İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...98...

Özgür DENİZ - 24.03.2021

Vahşi ve alçak kapitalizmin, zora düştüğü her çağda ki en büyük hamlesi; ortak aklı ve vicdanı zımnen kendi çıkarlarını korumaya yönlendirmesi ve bunu da farkettirmeden kotarmasıdır. Burada bize lazım olan şey; Arthur Schopenhauer’un ifadesiyle ‘’yüce farkediş’’ yetisinin uyanması ya da uyandırılmasıdır. Ki, haddizatında, gerçekte, böylesi kanlı ve kirli bir tezgâhı farkedecek, anlayacak insançocuğu bıraktık mı? Farkedip anlayanlara da müsamaha gösterdik mi? Hatta kimliğimizi ve dahi dinimizi kapitalizme payanda kılmadık mı? Sonra da kahrolsun kapitalizm ve haydin kapitalizmle savaşa! Nutuklar, vaatler her zaman güzeldir, çekicidir! Yedik mi? Yemeyeceğiz! İçimizde ki kompradoru yenmeden dışımızdaki kompradorlarla savaşmak her zaman yalancı ve aldatıcı bir savaştır. Önce içimizde, beynimizde, yüreğimizde yeneceğiz onu, sonra da sahada, bunu yapmadan muzaffer olamayız lanet kapitalizme ve kapitalistlere karşı. Bizler kapitalizmin kültürüyle beslenerek, yoğrularak, kapitalizme karşı kavga veremeyiz, versekte ancak zımnen yine ona müzahir olmuş oluruz. Ki, zaten yaptığımız da bundan başka nedir ki? Kapitalizme karşı mücadele verdiğimizi sanıyoruz ama onun güçlenmesi için mücadele veriyoruz filhakika, bilerek ya da bilmeden ama bilmeden olduğunu sanmıyorum. Velakin savaşıyor olduğumuzu ya da savaşmakta olduğumuzu sanırız ahmakça. Çünkü üretilmiş mevcut her kurum zaten kapitalizmin ürünüdür ve yine ondan beslenmektedir ve kapitalizm, ürettiği kurumlarla kaimdir, bizlerde o kurumların kıskacında kendimize bir hayat kurmakta değil miyiz, öyleyse bitevi kapitalizmle iç içe değil miyiz? Vahşi ve alçak kapitalizmin en büyük oyunlarından bir diğeri de; gerçeklerin gözlerden gizlenmesi, ortak vicdan ve ortak akıl istikametinde üretilecek ortak iyinin kaybettirilmesi, üzerinde egemenlik kurduğu mekanizmalar, yapılar ve araçlarla kapitalist kültürün ve ilişkilerin özünü gizlemeyi fevkalade bir şekilde başarması, insançocuklarına masivayı, kendilerini, ilişkilerini çözümleyebilecekleri ve oradan da gerçeklere vasıl olabilecekleri ahlaki ve politik sorular sordurtmaması, sorgulamalar yaptırtmamasıdır. İnsançocuklarını oyalamayı bir şekilde başarmaktadır ve her çağda kendi tuzağına düşürmektedir. Akledemeyen insançocukları ise vahşi ve alçak kapitalizmin ve komprador pezevenklerin tezgâhlarına düşmekten hiçbir zaman kurtulamamaktadırlar. Kurtulabilmesi kabil midir? Hiç şüphesiz ama nasıl, düşünürsek buluruz!

Tarih: 24.03.2021 Okunma: 510

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?