Belki de kapağı açılmamış bir kitap!
Yüz binlerce yıldır çözülememiş bir bilmece!
Akıl-mantık,
Gönül-yürek,
Ruhbilim-toplumbilim,
Şuuraltı tahlilleri çözemedi bilmeceyi…
Sır!
“Gaibi kurcalayan çilingir”*,
“Atiyi kurcalayan çilingir”** tarafından da çözülemedi!
Bununla beraber, kapağı açmaya, kitabı okumaya cesaret edenler yine de o çilingirler oldu.
Belki onlar sır perdesini bir nebze aralayabildi!
İşte, o azıcık açıklıktan görülebilenlerin bir kısmı:
“Bir oteli yönetmekle bir kurumu, geniş bir işletmeyi, bir ülkeyi yönetmek aynı şeydi aslında. İnsan kendini, olanaklarını tanımaya, gerçek sorumluluğun ne olduğunu anlamaya başlayınca bocalıyordu, dayanamıyordu.”***
Ben sadece, “Bocalıyordu, dayanamıyordu” tespitini, dehşet verici bulduğumu söyleyeyim. Yorum yapmayayım. Yorumu siz yapın! Tartışalım!
Ha, bir de yazar, yukarıdaki cümlenin devamında şunu söylüyor: Ülkeyi yönetenler iyi ki bilmiyorlardı bunu, yoksa bir otel yöneticisinin yapabileceğinden çok daha büyük hasarlar yaparlardı yeryüzünde.
-----------------------------
*, **: İŞSİZLİK, DİJİTAL DÜNYA, AKILLI-SOSYAL MEDYA, DEVLETLERİN SONU MU? 2. Bölüm, https://www.genelhaberler.com/kose/oku/6877
***: Yusuf ATILGAN (1921-1989), Anayurt Oteli, Can Yayınları, 1973, S. 125
x x x
TAVSİYE
https://www.youtube.com/watch?v=Bv1_gZUTggM
YAŞ KIRK DÖRT