TÜRKİYE’NİN İTİBARI, ORTADOĞU VE DÜNYA

İsmail Hakkı CENGİZ - 05.01.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

 

Devletimiz, ekonomik olarak dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında…

Dünyanın en güçlü 5 ordusundan biri bizim ordumuz…

Tarihin en büyük imparatorluğunun mirasçısıyız…

Coğrafyamız, jeopolitik ve jeostratejik olarak muhteşem bir üstünlük bahşediyor.

Memleket, siyasî olarak 6 senelik tek parti ve tek başbakanın istikrarlı yönetimi altında… Gerek Cumhurbaşkanı, gerekse Başbakan dünyanın en iyi tanıdığı liderlerinden… Her hafta; ikisi birden, ya ecnebi bir devlete gezide veya başka devletlerden konukları var… Dışişleri Bakanı neredeyse ülkede hiç durmuyor, boyuna uçuyor. Ayda en az birkaç kere uluslar arası toplantıya ev sahipliği yapıyoruz veya bu içlerinden biri, 2’si veya 3’ü birden yabancı bir ülkedeki toplantıya katılıyorlar.

Nitekim bu baş döndürücü diplomatik atakların semeresi alındı; Türkiye Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliğine seçildi. Bu görevi de 01 Ocak 2009 tarihinde başladı. Bu göreve kolay seçilemiyorsunuz. Yüzlerce ülke oy veriyor size. Bu bile ülkenin dünyada ne kadar itibarlı olduğunun bir göstergesi!

Dünya liderleri, bilhassa başbakanımıza çok saygı gösteriyorlar ve onu ziyadesiyle seviyorlar.

*                        *                      *

İtibarlı bir ülkenin vatandaşı olmak tabii ki gurur verici bir duygu… İtibarınız varsa, hayat sizin ve çevrenizdekiler için daha kolay, daha hoş, daha eğlenceli olur. Meselâ, itibarınız varsa daha kolay kefil bulursunuz, size hürmet edilir, sıkıntılı durumlarda yardımınıza koşan çok olur. Siz birine yardım etmek isterseniz sözünüz geçer. Diyelim ki, bir yakınınız başka birisi tarafından zor durumda bırakılmış, araya girerseniz sizin hatırınıza, yakınınızı rahat bırakırlar.

*                        *                      *

Aynı durum devletler ve milletler için de geçerli. Ama bizim “devletin itibarında” bir terslik var. Meselâ; bu itibarlı devletin vatandaşları, “ülkemizi ve liderlerimizi pek seven başta ABD ve AB ülkelerinin “vize” işkencesine maruz kalıyor. Vatandaş, ülkemiz bu kadar itibarlıyken biz niçin bu vize eziyetini çekiyoruz”, diye soruyor ama bir cevap alamıyor.

Haydi, vize işkencesini kanıksadık, alıştık, diyelim… Fakat soydaşlarımıza ve din kardeşlerimize yıllardır yapılan eziyetler, vahşetler karşısında şu ülkemizin itibarı neden kendini bir türlü göstermiyor?

İsrail Başbakanı, Türkiye’de ağırlanıyor, iki başbakan, “görüşme süresi rekoru” kırıyor. Bu nasıl bir sevgi ve itibar ki, görüşmeden 2 gün sonra, İsrail, din kardeşlerimizin üzerine bombalar yağdırıyor? Yüzlerce insan ölüyor, binlerce kardeşimiz yaralanıyor.

İsrail Başbakanıyla bizim Başbakanın 5,5 saatlik rekor görüşme süresi kafalara takılıyor.

Allah Allah, acaba ne konuştular?

İsrail tarafından zaten abluka altında ölüme mahkûm edilmiş olan Gazze’de vahşet sürerken, Başbakanımız savaşı, daha doğrusu İsrail’i durdurmak için bölge ülkelerine geziye çıkıyor. Sayın başbakan, kuş misali uçuyor. O uçarken, kendisiyle rekor görüşme yapan başbakanın ülkesi, havadan yaptığı vahşeti yeterli bulmayıp, minicik bölgeye karadan da giriyor. Bu da az geliyor, denizden de ablukasını daraltıyor ve gemilerle de Gazze’yi bombalıyor.

Dünyanın kendisine hayran olduğu Başbakanımız ise uçmaya devam ediyor.

İyi ki ülkenin itibarı var, diye düşünüyorsunuz.

İyi ki büyük bir ekonomimiz ve güçlü bir ordumuz var!

İyi ki, diyorsunuz!

*                        *                      *

 

Üstatlardan

 

Eleştiri belki güzel bir şey değildir ama gereklidir. Ağrı ile aynı işi görür, zira ağrı da vücutta bir arıza olduğunu haber verir.

 İnternetten

        

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 05.01.2009 Okunma: 675

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?