Sanılıyor ki, kapitalizmle maddi temeller
bağlamında bir uyumsuzluk var ve münhasıran madde uğrunda kavga veriyoruz. Bu
meyanda elbette bizlerde güzel yaşamlara dair düşler besleriz. İnsanız ve her
insanın güzel yaşamaya hakkı vardır ve böylesi bir yaşama dair hayaller kurar,
zira bu hayalleri kurduracak bir dünyaya doğmuştur, doğmuştur madem hayal kurar
ve güzel yaşamak ister, çünkü birilerinin olan bir dünyada değildir, herkesin
olan bir dünyadadır ve bu dünyada onunda payı vardır. Ama maalesef
istediklerimiz asla olmaz, çünkü oldurmaz kapitalist düzen, olacakmış gibi umut
ettirir ama kendisine yaşamak hakkı verdiğimizi hissettikçe böyle bir umut
verir ama o umut asla eylem boyutuna varmaz. Böylesi kahpe bir düzendir bu
düzen ve biz bu düzenin çarklarını dönmez kılmadıkça, döne döne, o lanet
çarklarda un ufak ola ola yok olup gideceğiz. Velakin hayır, kapitalizm ne bizi
ezebilir ne de yenebilir bizi. Yeter ki, bizim bize ait bildiklerimiz kahpelik
etmesinler bize. Ama işte kahpelik öyle bir şeydir ki, hiç ummadık yerden gelir
ve bulur bizi ve düşürür hiç düşülmeyecek yerde. Bu meyanda biz de madde
bağlamında kavga vermiyoruz ona karşı, zevahirde böyle bir durum varmış gibi
algılanabilir ama gerçek öyle değildir. Bizim sonsuz, uzak düşlerimiz var
yaşama dair, yaşamak isteğiyle dolu rüyalarımız var. Bu yüzden madde çoook arka
planda kalmaktadır hatta hiç mevzu bahis değildir. Maddenin hayatımızda bir
gram bile yeri yoktur, kuşkusuz maddenin varlığı yaşamamıza sebeptir ve madde
kazanmak zorundayız ayakta durmak için ama ne beynimizde ne de kalbimizde bir
yeri vardır maddenin ve ne de bu uğurda kavga verecek kadar düşürmeyiz
kendimizi. Bizim muhalefetimiz madde bağlamında bir muhalefet değildir,
insanlık ve yüce ve özgür düşlerimiz bağlamında bir muhalefettir (((onlarda her
ne iseler, şayet ideallerimiz gerçek olursa o gün bizzat görür, yaşarız))). Biz
yerle bağımızı söküp atmak ve kanatlanıp uçmak istiyoruz. Biz gülmek istiyoruz,
bize ait olup bizden çalınanın yine bize ait olmasını istiyoruz. Ruy-i zeminin
hiçbir köşesinde maddi ihtiyaç için eğilmek istemiyoruz. Başkalarının köleleri
olmak istemiyoruz. İhtiyacımız olan bir şeye de barikatsız ulaşmak istiyoruz.
Çünkü biz yaşamak istiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz. Hakkımız olana engelsiz
kavuşmak istiyoruz. Yaşadık diyebilmek istiyoruz veda vakti gelip çattığında. Beynimizde
ve gönlümüzde yer edinmiş ne kadar hoş, ne kadar güzel ve ne kadar tatlı düşler
varsa (((ki, bunlar hayal ürünü ve mülaki olunması muhal ender muhal şeyler
değildir kesinlikle, düş deyince öyle telakki edilmesin))) onlar için yaşıyor
ve savaşıyoruz. Yoksa ne yenildiğimizden, ne ezildiğimizden (((ki, gerçeği de
sarf-ı nazar eyleyemeyiz, bizi maalesef yeniyor ve eziyor, ama bu madden
ezildiğimiz için kavga verdiğimize delalet etmez))) böyle bir savaşın
içindeyiz. İnsanlık hissedip anlasaydı, düşlerimizin tüm insanlığın düşleri
olduğunu görürdü. Ama insanlık maalesef yaşamaktan korkuyor, hakkını bilmiyor,
hakkını bilse de istemekten korkuyor, hakkımı istersem alırım diye korkuyor.
Yemin ediyorum kim olduğumuzu bilsek, hakkımızı bilsek, bildiğimiz hakkımızı
istesek, istediğimiz hakkımızı almak için bedeli ne olursa olsun amansızca
kavga versek, hak ettiğimiz güzel yaşama erişiriz ve güzel yaşam münhasıran
birilerinin ayrıcalığı olmaz, herkesin doğal olarak, zorlanmadan, engelsiz
yaşayabileceği bir yaşam olur.
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...199...
Özgür DENİZ - 13.08.2021
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
İ. Hakkı Cengiz
14.08.2021 - 07:42
"olacakmış gibi umut ettirir ama o umut asla eylem boyutuna varmaz." Hakikat budur. Kapitalizmle mücadele ederken karşımıza iki sorun çıkıyor: İlki, İslam ve kapitalizm! İslam bu işe ne diyor? İslam''ın sözcüleri kapitalizme karşı, komünizme düşmanlıkta olduğu gibi net değiller. Hatta İhsan Eliaçık gibi istisnalar hariç,hiçbir itirazları yok gibi! İkinci sorun; kapitalizmin yerine ne koyacağız? Ne öneriyoruz? Biz çevrecilerin önerisi: YETERİ KADAR EKONOMİSİ... Yorumu fazla uzatmadan, senin şahane sözlerinle bitireyim: "Bizim sonsuz, uzak düşlerimiz var yaşama dair, yaşamak isteğiyle dolu rüyalarımız var." Kalemine sağlık, can kardeşim. Selâmlar...
Özgür Deniz
14.08.2021 - 15:44
Bu toplumun hiçbir mücadelesinde maalesef maalesef maalesef zerre miskal samimiyet yoktur. Bu toplum riyakar bir toplum. Ahlakla adaletle ilintisi olmayan bir toplum. Öyle ya bir dini var, ahlaka ne gerek var. İslamcılardan zaten hiçbir şey olmaz. Daha yanlışa yanlış diyemeyen hayata ne verebilir ki? Neyse… derin saygılar selamlar inşaAllah saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey.