Bizler, gerçekten, fikirlerimizin ne
olduğu konusunda bihakkın bilgi sahibi olsaydık, yemin ederim bu kadar kolay av
olmazdık. Ne kapitalizme ne bize bizdenmiş gibi görünüp bizi aldatanlara ve ne
de fikrimizi perişan edip fosil haline getirenlere. Ne de kimliğini ve dinini
kapitalizme payanda kılıp kapitalizmin muhalifiymiş gibi kendini gösterip, bizi
kapitalizmin kucağına oturtanlara. Unutmayalı ki; kapitalizm ne kadar dinciliği
besliyorsa, dincilikte o kadar kapitalizmi beslemektedir. Çünkü insanları
uyutmanın ve uyuşturmanın en kolay yolu onları kimlik ve din korkusuyla
belirsizliğe sürükleyip, endişelendirip, narkozlamaktır. Çünkü biz zaman sürecinde
karakterimizi öyle ezmişiz, öyle çiğnemişiz ki, öyle korkunun kölesi olmuşuz
ki, içinde bulunduğumuz halimiz artık kaderimiz olmuş ve dönmekte kolay
gelmiyor şimdi bize. Karakterimizle hareket etsek ayrı bir dert, karaktersiz
olarak yaşamaya devam etsek ayrı bir dert. Ki, zaten karakterimiz de var mı
sorgulanır. Zira karakter meselesi derin bir meseledir, ki, karakter
haddizatında kaderin anasıdır biraz da. Hani bir söz vardır ve sonu şöyle
biter, gün gelir karakteriniz de kaderiniz olur, tabi öncesinde karakterin de
bir müsebbibinin ve o müsebbibin de bir müsebbibinin olduğu ifade edilir. Çünkü
bizi dünya bataklığının içine öyle gömmüş ki böylesi bir hal, çırpındıkça daha
da batıyoruz. Zaten el uzatanımız da yok. Ki, umutlarımız, hayallerimiz
çalınmış haldeyiz. Hayatımız pemperişan bir durumda maalesef. İnsanlar yoksulluktan,
açlıktan belki uyku yüzü göremiyorlar. Aptalca, saçma sapan uygulamalar ve o
uygulamalarda bile uyulmayan durumlar yüzünden insanlık yörüngesini şaşırmış
durumda. Ve tüm bunlar muvacehesinde aval aval bakınıp duran izanını, insafını,
vicdanını kaybetmiş vasat, basit, sefil insanlık. Şu an çırılçıplak duruyoruz
öylece, dünya denilen devasa boşluğun tam ortasında. Çünkü bal tutan parmağını
yalıyor ve balına uzanan parmakları da kırıyor. Herkes dönen çarkın döndüğüne
bakıyor, bizi düşünen tek bir kişi, tek bir zümre, tek bir düşünce yok
maalesef. Bizi düşündüğünü söyleyenlerde bizleri Allah ile vatan ile cumhuriyet
ile iman kurtarma seansları ile aldatıyorlar. Zira dört tarafımızdan öyle bir
muhasara altına alınmışız ki, o muhasarayı yarmak isteyen kim olursa toprağın
dibine gömülüyor. Çünkü artık herkes aynı yolda müttefik, biz ise bizden
diyerek arka planda aynı hedefte müttefik olanların uzattıkları ipin ucunu
sımsıkı tutmuş salmıyoruz. Sanki o ipin ucu kaçarsa her şeyimizi kaybedeceğiz. Zannediyor
musunuz ki, olmayan ama olmadığı halde yine de savunduğunuzu sandığınız fikrin
efendileri, sizler için varlar, sizler için çalışıyorlar, karşı fikre de
muhalifler? Yalan, yalan, yalan, hem vallahi, hem billahi, hem tallahi yalan.
Hepsi de aynı çarkın dişlileridirler ve büyük çarkı döndürmek peşindedirler,
bademada o çarkın dönmesi için vardırlar. Ama size, sanki sizin için
çalışıyorlarmış gibi poz vermektedirler, o minvalde nutuklar irad
etmektedirler. İnanmaya devam edin! Perişan olan sizsiniz, aç kalan sizsiniz,
her türlü hak edilenden mahrum kalan sizsiniz ama sizlere tüm bunları
yaşatanlar için deliriyorsunuz hala. Tam anlamıyla vasat ve lümpen insanlarız
maalesef. Yeter artık ya, şu aklı biraz da kullanmayı deneyelim lütfen, nolur,
açalım gözlerimizi ve gözlerimizin önünde, aha şurada, tam karşımızda olup
biten şeyleri görelim artık ya. Yazıklar
olsun! Şeytan sizi Allah ile aldatmasın!
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...74...
Özgür DENİZ - 27.02.2021
Tarih: 27.02.2021
Okunma: 288
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.