İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...121...

Özgür DENİZ - 19.04.2021

Partilerin hiçbirisi sizin bildiğiniz gibi değildir. Tıpkı cemaatlerin hiçbirisi de sizin bildiğiniz gibi olmadığı gibi. Ve hiçbirisi de sizin için var değildir. Bendeniz iddiamı ispatlarım hem de mutlak netlikte, bizim için var diyen biri varsa aynı şekilde ispat edebilir mi? Partilerin hiçbiri başıboş değildir ve bağımsız hareket kabiliyetleri yoktur. Tüm iktidarlar bir hedefe mebnidir ve istenilen hedef tahakkuk edince güle güle denir, gözlerinin yaşına bile bakılmaz. Tüm partiler aynı resmin farklı görüntüleridirler. İsimleri faklı da olsa hedefleri aynıdır; kapitalizmi beslemek. Hepsinin bir görev alanı vardır ve görevlerini muayyen olguları sahiplenerek icra etmeye çalışırlar. Hiçbir partinin tüm kesimlere hitap etmek salahiyeti ve hakkı da yoktur, o kadar bağımsız olma alanı ve hakkı sunulmamıştır hiçbirisine. Buyursunlar herkesi kapsayacak şekilde politika yapsınlar da görelim, alkışlayalım. Muhal ende muhaldir ama faraza tevessül edildi böylesi bir şeye, o vakit ne olur, hemen kulak çekilir ve görevli olan meydana çıkar ve görevini yapıp kenara çekilir yani balyoz vurulur. Sınırlar aşıldığı ve görev sahası dışına çıkıldığı zaman işler karışır zira. Partiler üzerinde nasıl bir operasyon yapılarak partilere varlık kazandırılır? Bir: her partiye tesir gücü yüksek, nitelik olarak daha belirgin olan, bilgi hinterlandı geniş insanlar yerleştirilir. İki: her partiye polemik potansiyeli yüksek, ajitasyon kabiliyeti olan insan yerleştirilir. Üç: her partiye o partiyi günü geldiğinde altından kalkamayacağı çözümsüzlüğe mahkûm edip yaralanmasını sağlayacak insanlar yerleştirilir. Dört: her partiye niceliksel olarak katkı sağlayacak ve o partinin çoğunluğu sağlaması yönünde etkisi bulunacak insanlar yerleştirilir. Beş: o partiye mutlaka ahlaksız biri yerleştirilir, günü geldiğinde toplumu iğrendirecek hareketler yapması için. Yani partiler spontane neşet eden mekanizmalar değildirler, bizatihi varlık kazandırılan ve biçim verilen mekanizmalardır. Çünkü hepsinin bir amacı vardır ve amaçları istikametinde varlık gösterebilmeleri kadar özgürlükleri bulunmaktadır. Aksi takdirde bedelini ödemek zorunda kalırlar. Cemil Meriç üstat ‘’politikanın kurtarıcılığına inanmıyorum’’ demişti, yanlış mı söylemişti? Bizim görevimiz insan olmak, insanca yaşamak ve insanlık toprağında adaleti tesis edecek, ezilenleri güldürecek, sömürüye nihayet verecek bir devrim realize etmektir ve gerekiyorsa amansız ve acımasız bir şekilde realize etmektir bu büyük insanlık devrimini. Dahası karışık…

Tarih: 19.04.2021 Okunma: 421

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?