Her daim zora ve zorbalığa karşı
geldim, böylesi bir şeyin insanlığa mugayir olduğunu ifade ettim. Zira insanın
hür yaratılışı ve şerefli kılınışı böylesi bir pespayeliğe hayır diye
haykırmaktadır zımnen. Çünkü zorbalık en masum şeyi bile kirletir, yozlaştırır
ve soysuzlaştırır. Güç kullanarak tahakküm etmenin hiçbir dem iyi bir sonuç
vermeyeceğine inandım ve öyle de olduğuna bizatihi tanıklık ettim her daim.
Çünkü iradelere zincir vurulamaz ve her insanın bir onuru vardır, bir yere kadar
suskuya ve saldırıya teslim olabilir ama sonrası felaket olur. Biz hiçbir
devirde idrak edemedik; beyne zincir vurulamayacağını, zincirlerini mutlaka
kıracağını ve düşüncenin asla tutsak olamayacağını. Niye? Çünkü aklımız yok,
malız da o yüzden. Kimse kızmasın, biz gerçekten saf ve katışıksız malız. Niçin
insanların özgürlüğünden ve iradelerinden korkuyoruz ki? Niçin özgür
düşünceden, özgürce düşünenden korkarız ki? Öyleyse istenmedik bir durum
muvacehesinde kuvvete yeltenmek büyük yanlıştır. Gönüllere dokunmaktansa
bedenleri zincirlemeye yeltenenler daima yenilmişlerdir, zaten yeniktirler ama
gün yüzüne çıkmayınca galip oldukları sanılır. Bu ise bitevi yanlış yapmaya
sevkeder insanı. Kuvvet ve şiddet insanlık tarihi boyunca insan ilişkilerinde
ve toplumsal düzlemde vazgeçilmez bir unsur olmuştur ama neticeleri istendiği
gibi olmamıştır. Çünkü kuvvet ve şiddet ancak suçlu doğurur, iyilik ve güzellik
üretmez. Bu meyanda kuvvetin ve şiddetin nedeni hiçbir zaman inançlar ve
fikirler değildir bu da bilinmelidir, insantekinin karakterinden ve toplumsal koşullardan
neşet eden olgulardır bunlar. İnsançocuklarının ruhunda kuvvete ve şiddete
temayül vardır ve bu olguların membaı da burasıdır. Çünkü dünya nimetlerle
lebaleptir ve o nimetlere erişmek için insançocukları şiddete başvurmak
gerektiğini sanırlar ama yanılırlar. Tabi bir de işin şu boyutu malumdur;
maalesef insançocukları kuvvet ve şiddet karşısında eğilmekten haz
almaktadırlar. Oysa böylesi bir şey hayvanlar dünyasının başat özelliğidir,
insanca bir dünyanın yöntemi değildir, olamaz. Gönüllere bir dokunuş, bedenlere
bin dokunuştan evladır ve daha payidardır. İnsanın ödevi ise; gönüllerin
fethidir, bedenleri zor yoluyla zincirlemek ve dilleri suskuya mahkûm etmek
değildir. Böylesi bir eyleme tevessül etmek, insanlığa matuf en büyük
ihanettir!
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...100...
Özgür DENİZ - 26.03.2021
Tarih: 26.03.2021
Okunma: 337
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
İ. Hakkı Cengiz
30.03.2021 - 12:38
Korkunç yanılgı, tarihte sayısız defalar kanıtlanmış bir yanılgı, şuura, idrake, fikire zincir vurulamayacağı daha nasıl izah edilebilir ki? Kalemine, emeğine sağlık, Kardeşim. Selâmlar...
Özgür Deniz
30.03.2021 - 16:32
Tüm kalbimle bilincimle içtenliğimle samimiyetimle sonsuz teşekkürler inşaAllah saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey. Bu gerçeği hala idrak edemedik. Bu yüzden de sürünüyoruz. derin saygılar selamlar inşaAllah.