İKİ BİN DOKUZ’DA NELER OLACAK?

İsmail Hakkı CENGİZ - 03.01.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

 

İyi, diyelim iyi olsun.

Yeni yıl kutlamalarının bir sebebi de, giden seneyi neşeyle uğurlayıp, gelen seneyi de sevinçle karşılayarak; bu sayede, geçen yılda yaşanan acılara bir sünger çekip, gelecekten ümitli olduğumuzu göstermek olabilir.

Yani “iyi, diyelim iyi olsun” hesabı!

*                        *                      *

Kendini 1 kelimeyle tarif et deseler, vereceğim cevabı çok iyi biliyorum. Hiç tereddütsüz, “İyimser!”   Bin kere sorulsa, bin kere aynı cevabı veririm. İflah olmaz bir iyimser olduğumu söyleyebilirim.

Lâkin keşke, “iyi” deyince iyi olacağı her zaman gerçek olsa! Ne yazık ki, ilk günlerini yaşadığımız 2009’dan ümitli olamıyorum.

Yeni yılın daha ilk saatlerinde yüreğimizi yakan acılar, şiddet olayları, kazalar ümitvar olmamızı engelliyor. Şu başımıza gelenler ulu bir ikaz sanki! İlâhî bir ses, “Aklınızı başınıza toplayın. Bu kadar vurdumduymaz olmayın. Eşi, dostu, komşuyu gözetin! Tedbir alın, Allah’ın verdiği canı bu kadar ucuz harcamayın! Birbirinize karşı hoşgörülü olun!” diye, uyarıyor gibi…

Bu ikazı ciddiye alacak bir siyasî ve sosyal yapıyı göremiyoruz. Yeni girdiğimiz yılın da hayla huyla, öfkeyle kavgayla, atışmayla kakışmayla, anlamadan dinlemeden akıp gideceğinden endişe ediyoruz.

Çevremizdeki ve dünyadaki vahim hadiselerden hiç söz etmiyorum.

*                        *                      *

Bununla birlikte, bize ümit veren hiçbir şey yok mu, diye sorarsanız?

Var, çok şükür!

Benden daha iyimser bir Başbakanımız var. Onu izlemeye devam edeceğiz. İyimser nutuklarının yanı sıra, şu yukarıdaki ikazları da dikkate alacağını, gerekli düzenlemeleri yapacağını ve ülkede müspet bir hava estireceğini umuyoruz!

*                        *                      *

Yeni yılda bize ümit ışığı gösteren biri daha var; Rezzan Kiraz!

Bu bayan, atv ana haberin kadrolu kâhini… Daha 2008’in son günlerinde 2009’un şahane bir yıl olacağını müjdelemişti. Sonra yılın ilk günü de televizyona çıkarak güzel kehanetlerini sıralamaya devam etti.

Ohoooo, işimiz falcılara kaldıysa, kara kara günlere kaldık, demeyin. Beni de, Rezzan Kiraz’ı ciddiye aldığım için kınamayın. Ülkenin 4 büyük kanalından biri, neredeyse her gün ekrana çıkarıyor, ana haberlerde uzun uzun konuşturuyor. Üstelik bu kanal, ciddiyetiyle tanıdığımız Başbakanımızla yakın dost, nasıl hafife alırsınız?

İşte o Rezzan Kiraz, 2009’da Türkiye’nin parlayan, hatta yükselen bir yıldız olacağını söylüyor. Şubat ayından itibaren ülkemizde harika gelişmeler yaşanacağını haber veriyor. Ona göre; bu yıl bolluk bereket yılı olacak, ekonomi düzelecek hatta güzelleşecek, memleket zenginleşecek, ülkenin itibarı yükselecek. Tabii bunlar insanların ruh haline yansıyacak, barış dolu, mutlu, huzurlu bir 2009 bizi bekliyor.

