Bu kavga onurun kavgasıdır.
Ezilenlerin kavgasıdır. Bu kavga aydınlanmanın kavgasıdır. Yaşamak sevinci
çalınanların kavgasıdır bu kavga. Adaletin, ahlakın, vicdanın, özgürlüğün,
umudun, barışın, kardeşliğin, sevginin, eşitliğin, dostluğun yani insanca bir
yaşamın ve yaşanılabilir bir dünyanın kavgasıdır. Erdemli bir neslin kavgasıdır
bu kavga. Sömürünün yok edilmesi ve paylaşımcı bir yaşamın yeniden inşa
edilmesi kavgasıdır. Her toprağın, kendi üzerinde doğan ve yaşayan insana ait
kılınması kavgasıdır bu kavga. Bizler yanarak yaşadık ama yaşayamadan yandık,
gelecek nesiller yaşayarak yansınlar ve yanarak aydınlatsınlar karanlığı ve
bizler gibi olmasınlar asla. Sürüye dahil olan mallar yığını olmasınlar ve biat
eden, körü körüne boyun eğen, kulun kulu olarak yaşayan sefiller olmasınlar. Yaşamaya
yaratılan biz, bizim için yaratılan yaşamın tınısını duyumsayamadan yaşadık ama
böylesi bir yaşamı değil yaratacağımız yeni yaşamı bırakacağız yarınlara ve
işte bunun içindir kavgamız. Başı dik ve özgürce yaşanılacak bir yaşam içindir
bu kavga. Aklın önderliğinde, bilimin aydınlığında yürüyecek inançlı bir nesil
yetiştirmek için yaşamak kavgasıdır bu kavga. Yaşasın özgür insan, kahrolsun
tiranlar ve elbette tiranlar kahrolacaklar. Ve elbette biz uyanırsak kahrolacaktır
tiranlar. Ezenin de, ezilenin de olmadığı, insanca ve hakça bir düzenin tesis
olduğu bir dünyanın kavgasını veriyoruz. Başka türküdür bizim türkümüz,
söylenmemiş bir türkü ya da yarım bırakılmış bir türkü söylenmesi için. Cesaret
vardır içinde, umut vardır ve barış, inanç yüklüdür, düşe kalka söylenir bu
türkü ve hiç susmadı çağlardan çağlara ve yine makes bulacak çağlar ötesinde.
Ya söylenip bitecek ya da miras kalacak yine yarınlara, tıpkı kaldığı gibi bize.
Herkes eşlik etmese de de türkümüze
elbette yarım kalmayacak ve mutlaka tamamlanacak bu türkü. Büyük insanlığın
türküsüdür bu türkü. Şayet bir gün, ruhlarımızın etrafında karanlık duvarların
yükseldiğini ve gövdemizin karanlıkta zehirlendiğini ihsas edip, bizleri,
gerçek sanatın, gerçek felsefenin, aydınlık düşüncenin iklimine taşıyacak olan eşsiz
tinsel akışı yakalayabilir ve kendimizi o akışa bırakabilirsek işte o gün bu
kavganın taçlandığı gün olacak ve zafer biraz daha yakına gelecektir. Tarihin
tekerleği her daim ileriye doğru döner ama koşulların belirlediği bir sarmal
içersinde hareket eder velakin bizler koşulların gücüne teslim olmamalıyız,
koşuların tutsakları değil efendileri olmak zorundayız, bilakis kavgamızın
sonunda güneşi selamlayamayız. Bizim kutsal ve öfke yüklü kavgamız; gelişmenin
ve ilerlemenin belirleyici muharrikidir. Bu kavga insanlığın ortak kavgasıdır! Çünkü
çalınan ne kadar ortak değerimiz, ortak mülkümüz, ortak yaşamımız varsa onları
geri almanın ve yeniden ortak kullanıma sunmanın kavgasıdır bu kavga.
EKSTRA NOTLAR:
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/muglada-bir-orman-yangini-daha-cikti--460118h.htm
Mutlaka aklınızla ve vicdanınızla
İNCELEYİN güzelinsanlar yoksa hissedemezsiniz, hissedemezseniz de idrakine
varamazsınız ve aklınıza derin sorular gelmez, ince analizler yapamazsınız. O
vakitte bir işe yaramaz. Mesela; bendeniz Türk ve Müslüman olduğum halde
yüreğim de tıpkı oralar gibi cayır cayır yanıyor, Türk ve Müslüman olduğum
halde. Lafla değil gerçekten Türk ve Müslüman olduğum halde. Hani Türklük
dersiniz ama zerre alakanız yoktur, Müslümanlık dersiniz ama zerre alakanız
yoktur, öyle bir şey değil yani yanlış anlaşılmasın.
EKSTRA NOTLAR:
Yeryüzünün damarlarından pislik akıyor yemin ediyorum, büyük yemin ediyorum, namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum, yalancıysam domuz olayım, Tanrı şahidim olsun yeryüzünün altı olduğu gibi pislikle, irinle, mikropla dolmuş, gören gözler, işiten kulaklar, hisseden vicdanlar, düşünen akıllar ancak farkına varabilir. keşke mutlak açıklıkta konuşabilsem. Böylesi bir yeryüzünü hak etmiyoruz. Akşam mutlaka haberleri izleyin ama HABERLERİ izleyin, magazini, eğlenceyi, yalanı dolanı değil. Ve mutlaka haber sitelerini inceleyin bugün. Ama haber sitelerini yalan dolan magazin sitelerini değil.