Söyleyin lütfen ama ciddiyetle ve
inanarak söyleyin; bu dünyadan ayrıldığınızda bir daha bu dünyaya dönme
ihtimaliniz var mı (((farklı düzlemden ve farklı boyutlardan bakarak üstünde
düşünmek ve konuşmak yine ayrıdır)))? Yok de mi, zorladığımız yere kadar
algıladığımız kadarıyla yok. Öyleyse niye birbirimizden korkarız ve kaçarız,
niye birbirimize mesafeli dururuz? Niye ipe sapa gelmez, saçma sapan şeyler
yüzünden birbirimize zulmederiz, niye gencecik fidanların boynunu kırarız ve
onları ayaklarımız altında ezeriz? Her şeyiyle o kadar farklı kişiliğe sahip
insanlar var şu âlemde ama kimse birbiriyle sıcak bir ilişki, iletişim
kuramıyor. Niye ama? Neyi paylaşamıyoruz? Kimse kimseyle oturup konuşamıyor.
Herkes kendi cephesinden imtina ediyor ve başka cephedekilerle iletişim
kuramıyor. Sen kimsenin kulu, kölesi değilsin arkadaş, sen özgür bir bireysin.
Gideceksin, oturacaksın, konuşacaksın, tanıyacaksın, zenginleşeceksin.
Kendinden bildiklerin, böyle yaptığın için, senin artık kendilerinden
olmadığını söylüyorlarsa oh ne ala, hadi eyvallah deyip çekip gideceksin,
kurtulduğuna sevineceksin öylesi sekter ve dar kafalı bir dünyadan. Birazcık
akıllı olacaksın, bilimsel olacaksın. Karanlığın çukuruna düştüysen bile orada
çakılıp kalmayacaksın, kurtulmak için kavga vereceksin. İnsanın insandan
kaçtığı bir dünya; ne garip ve acayip değil mi? Hangi ideolojiden olursan ol,
git otur diğer ideolojilerden olan kişilerle de ve onlarla paylaşımda bulun. Ne
güzel şeydir farklı insanları, onların gönül ve zihin dünyalarını tanımak. Dünya,
sekterliği ve dar kafalılığı kaldırmaz arkadaş. Bidaha böylesi bir şey kabil
midir? Hem kendinde yanlışlıklar, eksiklikler, fazlalıklar varsa onları da fark
etmiş olursun ve bundan daha kârlı bir kazanım mı olur? Korkma, kaçma, inatla,
inançla ve cesaretle git arkadaş, insan kardeşlerinin yanına ve paylaş onlarla
paylaşmaya değer ne varsa. İlla vurmak, öldürmek, yok etmek için mi gideceksin
onun yanına? Sadece senin ve senin gibilerin olduğu bir dünyadan ne zevk
alacaksın? Sevilmek istiyorsan sevmesini bileceksin, seyretmek istemiyorsan
cesur olacaksın. Bir hayalin varsa senden olmayanlara da el uzatmasını
bileceksin. Güneşli güzel günler görmek istiyorsan kendi aklını kullanmaya
cüret edeceksin.
NOT:
Bilhassa bu yazıyı okumakta olan ve bu satırlara kadar gelmiş bulunan sevgili
gençler sizlere söylüyorum! Fanisiniz ve fani bir dünyadasınız. İyi kötü, az
çok, eksik fazla yaşamak kavgası veriyorsunuz. Huzurlu, mutlu, sağlıklı, özgür
yaşamak derdindesiniz. Güzel okullarda okumak ama özgürce okumak istiyorsunuz. Herkesin
arzusu budur kanımca. Peki, genç kardeşim! Böylesi zar zor yaşadığın ve huzuru,
mutluluğu, özgürlüğü aradığın hayatta, attığın her adımın kontrol edilmesini ister
misin? Söylediğin her sözün ağzına geri tıkılmasını ister misin? Hayat
tarzından dolayı hor görülmek, tahkir ve tezyif edilmek ister misin? Ayaklar
altına ezilmek ister misin? Giyiminden kuşamından dolayı azarlanmak ister
misin? Anlamadan inanmaya zorlanmak ister misin? Müntesibi olduğun gurubun
başka bir gurup tarafından metazori dizayn edilmek istenmesine eyvallah
edebilir misin? Yaptığın en ufak bir tenkit neticesinde yafta yemek ve
haklarını kaybetmek ister misin? Kendi topraklarında köle gibi yaşıyormuşsun
gibi hissetmek ister misin? Başka gurupların senin gurubun üzerinde zorbalık yapmasını
ister misin? Başkalarının, seni, kendi inanç ve düşüncelerine zorla boyun
eğdirmesini ister misin? İnsan kardeşlerine düşman olmak ister misin ve onların
sana düşman olmasını? İstemez misin güneşli güzel günler görmeyi, motorları
maviliklere sürmeyi, göklerde özgürce uçmayı? Barış ve kardeşlik için eşitçe
yaşamayı istemez misin? Herkese ait olup birilerine ait kılınanın yine herkese
ait olmasını ve adilce paylaşılmasını istemez misin? Cumhuriyet sana böyle
hissettirmeyecek, seni böylesi bir yaşama mahkûm etmeyecek, seni yukarıdaki
düşüncelerin olumlu yönleriyle buluşmanı sağlayacak, seni insan onuruna seza
yaşatacak bir düşüncedir. İŞTE SEVGİLİ KARDEŞİM CUMHURİYET BUDUR. Asla ve kata
unutma ve Cumhuriyetten taviz de verme, vaz da geçme. Cumhuriyet dinine ve
milliyetine mugayir değildir. Bunu yapanlar sana cehennemi vaat edenlerdir,
başka şey vaat ediyormuş gibi görünerek. Kimlik ve din ayrıdır, yaşamak
ayrıdır. Cumhuriyetin içine dâhil olan bazı olgularda dinsizlik değildir.
Bilakis onurlu yaşamın garantisi ve sigortasıdırlar. Tercih senin, karar senin,
kader senin! Kendi ellerinizle hayatınızı karartmayın, pişman olmak
kaybettiğiniz şeyi geri getirip yeniden size vermez. Birgün dip derinliklerine
değin daha teferruatlı izah ve izhar edeceğim inşaAllah, inanın bana ve güvenin.
Mustafa Kemal Atatürk’e ne kadar teşekkür etseniz azdır Cumhuriyet için,
şerefim ve namusumla temin ederim sizi gerçek budur. Hiçbir kişiyi, olayı ve
olguyu kendi şartlarını ve zamanını sarf-ı nazar eyleyerek, bugünün dar
kalıplarıyla değerlendirmeyin. Ve hür kafanızla irdeleyin daima, sekterce
bakmayın. Dip derinliğine değin inin ve çok geniş bir perspektiften bakın. Zihninizin
tüm pencereleri açık olsun bakarken.