Millî GİRİŞİM Projesi: 1 Milyon X Sonsuz Fayda
Çevrenizde gördüğünüz her şey, önce hayalde canlanmış, sonra hayata geçmiştir. Ekmek, önce tohumdu, ekildi, sulandı, büyüdü, biçildi. Un oldu, hamur oldu, pişti, sofraya geldi. Gül, erik, elma, çınar, önce tohumdu, dikildi, yeşerdi, fide-fidan oldu sonra ağaç oldu meyve verdi, gölge etti. Asırlık dev ağaçlar oldu.
Gerçekleşmiş olan her şey önce hayalde görülmüş, sonra adım adım, tuğla tuğla örülmüş, “bina” edilmiştir. Cebinizdeki akıllı telefon, dizinizdeki bilgisayar hatta oturmakta olduğunuz konut, önce, birilerinin zihninde hayal olarak doğdu… Sonra inşa edildi, üretildi.
Bir hayalin gerçekleşmesi bazen seneleri alabilir.
Bendeniz de bir hayal görüyorum. Bu hayalin ilhamı bana geldiğine göre, gerçekleşmesi de mümkün demektir.
Bu, uyanıkken parça parça, dizi dizi gördüğüm “rüya”nın gerçekleşeceğine yürekten inanarak yazıyorum. Bu “rüya” gerçekleşecek… Er veya geç… Ben görürüm veya göremem ama hayalim bir gün gerçek olacak!
Hayalim, “çılgın bir tasarı”, uçuk, kanatlandıran bir tasarı… Milleti ve memleketi uçuracak bir tasarı! Uçmaktan bahsedince, aklıma uçaklar geldi… Onlar da yüzyıllar boyunca sadece hayaldi… Şimdi, bize çok sıradan gelen ulaşım vasıtaları!
Tasarımın ana fikri, özü; “kendi işini kurmak isteyen her vatandaşa devletin 1 milyon lira vermesi”ne dayanıyor.
İlk bakışta, gerçekleşmesi “hayal” gibi gözüküyor… “Uçuk” bir hayal!
Evet, uçuk ve Türkiye’yi uçuracak bir hülya!
Şimdi, hangi şartlarda verilecek, onları hayal edelim:
Meslek Lisesi, Meslek Yüksek Okulu ve Üniversite mezunu herkese…
Şartları ne?
Bu okullardan mezun olan kişi, eğer herhangi bir yerde çalışmıyorsa ve hiçbir geliri yoksa,
25 yaşını geçmişse,
Erkek vatandaşlar, askerliğini yapmışsa,
Ve en mühimi, kendi işlerini kurmak istiyorlarsa bu parayı almaya hak kazanacaklardır.
Buradaki üzerinde durulacak en hayatî şart, “kendi işini kurmak” şartı!
Devlet, elbette vatandaşına kredi açacak ama vatandaş da bu parayla,
Gelir getirecek,
Üretim yapacak bir iş kuracak.
Dolayısıyla, devlet, bir milyon lirayı vatandaşın eline vermeyecek… Para, “girişime”, “yatırıma”, “iş geliştirmeye” verilecek.
Peki, bu paranın ödenmesi nasıl olacak?
Pek çok şekilde yapılabilir… Ben iki örnek vereyim:
Bir kere, bu para faizsiz olacak. Faiz, sadece, ödemelerin aksaması durumunda söz konusu edilecek.
Hayalimdeki vade, 5 yılı ödemesiz 15 yıllık bir kredi…
Diğer bir şekil, 1 yılı ödemesiz 20 yıl vadeli bir kredi olabilir!
Başka pek çok biçimde ve vadede yapılandırılabilir. Bunlar konunun uzmanlarınca düzenlenebilir.
“1 MİLYON X SONSUZ FAYDA” TASARIMININ BAZI FAYDALARI
Başlıktan da anlaşılacağı gibi, tasarımın faydaları sonsuz… Sonsuza kadar uzanacak bir doğurganlıkta… Ancak biz hemen akla gelen bazı faydalarını gözler önüne serelim:
ÇOCUKLARIMIZA-ÖĞRENCİLERE FAYDASI
Bir kere, bu tasarı, çocuklarımıza, gençlerimize büyük bir cesaret aşılayacaktır. Her türlü olumsuz düşünceye veya moral bozabilecek gelişmeye karşı bağışıklığı güçlendiren bir aşı! Daha ortaokuldayken, çocuk, kendi işini kurabileceğini öğrenecektir. Bu bilgiyle, yapabileceği, hayalindeki iş alanına göre bölüm seçecektir.
