Farzedelim ki keskin konuşuyorum,
olabildiğince rijidim. Bu bendenizi asla ve kata haksız kılmaz ve sözlerimi da
yalan kılmaz. İtici mi olur, bırakalım iteni itsin. Ne yani birilerinin hatırı
için yalan mı konuşalım sevimli olalım diye, namussuz mu olalım, bile göre
gerçekleri mi saklayalım? İtilende burayı terkedip istediği yere gitsin. Bilakis
günahsız olanın pervasız konuşmasına delalettir olsa olsa, tavrımız. Bir davam
varsa o davama tanıklık etmekten ve hayatımı hüccet kılmaktan başka hiçbir şey
yapmıyorum. Bugüne değin en üç kez bu detaylara değinmişimdir. Bendeniz olmam
gerekenin dışında birisi olmuyorum, olmayacak şekilde davranmıyorum. Tekrar
söylüyorum, kul değilim, köle olmayacağım, itte değilim, sadece insanım ben. Söylediklerimi
yalanlayabilir misiniz? Yalanlayamadığınız düşünceleri ihanetle itham edebilir
misiniz? Düşüncelerimi ifade etmekte de hürüm, beynime zincir vurdurtmam,
vurursan bedelini ödersin. Doğruluk yolunda dürüstçe yürümeye çalışıyorum.
Kimsenin canına kastetmemişim ve bir tek cana da kıyılsın dememişim. İçim
dışımda sadece ve sorunda bu galiba. Ne yani içim içimde gizli mi kalaydı? O
zaman ben nerede olacaktım? Ben beni yaşamayacaksam niçin varım bu âlemde? Maskeli
yaşamlardan nefret ediyorum kardeşim. Vergimin hesabını soruyorum, sormamayım
mı? Yaşadığım doğayı korumaya çalışıyorum, çalışmayayım mı? Dinle, tarihle,
kimlikle uyuşturulmak, uyutulmak, sömürülmek istemiyorum, yapmamayım mı?
Ezilenlerin hakkını arıyorum, aramayayım mı? Büyük insanlığın kadim yasaları ne
diyorsa ona göre hareketlerimi ve sözlerimi ölçüp biçip öyle ortaya koyuyorum.
Farkımız; bendenizin inandığımı yaşamaya çalışmamdır. İnanıyormuş gibi görünüp
farklı davranışlar sergilemem değildir. Kahpelikten anlamam. Yalan ve
riyakârlık bana göre değil. Şarlatanlıktan ve dalkavukluktan da tiksinirim. Emeğinin
gücüyle varolanlara ihanet edemem. Bendenizi de metazori kendinize
benzetemezsiniz, benzetemeyeceksiniz. Çünkü bendeniz ihanet edemem insanlığa.
Onları kutsal olgularla aldatamam. Misal; yasa diyorsa ki; düşmanlarınıza olan
kininiz sizi onlara karşı adaletsiz yapmasın ve bendeniz de bu yasaya
inanıyorsam şayet bitmiştir, o anda bitmiştir. Can düşmanım dahi olsa, ondan nefret
edebilirim, onu gördüğümde yolumu değiştirebilirim ama ona asla adaletsiz
davranamam, bilakis adaleti çiğnemiş ve onursuz, şerefsiz davranmış olurum.
Yapmam, inandıysam yapamam, aksi şekilde hareket edemem. İşte anlaşılmayan
taraf burası. Bendeniz bir şeye inanmışsam yaşarım yaşayabildiğim ve
yapabildiğim kadarıyla. Ama inanıyorum deyip yapmıyorsan ama yapanlara da
tahammül edemiyorsan sorun bu tarafta değil ahbap. Git kendini yokla ve
pisliklerinden arın! Bendeniz insanlığı aldatacak kadar şerefsiz ve hain
değilim ve badema da olmayacak böyle bir şey.
NOT:
Cumhuriyetten ve Cumhuriyetin tazammun ettiği olgulardan asla ve kata
vazgeçmeyin insançocukları, yemin ediyorum insanca yaşamayı mumla ararsınız. Bir
de tarihle, dinle, kimlikle aldatılmayın insançocukları. Bir dininiz,
tarihiniz, kimliğiniz var diye onlarla uyutulmak, uyuşturulmak gibi bir
sorumluluğunuz yok. Bunlar yüzünden hakkınızı aramamazlık etmeyin. Her alanda
hakkınızı aramak insanlık ödevinizdir. Onurlu yaşamak herkesin hakkıdır. Tarihte,
dinde, kimlikte yerinde duruyor. Siz insanlık onuruna yaraşır bir yaşam için
kavganızı vermekten imtina etmeyin ve bu olgularda kavganızın önünde handikap
olmasınlar.