Cahiliz kardeşim cahiliz ama bilgimiz
varmış gibi davranıyoruz utanmamak için. Oysa insan okumalıdır, çendan hayatı, kendini,
olguları, olayları, masivaya dair ne varsa okumalıdır, kitap okumasa bile. Okudukça
farkında oluruz, okudukça görürüz, biliriz, hissederiz ve anlarız. Okudukça hakkımızın
ne olduğunu ihsas ederiz, okudukça başkaldırmanın sunacağı onurun değerini
idrak ederiz. Ve gördüklerini, izlediklerini yorumlayabilmeli, sorular sormalı
ve sorgulayabilmelidir insan. Biz kimin için yaşıyoruz da bu kadar umarsızca
davranabiliyoruz? Ya şu barikatı bir türlü aşamadık; sen, başkaları yaşasın diye
it gibi yaşamı kanıksayacak insan olmamalısın, ister o kişi kardeşim dediğin
biri olsun, aynı dinin ve kimliğin mensubu olsun. Kardeşinse kardeşin kardeşim,
o vakit insan olsun, namuslu olsun, şerefli olsun, ki kendisi için ölünebilecek
bir değeri olsun. Yoksa niçin onun için kendi yaşamımdan feragat edeyim? O kanımı
emecek, canımı alacak, aksırarak, tıksırarak yiyecek, hayvan gibi yaşayacak ama
ben geberecem öyle mi? Aklınıza tüküreyim sizin. Kendimiz için yaşıyoruz be
kardeşim ilk evvelinde, niye bunun farkına varamıyoruz ve hayatımızı çalanları
kolayca hoş görebiliyoruz, çendan onlara haksızsınız bile diyemiyoruz, nasıl
olsa bizden bırakayım diyoruz niye, ahlaklı bir isyana bile tevessül edemiyoruz.
Bendenmiş, ondanmış, şundanmış, bundanmış, bana ne kardeşim kim kimden olursa
olsun, herhangi bir yerden olması ya da benim herhangi bir yerden olmam, bana
haksızlık yapabileceği ve benim de buna eyvallah edeceğim anlamına gelmez ki böylesi
bir şey. Bu düpedüz mankurtluklaşmışlığın göstergesidir. Ama yapmıyoruz,
yapamıyoruz, çünkü ne felsemiz ne de fikrimiz var. Bu yüzden de her yaptığımız
absürtlüklerle lebalep. Küçüğüz ve hiçbir zaman büyüyemeyeceğiz, büyükmüş gibi
davranıyoruz. Biz olmayız abi, olabilmek için bi milyon fırın ekmek yememiz
gerek. Sorgulanmadan tolere edilen her düşünce ve sorgulanmadan yaşanan her hayat
hepimizi teker teker çürütüyor. Biz günü kurtarmaya bakıyoruz, yarınlarımızı
kurmaya değil, böylece de sefilane bir şekilde yaşayıp gidiyoruz. Bizler
yaşamları, sevinçleri, umutları, hayalleri çalınmış insanlarız. Birkaç tane
geri zekâlının elinde yaşayamadan bugünlere geldik yaşayamadan yarınlara
gidiyoruz. Bir an evvel bu açmazdan kurtulmamız gerek. Felsefesiz ve fikirsiz
bir dünya olunca, o dünyada yapılan her şeyde çorbaya dönüyor. Çünkü hedefi
olmuyor, sistemi olmuyor, neyin niye yapıldığı bilinmiyor. Böylece abuk sabuk
bir durum ortaya çıkıyor. Ve bizlerde hiçbir şey yokmuş, olmuyormuş gibi
davranmaya devam ediyoruz, üç maymunu oynuyoruz. Yazık, günah be!
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...85...
Özgür DENİZ - 11.03.2021
Tarih: 11.03.2021
Okunma: 348
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.