Resme bakmaktan korkmayın. Sonsuz bir
dikkatle bakın. Mutlaka gizeminden sıyrılacak ve gerçeğini size gösterecektir.
Kapıyı inatla ve ısrarla çalarsan açılacaktır bilmelisin ve hemen geri dönüp
gitmemelisin. Sabırla beklersen kavuşursun beklediğin her ne ise. Bu kişisel
gelim uzmanı denilen tiplerin dediği şeyler değildir, zaten onların söyledikleri
de bize göre olan şeyler değildir. o tipler çok büyük oranda komprador
pezevenklere hitap ederler ama sizlere hitap ediyorlarmış gibi yaparlar, zira
büyük payı sizden alacaklardır. Biz bakmaktan ve görmekten korkuyoruz. Ya her
şey bizim görmek istediğimiz ve inandığımız, inanmak istediğimiz gibi çıkmazsa
diye. Niye korkuyoruz ki böyle çıkmasından? İyi işte, çendan aldandığımızın,
aldatıldığımızın farkına varmanın neresi kötü, tabi gösterildiği gibi çıkmazsa
her şey. Ki, emin olun ki, çoook şey gösterilen gibi, inandığımız, inanmak
istediğimiz gibi çıkmayacaktır. Zaten gözünüz ve gönlünüz açıksa böyle
çıkmayacağı mutlak ve muhakkaktır. Hangi inandığınız kişi bugüne kadar inanmak
istediğiniz kişi olarak çıktı mesela? Siz insan sandınız ama hayvan çıktı değil
mi çoğu? Her şey bildiğimiz gibi çıkmadığı zaman da yıkılırız, biteriz, öküz
olduğumuz tezahür eder diye koruyoruz ya da utanıyoruz. Ama her defasında aynın
şeyi yapıyoruz yazık ki. Yanlışını görmekten, gittiği yolun yol olmadığını
anlamaktan utanılmaz, bilakis yanlış yolda yürümekten ve o yolda yürürken kendi
dışındakilere de yanlış yapmaktan ve nihayet hayatını yanlışlarla noktalamaktan
utanılması iktiza eder. Ah be insançocuğu yanlışlar içerisinde bocalayıp
duruyorsun. Madem ortaya çıktığında yanlış olduğu görülecek bir şeylerin, niye
ona insanların inanmasını isteriz ve zımnen bunu dikte ederiz ki? Çünkü biz hayâsız
ve iğrenç kişileriz. Bir şeyin yanlış olduğunu bizzat biliriz, hatta yanlış
olduğunu bildiğimiz halde doğru diye sunarız, çünkü böyle yapmaktan mutlaka
çıkarımız vardır ama insanlar inanmadıklarında da çıldırırız, oysa kendimiz
inanmıyoruzdur ama inanılsın isteriz, kendimiz bile inanmadığımız halde. Böyle
bir ahlaksızlık, şerefsizlik olur mu diyeceksiniz, bendeniz de dünya işlerinin
nasıl yürüdüğünü sanıyorsunuz diyeceğim, yine mi suçlu ben olacağım? Korkmayın
bakmaktan, görmekten, beyin ve kalp gözünüz sonsuz açık olsun ve nadim
olacağınız şeyler yapmayın. Çünkü mutlaka, nadimler olarak nedamet gözyaşlarına
boğulacaksınız!
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/iste-eski-haline-dondu-dedikleri-dipsiz-gol-304365h.htm