçekten devletimiz ve milletimiz büyük.
Bunu bilelim ve nankörlük etmeyelim.