İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...88...

Özgür DENİZ - 14.03.2021

İlk evvelde şu gerçeği mutlak netlikte ifade edeyim. Sürüden değilim, sürüleşmeyi de reddediyorum, sürüden de tiksiniyorum. Çünkü bir aklım var ve duygu sahibiyim. Akabinde kula kulluğu da, köleliği de tolere etmeyeceğim hiçbir zaman. İhanet etmedikçe (((ki, hayatım böylesi bir lanetle lekelenmedi, badema da lekelenmeyecek, işte buradan sarih ve bedihi olarak haykırıyorum, böylesi bir şey son nefesimi verene dek bu gövdeden sadır olmayacak, öyleyse herkes haddini ve hududunu bilecek, zira sonsuz bir özgürlükle konuşmaya çalışacağım, bedeli ne olursa olsun, ki bedel ödetecek olanında şerefine, namusuna, haysiyetine, onuruna tüküreyim, insanlığına tüküreyim diyecem velakin bu değerlere malik olmayanda insanlık ne arar, öyle ya hain olmayana hangi bedeli, kim, ne hakla ödetecek, devlet mi ödetecek, kişi mi ödetecek, öyleyse o devlet benim devletim mi olacak, o kişi hainlikten nasıl azat olacak? Bendenizi ne devlet yarattı ne de herhangi bir kişi ve bende mevcut olanları da bana bunlar vermedi, o vakit bunlarda tahdit edemezler))) tüm namussuzlara, sömürgenlere, hainlere, alçaklara meydan okuyacağım, başkaldıracağım, böylesi asil bir duruşu, varoluşçu bir direnişi ihanetle yaftalamak isteyen pezevenklerin kirli, kanlıi, iğrenç suratlarına tükürmeyi bir vazife addedeceğim. Benim olan bir mülkte seyirci olmayı da reddediyorum. Bu yüzden de korkuya boyun eğmek istemiyorum. Çünkü korku cehenneminde yaşadığın ve böylesi rezilce bir duruşu benimsediğin müddetçe hayatı ancak seyretmekle iktifa edebilirsin. Ki, münhasıran hayatı seyreden insançocuklarıyız. Kimseye de inanmak mecburiyetinde değilim, inanmamı isteyenler gerçekçi ve rasyonel olmak zorundadırlar ve gerçekleri hür bırakmaları iktiza eder inanmam icap ediyorsa da, benden diye birilerine inanacak kadar da saf, ahmak, alık, bön değilim. Bana benden olan lazım değil gerçekler lazım, insanlık lazım. Duygusallığımı böyle bir şeyde sömürtmem, sömürtmeyeceğim yani değerlendirmelerimde duygularımın esiri olamam, rasyonel ve realist olmak zorundayım, özgür bir birey olmam için bu mübremdir. Sahte mutluluklar zerk edenlere de inanmıyorum. Çünkü mutluluk aldatıcıdır, seni pasifize eder, uyutur, zımnen her şeyin normal olduğu fikrini aşılar sana. Gerçekleri hep ıskalamanı sağlar. Acı da olsa, acıtsa da gerçeklerden yanayım ve hep gerçeklerden yana olacağım, gerçeğin peşinden hiçbir zaman ayrılmayacağım. Çünkü insanı gerçekler silkeler, sallar, sarsar ve uyandırır. Gerçekler tutsaksa inanın özgürlüğü yalandır. Bilme ve akla inanıyorum, fikrimin sekteri değilim ve olmam. Laf insanı değilim, eyleme inandım, inanıyorum, badema da böylece olacak bu, hep eylem diyeceğim. Çünkü bizi eylem kurtaracak. Kuru laflarla dünyayı değiştiremezsiniz. Bitevi yorum üstüne yorum üreterek dünyayı değiştiremezsiniz. Kendi kendinizi avutur, aldatırsınız, sanki büyük bir şey yapmışsınız gibi hissedersiniz, fakat bu size hiçbir fayda sağlamaz. Duygusalım evet ama duygusal olduğum kadar rasyonelim de. Duygusallığım merhamete, rasyonelliğim de isyana sevkeder beni tüm acımasızlıklara, namussuzluklara, aldatmalara, sömürülere karşı. Dar kafalılığı, sekterliği, önyargıyı, bizdenciliği, mutlak duygusallığı terk etmek zorundayız! Aydınlanma akılla başlar, aklımızı kullanmaya cesaret etmeliyiz!

Tarih: 14.03.2021 Okunma: 354

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?