İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...115...

Özgür DENİZ - 10.04.2021

Maalesef garip bir milletiz. Hem de öyle garip bir milletiz ki; ahlakla ilgisi olmayıp ahlakçılık yapanın ahlak demesine, vatan konusunda çok garip tavırlar sergileyenin vatan demesine, hürriyet konusunda sorunlu olanın hürriyet demesine bile isteye aldanırız. Her şey o kadar aşikârdır ki, gözümüzle gördüğümüz, kalbimizle hissettiğimiz, aklımızla anladığımız halde aldanırız. Münhasıran İslamcılarımızdır ahlaklı olanlarımız. Münhasıran Milliyetçilerimizdir vatan uğruna can verenlerimiz. Münhasıran Kemalistlerimizdir adalet ve özgürlük dövüşçülerimiz. Ve herkes kendisinde olduğunu sandığı ve öyle inandığı özelliğiyle diğeri üzerinde üstünlük kurmaya çalışır ve savunduğu şeyi diğerine kaptırmamak için kafayı yer. Velakin hiçbirisi de üzerinde yükseldiğini sandığı değerleri pek taşımaz. Ki, haddizatında görünmeyen taraflarda bir yerlerde de böylesi bir taksimatta yapılmıştır hani. Herkes payına ayrılan neyse ona sımsıkı sarılır ve münhasıran o minvalde konuşur, hareket eder, savunu yapar. Biz farketmesekte farketmez, gerçek değişmez. Her zaman söylediğimiz gibi bizim inanıp inanmamız gerçeği değiştirmez. Keşke varsaymakla, inanmakla şeyler gerçek olsaydı. Hani Konfüçyüs’ün bir sözü vardır; doğru üç türlüdür, benim doğrum, senin doğrun ve doğru. İşte o doğru var ya o doğru, sana bana göre değişmez, hep doğrudur. Senin doğrunu da, benim doğrumu da ezer geçer. Bu milleti mahveden ve kendileri kuklanın şahı olan politikacıların elinde bir kuklaya dönüştüren de bu algıdır işte. Ahlak diyenler bir tarafa toplanır, vatan diyenler bir tarafa toplanır, adalet ve özgürlük diyenler bir tarafa toplanır ve hepsi de artık bindikleri trenden bir daha geri inmezler, trenin nereye, nasıl, niçin gittiği ve kimin götürdüğü de önemli değildir artık. Kendimizi bir trene atmışız ya önemli olan orasıdır. Tren isterse raylardan çıkmış olsun, isterse herhangi bir istasyona gitmiyor olsun ne önemi vardır ki, biz trendeyiz ya önemli olan odur. Hem de istediğimiz trendeyizdir ve trenlerimiz hep karşımızdan geldiğini sandığımız trenlerle çarpışmak zorundadır, çarpışmazsa yolunda doğru gitmiyordur. İlla ki çarpışmalıdır. İşte bizi böylesi sahte çarpışmalar tüketti, bitirdi. Oysa üç olguda her bir insanın vazgeçilmezdir ama o vazgeçilmezlerimiz birilerinin vazgeçilmezi olmuşlardır ve oradan da bizi sömürmenin yolunu bulmuşlardır ya da sömürülmemize tavassut etmenin yolunu. İşte tam da böylesi bir şey de; derin bir ahlaksızlıktır, safi bir ihanettir.

Tarih: 10.04.2021 Okunma: 372

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?