Bu tasarı sayesinde, öğrenci kendi yeteneğine, yaradılışına, yatkın olduğu sanat veya bilim dalına yönelecektir. Tasarı, doğal olarak, meslek liselerine ilgiyi artıracak,
Gerek bireylerin gerekse toplumların gelişmesinde en önemli unsur “girişimcilik” ruhunun varlığıdır. Girişimci ruhun diri, kuvvetli ve atak olmasıdır.
Tasarımın beni en fazla heyecanlandıran faydası; çocuklarımızın, gençlerimizin, girişimci bir ruhla hayal güçlerini kanatlandıracak olmasıdır.
x x x
PİYASAYA ETKİSİ
Devletin, işi olmayan ama bir GİRİŞİM Projesi olan gence kredi açması ile, memleketteki mevcut işletmelerde çalışanların ücretleri yükselecektir. Çünkü kendi işini kurabilecek imkânlara kavuşan kişiler, düşük ücretlere çalışmaya razı olmayacaklardır. Dolayısıyla, işverenler, çalışma şartlarını daha cazip hale getirmek zorunda kalacaklardır.
Öte yandan, işe girmek isteyen meslek lisesi veya üniversite mezunları daha kolay iş bulabileceklerdir.
Yepyeni bir dünya var… Dijital bir dünya…
Çevreye duyarlı, ekolojik bir ekonomiyi temel alan bir dünya…
Bu yepyeni dünyada, yepyeni fırsatlar, yepyeni meslek, sanat hatta spor dalları ortaya çıkıyor.
Hayal gücü geniş, yaratıcı bir bakış, yepyeni iş alanları, yepyeni GİRİŞİM yol ve yöntemleri bulacaktır.
Girişim, yepyeni projeler, yepyeni iş alanlarının kapısını açacak…
Kaynakların daha verimli kullanılması, yepyeni üretimlerin ortaya çıkmasını…
Mevcut üretimin artmasını, daha verimli olmasını sağlayacak.
Kaynakların israfını büyük ölçüde önleyecek.
İKİ ÖRNEK
Üniversite mezunu iki genç tanıdığım var. Bir sermayeleri olmadığı, patronları hesabına gayet iyi şartlarda çalıştıkları halde, o işlerden ayrılıp, kendi şirketlerini kurdular.
Biri, yepyeni-ekolojik, çevre dostu bir enerji işine “girişti”. Diğeri, uluslararası bir e-ticaret firması kurdu.
Bu iki genç GİRİŞİMCİ’den, çocuklarımızın yepyeni iş alanlarını keşfetmedeki hünerlerine örnek olsun diye bahsettim.
Lâkin bu gibi girişimler son derece istisna… Bu istisnaî girişimcilerin, içlerinde hapsedemedikleri bir cesaretleri var. İşte, bu projeyle, teşebbüs için, içlerinde yeterli cesareti bulamayan gençlerimizi, daha cesur hale getirmek, ruhlarındaki gizilgücü ortaya çıkarmak istiyoruz.
Haddizatında, bütün insanların içinde az veya çok GİRİŞİMCİLİK arzusu, hevesi vardır. Bu arzunun hayata geçmesi, yüzeye çıkması için teşvik edilmesi, yönlendirilmesi lâzım. Çocuklarımıza GİRİŞİMCİLİK eğitimleri verilmesi ve onların CESARETLENDİRİLMESİ lâzım!
Meslek liselerinin bütün bölümlerine ve fakülte ve yüksek okulların tamamına GİRİŞİMCİLİK dersi konulmalı, bu ders çok ciddi bir biçimde ele alınmalı;
GİRİŞİMCİLİK, her yönüyle,
Muhtemel zorlukları,
İmkân ve fırsatları, yararları,
Geleceğin iş, meslek, sanat, spor ve her türlü girişimciliğe açık alanları… vs. gençliği teşvik edecek, özendirecek, en mühimi, hayallerine kanat takacak şekilde öğretilmelidir.
x x x
GELECEĞİ GÖREN, GELECEĞİN RİCALİ
Emeklilerden önce, ÇOCUKLARI düşünür.
Evet, emeklilerin çoğu zor durumda… Kendimi bildim bileli, yani 50-60 yıldır, iktidarlar, emekliler de emekliler diyor. Gelgelelim, vardığımız nokta ortada!
Şimdi, BAKIŞ AÇISI’nı bir değiştirelim bakalım:
Çocuklar, gençler, öğrenciler diyelim. Önce onların durumlarını düzelteceğiz, önce onlara yatırım yapacağız, kaynakları öncelikle onlara ayıracağız deyin!
Deyin ve sonucu görün!
x x x
TAVSİYE
https://www.youtube.com/watch?v=ZAwN7ulaVDA