Rezzan Hanım, her burca göre de harikulade şeyler söylüyor ya, onlar buraya sığmaz. Bu yıl sizi hangi şahane şeylerin beklediğini öğrenmek için kendisini seyretmenizi öneririm. Kendisini televizyonlarda sabahları, öğleden sonraları ve akşamları rahatlıkla bulabilirsiniz. Özellikle atv’ye sıkıca bakın.

Bir de ipucu vereyim. Kehanetleri gerçekleştikçe, TV’lerde daha kolay bulabileceksiniz. Fakat geçen günler onu yanıltırsa biraz zor bulursunuz.

  *                      *                      *

Şair Gözüyle 2009

 

 

Yıl iki bin dokuz… Tokuz

 

 Eğri büğrü yollarda tökezledi araba,
Ağanın zılgıtından usanmadı maraba;
Gitti ceket, pantolon, sıra geldi çoraba,

Yoksulların kefeni tutulacak bu sene.

 

Kuzeyden esti rüzgâr, sürüklendik Batıya,
Çıkarıldık kuyruktan, kalamadık yatıya;
Tükettik tüm dansları, köçek girdi kutuya,

Belden kıvrık oyunlar satılacak bu sene.

Yandan çarklı aydının aklı fikri riyada,
Hacıyatmaz şebekler "dolar" rengi rüyada;
Konuşamaz yazarlar çizen eller hayada,

Düşünceye bir suçlu katılacak bu sene.

 

Ne umdu neyi buldu seçim, geçim, safiyet,
Krizden keriz doğdu, cüzdanlarda zafiyet;
Mühürlendi beyinler, gerilere afiyet,

Yivli setli kazıklar yutulacak bu sene.

 

Durmadan gider geri dümendeki hamiler,
Sefil Bush rüyasında battı köhne gemiler;
Boşaltıldı kasalar iştahlarda gömüler,
Körün tuttuğu yerde yatılacak bu sene.

 

Kanımızla besledik damızlık keneleri,

Kargaşada harcadık tevatür seneleri;

Sandıklardan çıkardık ucube boneleri,

Obama'nın kaytanı tutulacak bu sene.


  Murat Aydın Doma,  31 Aralık 2008

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 03.01.2009 Okunma: 697

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

özgür deniz

22.11.2008 - 10:21

insanlık hali olarak görüyorum ve o stresin ürünü diyorum. bu dünya garip. yani melek değiliz. bence başbakanda olsa bu insani davranışlar onlara fazla görülmemelidir. sıkılan üzülen şakalaşan ağlayan gülen birer insandırlar ama yanlışları da tabiki vardır ve tenkit edilmelidir. ama bence doğal. saygıyla canım abim.

Adem Şahin

22.11.2008 - 13:41

Her ülkenin binlerce atasözü var, özdeyişi var. Bunlar birikimlerin ham halinde ifade edilmiş şekli.Ünlülerin, toplumları etkileyen kişilerin özdeyişleri var, çoğu zaman yazarlar anlatmak istedikleri konuya giriş yaparken "ufuk açma" niyetine alıntı yaparlar. Philip E. Humbert adlı bir psikiyatri profesörü, "İnsanlara mutlu yaşamın anahtarını 10 kuralda toplayacak olsam, hangi deyişleri seçerdim" diye kapsamlı bir çalışma sonrası bir liste çıkartmış. 1. Kendini tanı - Sokrat Kendi içinde yolculuk yap. Günlük tut. Kalbin, gönlün, vicdanın ne diyor? Neyi öne çıkartıyor? Dünyaya bilinçli bakmanın yolu başta bu iç yolculuktan geçiyor. 2. Olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol - Mevlana Dürüst ol, adil ol, hakça düşün. İçinden gelen sesin öne çıkardığı değerleri koru. Hayatta birşeyleri korumak için ayakta kalmazsan herşey seni düşürür.

