Halk rahat bir nefes almalı

Hüseyin ŞİNASİ - 01.06.2021

                     

Bu yazıya 24 Mayısta başlamıştık. Sonraki günlerde bazı değişikliklerle tam yazıyı tamamlamıştık, derken Bakanlar Kurulunun 1 Haziran sonrası için aldığı normalleşme adımları geldi. Sıcağı sıcağına sokağa çıktık karar sonrası ortaya çıkan durumu gözledik. Vatandaş rahatlamış görünüyor. Umarız bu adımlar geçen yıl olduğu gibi sonuçlanmaz.

Devam edelim.

2019 sonlarında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktığı ve buradan dünya genelinde tüm ülkelere yayıldığı iddia edilen korona (covid-19) virüs salgını,  kırıp dökmeye, yakıp, yıkmaya, can almaya devam ediyor. Aradan bunca zaman geçti, covid-19 virüsünün iddia edildiği gibi Çin’de bir yarasadan mı insanlara bulaştığı, yoksa bir laboratuar çalışması mı olduğu net olarak belli değildir. Eğer bazı çevrelerin iddia ettiği gibi bu virüs, laboratuar ortamında üretilmiş ve insanlığın başına bela edilmiş ise kirli bir küresel egemenlik savaşının içine düştüğümüzün resmidir.  

Görünüşe bakılacak olursa Çin ve bazı ülkeler, aldıkları sıkı önlem, yasak ve kısıtlamalarla bu virüsün yayılmasını önlemiş, normal hayata dönmüş bulunuyor. Ortada bir aşılama yok. Buna karşılık, ABD, Hindistan, Brezilya, Fransa, Rusya, İngiltere ve Türkiye gibi birçok ülkede milyonlarca kişi korona virüs salgınına yakalanmış, ekonominin çarkları durmuş, insanlar işsiz kalmış, iflaslar, intiharlar yaşanmıştır.

Merkezi Cenevre’de bulanan DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından açıklanan son verilere göre; salgının başlangıcından itibaren dünya genelinde 171 milyondan fazla kişide virüs tespit edilmiş, 3 milyon 500 binden fazla kişi ölmüş, 152 milyon kişi iyileşmiş, 14 milyon 500 bin kişinin tedavisi devam etmektedir. Yine aynı verilere göre ülkemizde, şimdiye kadar 5 milyon 220 binden fazla vaka tespit edilmiş, 47 bin 200 kişi ölmüş, 5 milyon 100 bin kişi iyileşmiş, 100 bin kişi tedavi altındadır. Vaka tespitinde kullanılan kitlerin güvenirliliği %66’dır. Hatalı sonuç çıkma ihtimali yüksektir.

Korona virüs salgının ilk ortaya çıktığı 2019 sonlarından itibaren, dünya genelinde, bütün araçlar kullanılarak yoğun bir baskı, korku, endişe imparatorluğu kurulmuş bulunuyor. Bu psikoloji altında insanlar evlere tıkıldı. Maske, mesafe ve temizlik günlük hayatın bir parçası haline geldi. Hükümetler kalabalık oluşturacak her türlü toplantı, etkinlik ve seyahatleri yasakladı. Fabrikalar, atölyeler, işyerleri kapılarına kilit vurdu. Esnaflar iş yapamadı, kapandı açıldı yine kapandı. Milyonlarca kişi işinden oldu, işsiz kaldı. Buna karşılık büyük şirketler, bankalar, internet, haberleşme şirketleri gelirlerini katlamaya devam ettiler.

Birçok ülkede salgın nedeniyle alınan kısıtlama ve yasakların bir işe yaramadığı ortaya çıktı. Bazı çevreler tarafından, pompalanan bu korku, endişe ve paniğin yersiz olduğu dile getirilmeye, eylemler yapılmaya başlandı. Ülkemizde bir süredir korona salgının artık insanları korkutmadığını, gündeminden çıkardığını görüyoruz.

DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) ve doktorlar tarafından salgının önlenmesinde aşının önemi özellikle vurgulanmakta, insanlara dayatılmaktadır. Bunun üzerine birçok ülke ve şirket korona virüse karşı aşı geliştirme çalışmalarına başlamıştır. Bu konuda bazı ülke ve şirketlerin önceden hazırlıklı oldukları ortaya çıkıyor. Birçok ülkede geliştirilen aşılara “acil kullanım izni” verilmiş, uygulamaya geçilmiş, aşılamada belli bir aşamaya kadar gelinmiştir. Ama kullanılan aşıların hiç birinin ruhsatı, kullanım izni yoktur. Ortaya çıkacak yan etkilerinden ve kötü sonuçlardan kimin sorumlu olacağı belli değildir.  

Bitirelim,

Bu korona virüs salgını olayı çok uzadı. Halk artık bıktı, usandı. Devlet bu konuda elini çabuk tutmalı, sorunu kökünden çözecek politikalar geliştirmelidir. Unutmayalım sinekten kurtulmanın yolu, sineğin üremesini çoğalmasını engellemek, yok etmekten geçer. Sinek üredikten ve çoğaldıktan sonra üstüne zehir sıkmanın bir anlamı, faydası yoktur. Korona virüs de böyledir. Aşı ve ilaçlar ancak koronadan korur. Ya korumazsa…!

Hoşça kalınız.

  

 

 

 

 

 

Tarih: 01.06.2021 Okunma: 479

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?