İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...171...

Özgür DENİZ - 12.07.2021

Politikacılar yoksul hayatlardan kazanırlar ve yine o hayatları sömürerek varolurlar. Bu yüzden de zımnen yoksulluğu beslerler, yok olmaması için ellerinden geleni yaparlar, zira yoksulluğu yenmiş bir toplum politikacılardan hesap sorar ve onların önlerinde eğilmez hatta onları insan yerine de koymazlar koymamaları gerekiyorsa, binaenaleyh bilhassa kapitalist zihniyetle düşünen ve kapitalizmin taşeronluğunu yapan politikalar bahusus yoksulluğun anasıdırlar ve onu bitevi doğururlar, doğurturlar, çünkü onlar kapitalizmi beslemezlerse, kapitalizm de onları beslemez yani yalsız kalırlar. Ama yoksulluk başa beladır, her şeyini çalar, alır götürür senden hatta seni bile çalar senden. Keza kompradorlar yoksul hayatlardan kazanırlar ve yine o hayatların emeğini iç ederek kazanırlar, palazlanırlar, zaten sermaye dediğin yoksulların, emekçilerin emeğinin terakümünün neticesinde tezahür eden şey değil midir yani yaşın, terin, kanın, emeğin birikimi değil midir ve bu şeyleri ortaya koyanlar da yoksullardan yani emekçilerden başkaları mıdırlar? Programcılar yoksulların yoksul hayatlarının doğurduğu acı neticeleri ekranlarda pazarlayarak kazanırlar. Öyle değil mi, bitevi yoksul hayatların hikâyelerini satarak kazanmıyorlar mı, zira daha etkileyici gelmiyor mu insanlara böylesi hayatlar, duyguları tetiklediği için? Sanatçılar yoksul hayatlardan üreterek kazanırlar, en çok tutan diziler, filmler yoksulluk üzerine kurgulanmış olanlar değil midirler ve insanları bir kere ağlatmak, o şeye mutlak anlamda bağlatıp reytingi katlatmak değil midir? Şeyhler yoksul hayatlardan kazanırlar, öyle değil mi yani, insanlar yoksulluklarından duygusal olmuyorlar mı, duygusal oldukları için şeyhlerin hikâyelerine kolayca aldanmıyorlar mı yani akıllarını kullanmayıp duygularını kullandıkları için ve şeyhlerde direkt duygulara hitap ettikleri için on ikiden vurmuyorlar mı hedefi ve ele geçirmiyorlar mı? Aydınlar keza bu yolla kazanırlar, zira yoksulluk edebiyatı yapmak onların işlerine gelir, bu yüzden de yoksulluğu yok etmek için namuslu bir kavga vermezler, zira besin kaynaklarını kurutmak istemezler. Çünkü yoksulluk aldanmayı intaç eder. Yoksulluk çaresizliktir. Çaresizlik çare gibi gördüğü şeye sarılır ve onu bırakmaz. Ama hiçbirisi de yoksullar için savaşmazlar, yoksulluğun yok olması adına insanca kavga vermezler. Namussuzdurlar çünkü. İnsan değillerdir hiçbirisi de. Külfette ve nimette ortak olunsun istemezler. Bitevi nimetler üzerinde tekel oluşturmak isterler. Bu yüzden de üretebildikleri kadar yoksulluk üretirler, yoksullar çoğalsınlar isterler ama kendileri de yoksulluk üzerine nutuklar irad ederek zımnen kudret sahibi olurlar. Hülasa; yoksulluğu beslerler, büyütürler, yaşatırlar. Zira çok iyi bilirler ki, yoksulluk kendileri için emsalsiz bir kazanç kapısıdır. Çünkü yoksulluk yok olursa varlık gelir, varlık gelince aydınlık gelir, aydınlık gelince karanlık sorgulanır, karanlık sorgulanırsa karanlıktan kazananlar varlık bulamazlar. Çünkü bilincin olduğu yerde cehalet iş göremez olur ve cehaletin topraklarına sürgün eder kendi kendini. İşte bu yüzdendir insanların okumalarından, aydınlanmalarından, varlık elde etmelerinden korkulur. Zira varlık elde eden köleliği reddeder, kula kulluğu reddeder, köpek gibi yal beklemez kapılarda, soruları olur onun ve sorgulamalar yapar hayata yönelik olarak.  Soru ve sorgu ise varlıklı olan için tehdittir, tehlikedir. Öyleyse insanları kolayca aldatabilmek, fasılasız çalıştırmak, okumalarını ve düşünmelerini engellemek için yoksullaştırmak iktiza etmektedir ve yoksullaştırılır insanlar. Bu minvalde de iki şey daha vardır çok etkili olan ve etkin şekilde kullanılan; iki çok önemli olgu, varlıksal olgu, ruhsal ve gövdesel olgu, söyleyeceğim o iki olguyu hatta üç olgu vardır ve söyleyeceğim. Hak ettiğinizin sizde olmasını istemez misiniz, yoksulluk yok olsun istemez misiniz, insanlık onuruna seza yaşamak istemez misiniz, size ait olanın sizde bulunmasını istemez misiniz, mülkünüze el koyanlarını ellerini kırmak ve sizden çalınan her şeyi geri almak istemez misiniz? Kim istemez ki? İnsan olan ister!

 

EKSTRA NOTLAR:

 

Sizi Halkın Cumhuriyetinden koparan, ayıran, uzaklaştıran uzun ince yollara girmeyin, demet demet gül kokularıyla sarhoş olmayın, sözde yenilik nutuklarına inanmayın. Şerefim ve namusumla temin ederim ki böyle yapmayın. Tezgâha gelmeyin. Derin oyunu bozun. Sizler Halkın Cumhuriyetinin gölgesine sığının. Çünkü Cumhuriyet Halkındır ve Halk Cumhuriyetle kurtulacaktır. Tefrika tehlikelidir, esarettir, bitevi bataklıktır. Tefrikanın sebebi de gücün bölünmesi içindir, zira birleşik güç korkutur, bu yüzden birleşik gücün muhatapları bölünerek güç dağılmalıdır, dağıtılmalıdır ve egemenlik sonsuzlaştırılmalı, esaret baki kalmalıdır ama buna fırsat vermemek gerekir.

 

https://odatv4.com/vid_video.php?id=91AF9

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/diyanetin-anlastigi-5-yildiz-otelin-sahibi-tanidik-cikti-bir-otelin-fiyati-200-tlden-basliyor--462480h.htm

Tarih: 12.07.2021 Okunma: 350

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?