Eğer söylediklerimizin aksini iddia eden olursa şayet, onlara diyoruz ki, madem böyle değil (((anlatıcı değil yaşayıcıysanız))), o zaman hadi buyurun mülkü sahibine iade etmek için amansız ve acımasız bir kavgaya tutuşalım ve bu topraklarda gerçekten adil, paylaşımcı, eşitlikçi, kardeşlikçi, barışçıl, özgürlükçü, sınıfsız bir düzen inşa edelim, insanca ve hakça bir düzen, kullaştırıcı, köleleştirici, sürüleştirici bir düzen değil. Hadi külfeti de, nimeti de paylaşalım. Hadi birilerinin değil herkesin babasının çiftliği olsun bu vatan ve herkes ağız dolusu gülebilsin insanlık toprağında, kimse hak etmediği acılara maruz kalmasın, kimse tercih etmediği şeylere maruz bırakılmasın. Birileri daha eşit ve ayrıcalıklı olmasın. Hep birlikte üretelim, hep birlikte tüketelim ve birlikte eğlenelim, gülelim. Birileri milyonları hatta milyarları götürürlerken (((sanki babalarından kalan mirası götürüyorlar))) ve dilediklerince dem sürerlerken, birileri binlerle sürünmesinler. İşçiye alnının teri kurumadan hakkını bihakkın teslim edelim. Herkes neyi hak etmişse hak ettiğini ne fazla ne de eksik bilakis ne ise o şekilde teslim edelim. Kimsenin beynine zincir vurmayalım. Sınıf ayrımcılığı yapmayalım. Ne köle ne efendi olsun, ne mazlum ne zalim olsun, ne ezilen ne ezen olsun, herkes eşit olsun ve herkes insanca muamele görsün. Bu toprakları devasa bir zindana döndürmeyelim. Hukuk önünde herkes eşitlensin ve gerçekler ortaya çıkıp herkes gerçeklere göre yargılansın. Kimseye ayrıcalıklı davranılmasın hukuk önünde ama hiçbir kimseye, konumu ve makamı dahi ne olursa olsun farketmez. Kimse kimsenin yaşamına müdahale de bulunmasın. Yaşatmadan yaşamaya yeltenmesin kimse. Herkes birlikte yaşasın, birlikte ölsün, birlikte ağlasın, birlikte gülsün, gerekirse birlikte sürünsün. Tasada ve keder de birlik bu değil midir, gerçek dirlik ve birlik hatta irilik bu değil midir? Yoksa sen domuz gibi ye iç, keyif yap, gözün münhasıran kendini görsün, birileri de bitevi bakınsın sonra da haydi birliğe, dirliğe, yok ya! Herkes insanca ve insanlık onuruna yaraşır bir şekilde yaşasın ve kimse suskuya teslim olmak, sömürüye boyun eğmek zorunda kalmasın, ki, böyle şeyler de olmasın zaten. Zira gerek yok. Var diyenler varsa da, işte bizde onlara meydan okuyoruz ve onları mutlaka yeneceğiz! Muhammed İkbal diyordu ya; yeryüzünde niçin adalet yok, çünkü Rabbe ait olanı sahiplenmiş herkes. Öyleyse Rabbe ait olanı dolayısıyla herkese ait olması ve herkesin adilce ve eşitçe bölüşmesi gerekeni niçin birkaç tane it yavrusu inhisarına alıyor ve bizler buna eyvallah ediyoruz?

YORUMLAR