İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...188...

Özgür DENİZ - 02.08.2021

Herkes, hayat kitabında nasıl yer almak ve nasıl okunmak istiyorsa ona göre yazılmak zorundadır. Zira herkes hikayesini kendi yazdırır, nasıl yazılsın istiyorsa ona göre bir hikaye yapmak ve yaşamak zorundadır. Kalem acımaz! Çünkü kalem gerçeği yazar. Kalemin görevi yazmaktır ama o kalem ki gerçeğe daima sadık kalacaktır. Bu yüzden bendenizin düşüncelerim kimseyi zerre ırgalamaz, kimsenin düşüncesi de bendenizi zerre ırgalamaz. Tabi burada olumsuz müdahaleler bağlamında söylüyorum bunları, bilakis elbette düşünceler ırgalanmak isterler ve ırgalarlar da. Yani özgürce düşünürüm ve düşüncemi özgürce ifade ederim ve düşüncelerinde özgürce ifadesi için iktiza ediyorsa bu candan geçerim. Saygı esastır ve herkes birbirine saygı duymak zorundadır. Tabi bu saygı zorunluluğu; şerefsizlikler, kahpelikler, pezevenklikler, ahlaksızlıklar, zalimlikler ve bilumum pislikler için değildir. Çünkü pezevenge saygı duyulmaz, zalime saygı duyulmaz, sömürgene saygı duyulmaz. Münhasıran düşünceye saygı için caridir bahsettiğimiz saygı. Çünkü insan düşüncesidir ve düşüncesi özgür olmayan insanın insan olduğundan şüphe etmek icap eder. Kimse inancında zorlanamayacağı gibi, düşüncesinde de zorlanamaz ve kimseye düşünce de dikte edilemez. Dikte edilen düşünce de duvara çarpar gibi gövdeye çarpar ve geri döner. Çünkü zorlama gayedeki hikmeti yok eder. Kanlı şiddetin hiçbir yönüne başvurmuş değilim, öyleyse düşüncem bendenizi lanetli kılmaz. Düşüncemin tutsak olması bendenizin insanlıktan yoksun ve nakıs kalmamı tevlit edecektir, öyleyse böylesi lanetli bir davranışa eyvallah edemem. Bendeniz gerçeği arıyorum ve münhasıran gerçeği istiyorum ve devrimin, yeni bir dünya yaratacağı ve güzel bir yaşam sunacağı gibi aynı zamanda gerçeğe ulaşmak için de bir araç olduğuna inanıyorum. Aklımız olmadığı için ya da olduğunu varsaydığımız aklımızı kullanmadığımız için olguyu idrak edemiyoruz, bu yüzden de olguyu olduğu gibi algılayamıyoruz, algılayamadığımız içinde anlayamıyoruz. Yoksa devrim tek gerçektir bu dünyada. Devrimsiz, insanca bir düzen tesis etmek muhal ender muhaldir. İnsanlık tarihi bunun mutlak kanıtıdır. Şayet böyle bir şey kabil olsaydı, bugüne kadar kabil olurdu yahut küçücük bir emare olurdu kabil olabileceğine dair ve insanlık bu kadar acıyı boş yere çekmezdi. Bilakis bu dünyada gerçeğe ulaşmanın kabil olmadığını, olamayacağını görüyorum, ihsas ediyorum, hissediyorum ve böylesi bir durum bendenizi azaplardan azaplara gark eyliyor. Birileri herkesi kendi yaşamına ve yaşam telakkisine uymaya zorluyorsa ve böylesi bir namussuzluğa kendini hak sahibi olarak görüyorsa, bendenizin de çendan kendi düşüncemi izah etmeye ve bu düşüncemi insanlığa önermeye hakkım vardır diye düşünüyorum. Zorlamıyorum, zira kararı herkesin kendi aklı verecektir, bilinci ona yol gösterecektir. Yani, herkes tercihinde özgürdür ama tercihinin mesuliyetini de taşıyacaktır. Bu hakkımı gasp edeninde şerefine ve namusuna tükürüyorum. Asıl bendeniz bunu yapanı lanetliyorum. Lanetlenmiş bir dünyada yaşamak zorunda değilim ve böylesi bir dünyayı da değiştirmek gibi bir ödevle mesulüm. Aklım bunu emrediyor bana, cehaletin karanlığını varlığı sayesinde yeneceğim aklım ve gövdemi onun emrine tabi kılıyorum bu yolda. Öyleyse devrime geliniz, devrimden başka kurtuluş yolu olmadığını görünüz, yeni insanın devrimi yaratacağına ve devrimin de yeni bir dünyanın kurulmasına yol vereceğine inanıyorum.

Tarih: 02.08.2021 Okunma: 292

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?