İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...126...

Özgür DENİZ - 26.04.2021

Ben yanlış değilim, sen doğru değilsin ahbap. Sen yanlışsın ben doğruyum da demiyorum ama. Doğruyu söylemenin zor olduğu kadar, kof lafların cazibesinde raks etmek o kadar kolaydır. Çünkü doğru olursan kaybedeceğin şeyler olabilir, ki, doğrular ve namuslular hep kaybetmiştir bu topraklarda ama kof lafların cazibesine kapılıp raks etmek gönül eğlendirdiği için kazandırmasa da kaybettirmez hatta kahir ekseriyetle kazandırır, çünkü şebekler, namussuzlar, soytarılar, yalancılar, dalkavuklar hep kazanmıştır bu topraklarda. Öyleyse devam! Onurunu her insan kendi korur, onurunu koruyamayan da onursuz yaşamaya mahkûm olur. Çünkü bir tek sen varsın ve başkası yok, kim ve ne yapacaksa o yine sen olacaksın ve yine sen sana yapacaksın ne yapacaksan. Önce yaşamak isteyeceksin ahbap, yaşamak nasıl olur bileceksin. Ondan sonra da yaşıyor musun, ölüyor musun anlayacaksın. Bi yaşayanlara bak, bi kendine bak, bi var olana bak, bi de var olana sahip olana bak, bi de nasıl sahip olduğuna bak ve düşün, anla, hisset ahbap, artık eyvallah der geçer misin yoksa onurlu ve ahlaklı isyanın sesi mi olursun bilemem. Sözcüklerin kör karanlığında yaşıyor olduğunu sanıp ağır ağır tükenmekte var, sözcüklerin büyüleyici aydınlığında gerçekten yaşıyor olduğunu hissedip her andan derin bir zevk alıp çoğalmakta var. Bunu fark edebilirsin ahbap, zira bir dünya içindesin, bir hayat sahibisin, nimetler tarlasındasın, nasıl olduğunu ve bu yerlerde ne şekilde bulunduğunu görebilirsin ve bu görüş yaşayıp yaşamadığın hakkında bir bilgi sunar sana. Yaşamıyorsan yaşadım diyecek kadar, yaşıyorsan da yaşamıyorum diyecek kadar mal değilsindir herhalde, zira hayat senin hayatın, mevzubahis olan sensin yani. Daha sonra da işaret nereyi gösteriyorsa uyacaksın. Yaşıyorsan eyvallah ne mutlu sana, yaşamıyorsan niçin yaşamıyorsun, yaşatmayan kimdir ve nasıl yaşatılmıyorsun anlamalısın. Asalaklar bizi yaşatmıyorlar ahbap, çekirge sürüsü gibiler, ummadığın yerden çıkıyorlar ve dört tarafından ihata ediyorlar seni, çünkü hayat ormanını istila etmişler. Oysa istediğimiz zor bişey değil, kötü de değil. İstiyoruz ki; toprakları üzerinde canlı cesetlerin dolaştığı bir vatan olmasın burası. Ağaçsız orman mı olur? Ağaçları kurumuş orman neye yarar? Çünkü canlı cesetlerle payidar olunmaz ama diri canlarla izmihlalin muhaldir. Öyleyse bırakalım canlar can bulsun, cansızlara can olsun ve canların kaynaştığı toprak vatan olsun. Önce payidar olan can bulsun ki, payidar olması icap edenlere can olsun. Özne baki değilse, nesne nasıl baki kalsın? Öyle ya nesneye değer katan özne değil midir? Özne olmasa nesne neye yarasın? Zira kaimse insan, kaim olmayacak şey mi vardır hayat ormanında? Nasıl kaimdir insan? Beyni canlıysa ve atıyorsa kalbi kaimdir insan. O zaman o beyni öldürmekle, o kalbi durdurmakla, kendi beyninin canlı olduğunu, kalbinin attığını ispata tevessül ediyorsan yanlış adrestesin ahbap. Ölenle sende ölüyorsun ama yaşıyorsa insanlar sende insansın ve yaşarsın elbette. Benim düşüncemi öldürmekle, kendi düşünceni yaşatacağını sanıyorsan yanılıyorsun. Gerçek örtülünce, yalan açıkta kaldığı için gerçeğin yerini alamaz! Bilakis gerçeği gömdüğünü sanırsın ama gömülen şey yok olmaz, bir gün daha güçlü şekilde ortaya çıkar ve işte o vakit kendisini gömeni ebediyen kendisi gömer.

Tarih: 26.04.2021 Okunma: 308

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?