İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...131...

Özgür DENİZ - 01.05.2021

Bizi öldürürken merhamet etmiyorlar ama elimize düşünce de bizden merhamet bekliyorlar. Adalet ve vicdan bunun neresinde? İş farklı bir boyut kazanınca hepimiz Tanrı’nın önünde eşit oluyoruz ama her şey yoluna girdiğinde münhasıran birileri eşit oluyorlar. Adalet ve vicdan bunun neresinde? Egemen değilken hepimiz eziliyoruzdur ama egemen olunca ezmeye başlarız ve bu bizim hakkımız olur. Adalet ve vicdan bunun neresinde? Hayatlarımız, birilerinin biriktirmesi için ağır aksak çalışmaktan ve çalışırken azalarak ölmekten ibaret oluyor. Adalet ve vicdan bunun neresinde? Birileri istiyorlar ki, küçük balıklar karaya vurup canlarının derdine düşüp ölüm kalım savaşı versinler ki, büyük balıklar rahatça yüzsünler. Ve bunu açıkça istiyorlar hem de. Bunu nasıl yapabiliriz lütfen? İsteyen kim, verecek kim? Ve verilecek yer neresi? Düşünelim lütfen, bize ait olan yerde bizden istenen şeye bakın, bu nasıl kabil olabilir? Canımı alsan bundan daha iyi. Ben çırpınarak yaşayayım ve bu gözlerinin önünde gerçekleşsin ama sen keyfince yaşa ve görme, hiçbir şey yokmuş gibi davran. Ama düşünce de; el uzat kaldır beni de. Hangi adalete ve vicdana göre? Ey insançocukları! Fırtınalar kopabilir, denizler köpürebilir, dalgalar azgınlaşabilir, dağlar parçalanabilir, volkanlar patlayabilir ama biz yönümüzü ve yolumuzu kaybetmeyeceğiz, hangi sınıftan olduğumuzu unutmayacağız, aklın ışığının sönmesine, herkese ait olanın birilerine ait olmasına, vicdanlarımızın körelmesine ve adaletin çiğnenmesine müsaade etmeyeceğiz. Hepimizin insanlık onuruna yaraşır bir şekilde yaşamak hakkımız vardır ve bunu behemehâl alacağız. İslamcıysak ta, Milliyetçiysek te, Sosyalistsek te, Kemalistsek te, Anarşistsek te, Cemaatçiysek te hepimizin onurlu yaşamaya hakkımız vardır, öyleyse hiçbirimizin mal olmaya hakkımız yoktur, hesap soracağız, bizden alınan her şeyin, çalınan bir yudumluk yaşamak sevincinin, gasp edilen haklarımızın her zerresinin hesabını sormak zorundayız. İnsanlık, bu onur kırıcı tutsaklıktan, her türlü muameleye maruz kalmışlıktan ve mağduriyetten kurtulmalıdır. Kapitalizmin insanlığı kuşatan zincirlerini mutlaka ama mutlaka kırmalıdır. İnsançocukları açlıktan, sefaletten kırılırlarken, yoksulluğun kara zindanlarında ömür çürütürlerken, dünya servetinin handiyse tamamı bir avuç komprador pezevengin inhisarındadır. Tüm insançocukları tek tek özgür oluncaya dek kavgamız sürecektir. İnsanteki, ancak tüm insanlar özgür olduklarında gerçekten özgür olabileceklerdir çünkü. Zira her bir insançocuğunun ruhu büyük ruhun eşit parçalarıdır. Öyleyse aralarında kopmaz bir bağ vardır. Birinin ruhu acısa diğerinin de acır, birinin tenine iğne batsa diğerinin teni de o iğne kendi tenine batmış gibi hisseder. Bir insan tüm insanlıktır, tüm insanlık bir insandır! Ve insan şerefli kılınmıştır ve dosdoğru olmak zorundadır. Şimdi bana şerefsiz ve yanlış mı ol diyorlar birileri acaba?


NOT: Tüm emekçilerin 1 MAYIS Emek ve Dayanışma Günlerini tüm kalbimle, bilincimle, içtenliğimle, samimiyetimle, benliğimle kutluyorum. Emeğin, hakkını, tam ve kesintisiz olarak aldığı güzel ve görkemli günlere kavuşmak umudu ve inancıyla. 

Tarih: 01.05.2021 Okunma: 307

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?