İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...196...

Özgür DENİZ - 10.08.2021

Biz, hayatımızla ilgili işimizin düştüğü birine gitsek, o biri bize gereken cevabı veremese, onun yöntemlerini beğenmesek, o haddizatında işini beceremeyen biri olsa, yöntemleri hep istenmeyen sonuçları veriyor olsa, biz bir daha ona gider miyiz? Çok basit bir mantıkla hareket etmeye çalışıyoruz. Hayatın olağan durumlarındandır böylesi bir durum değil mi? Bunu her alana uyarlayabiliriz. Yani bizi olduğumuzdan da kötü hele sokan birine bir daha gitmeyiz, bitevi gitmelerimiz çare olmadıysa hatta hep aksi yönde işlev gördüyse. Şimdi, madem öyle de, bugüne kadar bize hiçbir şey vermemiş, hep bizden almış, bizi her zaman oradan oraya fırlatmış, vücudumuzun tüm mekanizmasını iflas ettirmiş, toplumsal mekanizmayı işleyemez duruma getirmiş, tüm bünyeyi hastalandırmış, devletleri çiğneyip geçmiş, kaynakları talan etmiş, kurumsal yapıları iflah etmeyen illete maruz bırakmış, silahı bile sahibine doğrultmuş, adaleti katletmiş ve her şeyi olmadığı yere koymuş, toplumlarda ki adaletsizliği, eşitsizliği, ahlaksızlığı mütemadiyen beslemiş olan kapitalist sistemde derdimize derman olabilecek bir şey olabilir mi? Göz göre göre, bile isteye, böylesi bir mekanizmadan çözüm beklenebilir mi, hastalıklı bir yapının kendi yapısı içerisinden kendisini yok edecek bir çözüm üretmek kabil olabilir mi? Hayır girift bir durum yok ortada, her şey olabildiğince sarih ve anlaşılır durumdadır. Ya bir idealimiz varmış gibi, daha iyiye meftunmuşuz gibi hareket etmeyeceğiz ya da daha ciddi ve onurlu olarak yaşamak adına elimizden gelen, gücümüzün yettiği ne ise onu yapmak için çaba sarf edeceğiz. Yani ya kapitalizmi besleyeceğiz ya da onun besinini keseceğiz! Başka bir opsiyonumuz mevcut mu? Namuslu ve dürüst olmak zorundayız, bir şey ya iyidir ya da kötüdür, iyiyse müzahir olursunuz daima var olması için, kötüyse de elinizi çekersiniz o şeyin üzerinden ve ya kendiliğinden yok olup gitmesini sağlarsınız ya da yok olması için müzahir olursunuz onu yok edecek şey ne ise. Ama bizler maalesef riyakârız, münafığız, dürüst değiliz. Düşmanmışız gibi görüntü veriyoruz ama arka perdeden de haddinden fazla müzahir oluyoruz. Çünkü aldatarak var oluyoruz ve aldatarak kazanıyoruz.

 

EKSTRA:

 

Bir kaç insanın yerinden ayrılmalarını beklersen, sürekli o insanlarla ilgili şayialar üretirsin, araştırma üstüne araştırma yaptırırsın, istersin ki onlar senin istediğini yapsınlar ama istemiyormuş gibi görünürsün, çünkü onlar istenileni elde etseler de etmeseler de her hâlükârda kârlısındır. Zira sen almak istediğini alamayacağını biliyorsun, çok istediğin şeyi onlar alacaklar buna inanıyorsun ama güçlü görünmekte istiyorsun ve bunu çaktırmıyorsun, bu yüzden de birkaç insandan birinin de yerinden kalkmasını istiyorsun ki, madem asıl istediğini kaybedeceksin, öyleyse birkaç insandan birinin senin istediğini elde etmesiyle, onun olduğu yeri de senden birisi alsın. Yani, mutlak kayıp olmasın. Bu yüzden de o birkaç insanın yerlerinden ayrılmalarını istiyorsun ki bitevi onlarlar ilgili bir şeyler yaptırıyorsun, bazen kalkamazlar diyorsun tahrik ediyorsun, çünkü gerçekte onların kalkmalarını istiyorsun. Zira gelecek olan gidecek olandan çok daha iyi, ki, gidecek olan zaten gidecekse bari karşılığı daha kallavi şekilde gelsin istiyorsun. Çünkü o birkaç insanın malik oldukları imkân devasa düzeyde, bu yüzden hepten kaybetmek istemiyorsun. Ben olsam o birkaç insanın yerine yerimde dururdum, kıpırdamazdım bile, başkalarının yerinde olsam da onları yerlerinden kıpırdatmazdım, istenilen zaten olacaksa, niye ikisi de bende olmasın, birini isterken diğerini niye kaybedeyim, üstelikte ikisinin de bende olması kesinken? Bendenizi enterese etmez ama genel bir yorum olarak böylesi çıkarımda bulundum ne bileyim. Özel bir durum değil hayatla ilgili işte.

 

https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/ayse-sucu/kork-o-mahkemeden-ki-6582872/

 

https://www.korkusuz.com.tr/dostumuz-katar.html

 

https://www.korkusuz.com.tr/yogun-bakimdaki-babam-git-yazini-yaz-dedi.html

 

https://www.karar.com/foto-galeri/can-yakan-manzara-havadan-goruntulendi-1627920

 

SON LİNKİ mutlaka açın, ciğerleriniz sızlayacak. Çok garip, çok acı, derin sancı. ŞÜPHE TEK GERÇEKTİR!

Tarih: 10.08.2021 Okunma: 491

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?