Ey insançocukları! Naçizane
söylüyorum, terbiyesizlik etmeden, haddimi ve hududumu bilerek söylüyorum.
Bugünleri yemin ediyorum bir fırsat gibi görmeliyiz. Tamam, bir yandan bakınca
kötü günler amma velakin biz kendimizi böyle bir kıskaca mahkûm etmiyoruz ki,
zorunlu olarak, irademiz dışında olarak mahkûmuz bu kötü günlere ha tabi bir de
şurası var olayın yine de bir şekilde kendi ellerimizle ettiklerimiz yüzünden
kara da ve deniz de bozulan düzenin semerelerinin birazını tatmak zorunda
kalıyoruz. Hülasa; her hâlükârda bu günlerin tabir caizse esirleriyiz. Öyleyse
esiri olduğumuz ve başka bir çaremizin de olmadığı bugünleri fırsata
dönüştürmekte yine kendi ellerimizde. Masivaya dair ne varsa okumak adına.
Kerhen yaşıyoruz ama çaremiz yok başka. Öyleyse imkânlar yaratmak
mecburiyetindeyiz. Mesela; zaten izliyoruz değil mi şu televizyon denilen her
türlü melaneti evimizin tam ortasına getirip koyan kutuyu, tabi nasıl
izleyeceğimiz bizim elimizde elbette öte yandan da. Öyleyse o kutuda ki tek bir
kanalın tutsağı olmayalım, bahusus her kanlın haberini takip edelim ki, neler
oluyor bitiyor görelim, tek bir yerin mahkûmu olursak gerçekleri göremeyiz ve
aldanırız, her şeyin muhteşem olduğunu sanırız ama hiç istemediğimiz şeyler
gelip kapımıza dayanınca anlarız hiçbir şeyin bildiğimizi sandığımız gibi
muhteşem olmadığını velakin o vakit değişen bir şey olmaz. Binaenaleyh,
olguları ve olayları gözümüzü dört açıp müşahede etmek, üzerine sorular sorup
sorgulamak gibi bir imkâna malikiz bu kötü günlerde. Mutlak hür ve bağımsız bir
karakterle, hiçbir yerle iltisaka bulaşmamış vicdanla, tüm pencereleri açılmış zekâyla
sorular sorup, sorgulama yapmalıyız tüm şeylere matuf olarak. Kendimizi hiçbir
yerde konumlandırmadan, başkalarını kendimizden, kendimizi de başkalarından
görmeden yapmalıyız bunu. Bilakis gerçekleri öğrenemeyiz, nesnel
değerlendirmeler yapamayız ve sahici neticeye erişemeyiz, nihayet doğru
yargılara varamayız. Ki, kim haklı, kim haksız tefrik edemeyiz, haklara
tasallut etmiş oluruz. Öyleyse her kaynaktan beslenmeliyiz, tek bir kaynaktan
beslenemeyiz. Çünkü gerçeklere ulaşmanın başka yolu yok. At gözlüklerimizi
çıkarmalı, önyargıya teslim olmamalıyız, duygusal yaklaşmamalıyız hiçbir şeye
karşı. Aydınlık akılla başlar ve aklımızı kullanmaya cesaret etmeliyiz. Birilerinin
dediğine değil, kim ne diyor tek tek bakmalıyız, dinlemeliyiz, anlamalıyız ama
bunu da yaparken elimizin her daim vicdanlarımızın tam üzerinde olmasına dikkat
etmeliyiz. Çünkü sızlayan vicdanlarımız oluyor yapılan ve yaptığımız he
yanlıştan sonra. Yanlış yapmaya hak sahibi değiliz, çendan kendimiz için. Olabildiğince
hassas ve uyanık olmak zorundayız. Çünkü biz bize acımaz isek kimse bize acımaz
ve acımıyor da. Öyleyse bizde acımasızca (((zulüm etmeliyiz anlamında değil)))
bakmalı, sorular sormalı, sorgulamalar yapmalı ve bizden çalınanları behemehâl
geri almalıyız. Bizim olanı, bizden çalınanı hiçbir kimse bize kendiliğinden
geri vermez, vermeyecektir inanın. Lütfen birazda kendinizi düşünün, önce
kendiniz için varolduğunuzu, yaşamanız gerektiğini anlayın nolur!
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...87...
Özgür DENİZ - 13.03.2021
Tarih: 13.03.2021
Okunma: 322
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
İ. Hakkı Cengiz
13.03.2021 - 09:35
Evet, "her kaynaktan beslenmeliyiz". Ancak o takdirde, gürbüz, gelişmiş, sağlıklı bir kafaya sahip olabiliriz. Yüreğine sağlık, kardeşim. Selâmlar...
özgür deniz
13.03.2021 - 10:24
aynı duygu ve düşüncelerle tüm kalbimle bilincimle içtenliğimle samimiyetimle bilmukabele inşaAllah saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey. derin saygılar selamlar.