İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...180...

Özgür DENİZ - 24.07.2021

İşte bizim büyük insanlar olmamızın ve oradan da yüce bir topluma vasıl olmamızın önünde ki en büyük handikap küçük ve kör noktalara takılıp kalıp bunun da büyük başarılara giden yolumuzu tıkamasıdır. Çünkü gerçekten çok basit ve küçük düşünüyoruz, bu yüzden de büyük hamleler yapamıyoruz. Alışmışız bir hayata öylece gidiyoruz, yanlış mı yapıyoruz, doğru mu yapıyoruz hiç düşünmüyoruz, sormuyoruz, sorgulamıyoruz. Oysa çok farklı insanlar, çok farklı bir toplum olabiliriz. Birbirimizi yemekten birbirimize yol açamaya, el vermeye ve birlikte yürümeye vakit bulamıyoruz. Kahrolsun ki öyle bir bireyselleşmişiz ki, gözümüz kendimizden başkasını görmüyor, böyle olunca da hep bencil düşünüyoruz ve her şeyi kendimiz için düşünüyoruz. Zira biz buralara yani öznel dünyamıza dikkatimizi verirken arka planda çok büyük değerler, yaşamlar, başarılar bırakıyoruz, hülasa; hayatı tam anlamıyla ıskalıyoruz. Oysa bizim küçük noktalara takılıp kalacak ve orada yaşayacak ne vaktimiz, ne enerjimiz, ne de lüksümüz yoktur ve olamaz da. Ama işte işin içine dünya menfaatleri girince gözlerimiz kararıyor, basiretimiz bağlanıyor, gönüllerimiz etkisiz kalıyor ve birbirimizden nefret ediyoruz, birbirimizin kuyusunu kazıyoruz, birbirimizi anlamamak adına içimizde derin bir mücadele veriyoruz, birbirimizin önüne barikat oluyor, birbirimize yafta vuruyoruz, birbirimizi düşürmek için çabalıyoruz. Ama zevahire bakınca da bizden daha ala Türk kim vardır, Müslüman kim olabilir diye caka satmaktan da geri durmuyoruz. Ya Türklük ve Müslümanlık böyle bir şey ya da bizden ne Türk olur ne de Müslüman, hatta hiçbir halt olmaz, zaten olmuyor da, bocalayıp duruyoruz bataklığın içinde ve pislik içinde yaşıyoruz. Lafla peynir gemisinin yürüyeceğini, yaşadığımız hayatla tarihin tekerleğinin istediğimiz yönde döneceğini sanıyoruz. Bir türlü katalizör olamıyoruz, bilakis sünger olarak kalmaya eyvallah edebiliyoruz. İşin özü bizler laf cambazıyız ve laf insanıyız, bizden bir halt olmaz, olacağı da yok. Hiçbir zaman sözün ve eylemin insanı olamıyoruz. Boş konuşmaya, eylemsiz dua etmeye, ağır abilik yapmaya teşneyiz. Maddeyle itibar kesbedeceğimizi sanıyoruz ahmakça, ne büyük bir ahmaklık. Ama böyle yaparak ne kadar yol kat ettiğimizi ya da kat ettiğimiz yolun bizi nereye ulaştırdığını kim söyleyebilir? Biz akıllanır mıyız? Valla hiç sanmıyorum. Âlem gidiyor Mersin’e biz gidiyoruz tersine. Bizim oğlan bina okur, döner döner yine okur; işte bizim halimiz budur. Bizden gerçekten hiçbir şey olmaz, köle olur ama kabul eden olursa oluruz onu da. Bizlerin büyük insanlar olmaya ne isteğimiz var ne de buna matuf bir çabamız ve böyle bir şeye de sonsuz uzağız. Biz görüntü insanlarıyız, özümüzde hiçbir şey yok. Tabir caizse ve sert olmazsa; giydirilmiş odun kütüklerinden bir gram farkımız yoktur, dışımız görkemli ama içimiz kof! Ve bundan da gayet memnunuz, veyl olsun varlığımıza!

Tarih: 24.07.2021 Okunma: 408

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İ. Hakkı Cengiz

25.07.2021 - 14:15

"Birbirimizi yemekten birbirimize yol açamaya, el vermeye ve birlikte yürümeye vakit bulamıyoruz."... "Ya Türklük ve Müslümanlık böyle bir şey ya da bizden ne Türk olur ne de Müslüman,"... "Lafla peynir gemisinin yürüyeceğini, yaşadığımız hayatla tarihin tekerleğinin istediğimiz yönde döneceğini sanıyoruz." Bu harikulade yerinde tespitlere başka ne eklenebilir ki? Kalemine sağlık, can kardeşim. Selâmlar...

Özgür DENİZ

25.07.2021 - 16:16

Tüm kalbimle bilincimle içtenliğimle samimiyetimle sonsuz teşekkürler ve bilmukabele inşaAllah saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey. Derin saygılar selamlar inşaAllah. Maalesef bu topraklarda yaşamak çok zor ve acı veriyor. Keşke daha başka türlü olsaydı her şey.