Ekrem Şama

22.11.2008 - 14:51

Sayın Başbakanla en uzun süre, birebir, berabere çalışmış tek kişi benim. 17 yıl.... İçki içmez. Sevmez. Ama etrafı içmişse otomatikman onların mestane halleri O'na da yansır. Çünkü etrafından çok etkilenen bir yapısı vardır. Baksanıza IMF ile anlaşma yapmayı O'na çok iyi diye söylettrebilmeleri işte bu etkileşim yoluyla mümkün olabiliyor.

Seyfeddin Karahocagil

24.11.2008 - 00:24

E nihayet Makul bir teklif.Yalnız bence birer kişi az. Başbakanla bire bir çok bulunanlardan birisi de benim.İçkiOnun değil kendine çevresine bile yaklaşmamıştır. Ekrem Beyin bir tesbitine katılmam. Başbakan çevresinden etkilenmez bilakis onların dümen susyuna girer gibi yapar ama mutlaka etkiler. Bugünki konumuna getiren de bu özelliğidir. Çevresinden etkilenen hiç bir kimsenin liderlik şansı olamaz. Selam, sevgi ve saygılarımla.

elebk

25.11.2008 - 23:28

maddi kaygıların şarhoşluğunu iyi betimlem,işsizniz. elinize sağlık

özgür deniz

22.11.2008 - 10:21

insanlık hali olarak görüyorum ve o stresin ürünü diyorum. bu dünya garip. yani melek değiliz. bence başbakanda olsa bu insani davranışlar onlara fazla görülmemelidir. sıkılan üzülen şakalaşan ağlayan gülen birer insandırlar ama yanlışları da tabiki vardır ve tenkit edilmelidir. ama bence doğal. saygıyla canım abim.

Adem Şahin

22.11.2008 - 13:41

Her ülkenin binlerce atasözü var, özdeyişi var. Bunlar birikimlerin ham halinde ifade edilmiş şekli.Ünlülerin, toplumları etkileyen kişilerin özdeyişleri var, çoğu zaman yazarlar anlatmak istedikleri konuya giriş yaparken "ufuk açma" niyetine alıntı yaparlar. Philip E. Humbert adlı bir psikiyatri profesörü, "İnsanlara mutlu yaşamın anahtarını 10 kuralda toplayacak olsam, hangi deyişleri seçerdim" diye kapsamlı bir çalışma sonrası bir liste çıkartmış. 1. Kendini tanı - Sokrat Kendi içinde yolculuk yap. Günlük tut. Kalbin, gönlün, vicdanın ne diyor? Neyi öne çıkartıyor? Dünyaya bilinçli bakmanın yolu başta bu iç yolculuktan geçiyor. 2. Olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol - Mevlana Dürüst ol, adil ol, hakça düşün. İçinden gelen sesin öne çıkardığı değerleri koru. Hayatta birşeyleri korumak için ayakta kalmazsan herşey seni düşürür.

Ekrem Şama

22.11.2008 - 14:51

Sayın Başbakanla en uzun süre, birebir, berabere çalışmış tek kişi benim. 17 yıl.... İçki içmez. Sevmez. Ama etrafı içmişse otomatikman onların mestane halleri O'na da yansır. Çünkü etrafından çok etkilenen bir yapısı vardır. Baksanıza IMF ile anlaşma yapmayı O'na çok iyi diye söylettrebilmeleri işte bu etkileşim yoluyla mümkün olabiliyor.

Seyfeddin Karahocagil

24.11.2008 - 00:24

E nihayet Makul bir teklif.Yalnız bence birer kişi az. Başbakanla bire bir çok bulunanlardan birisi de benim.İçkiOnun değil kendine çevresine bile yaklaşmamıştır. Ekrem Beyin bir tesbitine katılmam. Başbakan çevresinden etkilenmez bilakis onların dümen susyuna girer gibi yapar ama mutlaka etkiler. Bugünki konumuna getiren de bu özelliğidir. Çevresinden etkilenen hiç bir kimsenin liderlik şansı olamaz. Selam, sevgi ve saygılarımla.

elebk

25.11.2008 - 23:28

maddi kaygıların şarhoşluğunu iyi betimlem,işsizniz. elinize sağlık