Dostoyevski’nin çok güzel bir sözü vardır, diyor ki; herkes birbirine karşı açık ve net olmalıdır, düşüncesini olduğu gibi söylemelidir, ne olacaksa meydanda olmalıdır; açık, aydınlık ve özgürce olmalıdır. Yalan mı? Peki, niye her şey bizden gizleniyor ve herkes kendisini bizden gizliyor? Bilmek istiyorum kardeşim kim kimdir, ne nedir, kimin düşüncesi nedir? Çünkü bilmemek aldatılmaktır. Ama biz maalesef ülkemizde kimin kim olduğunu ve ne düşündüğünü ve ülkemizde ne dolaplar döndüğünü bilmiyoruz ve sürekli aldatılıyoruz, adeta maskeli balo oynuyoruz ve bu baloda biz hep kaybeden tarafız. Çünkü her şeyi açık ve net olarak bilirsek aldanmamız kabil olmayacak, böyle olunca da bizi aldatarak kazanan namussuzlar kazanamayacaklar, öyleyse hiçbir şeyi açık ve net olarak bilmememiz lazım. Bildiğin zaman çendan sorgulamak gibi bir yolun olacaktır ve sorgulaman neticesinde bir seçim özgürlüğün bulunacaktır. Yani aldatılsan dahi bilerek aldatılacaksın öyleyse aldatılmandan kimseyi sorumlu tutmayacaksın. Ama bizler hep kapalı kalma yolunu tercih ediyoruz, çünkü kapalı kaldığımız kadar kazanacağımızı, yer edineceğimizi, işimizi göreceğimizi düşünüyoruz yani namussuzluk ediyoruz. Ve emin olun ki, bu kapalılık durumu bizleri mahvediyor, hayatımızı çalıyorlar ama umurumuzda olmuyor, ya adam senin rolüne bürünüyor ve seni aldatıyor ama asla senden değil. Misal; adam kendisini İslami olarak tanıtıyor ama İslam’la zerre ilintisi yok, kalıp olarak olabilir ama öz olarak yok, yani namaz kılıyor olabilir, oruç tutuyor olabilir, hacca gidiyor olabilir, zekât veriyor olabilir ama bir bakıyorsunuz kul hakkı yemede birinci sırada. İşte bu yüzden kalıpsal olarak bir görüntü veriyoruz ama özsel olarak başka dünyalardayız yani dışarıda rol yapıyoruz ve tam da buradan aldatılıyoruz. Keza milliyet bağlamında da bu minvalde çıkarımlarda bulunabiliriz. Zira kapalı kalmamızı ve kapalı kapılar ardında işlerimizi kotarmamızı buyuran da kapitalizmdir haddizatında. Çünkü kapitalizm maskeli yaşamayı dikte eder. Zira maskesizlik açıklıktır, neysen öyle görünmendir gözlere. Ama bu da kafamızın arka tarafında saklanmış çıkarlarımıza darbe vuracaktır. Nitekim kapalı kalmak iyidir diye düşünüyoruz. Hem aldanmayı hem de aldatmayı kendimize yakıştırabiliyoruz. Bizi ya kapitalizm uru çürütecek ve yok edecektir ya da gerçeklerle dirilmekten başka çaremiz yoktur. Tercih bizimdir, karar bizimdir, kader bizimdir!

YORUMLAR