Biz bozulduk ve bozduk, bozduk ve bozulduk, ne kendimizde denge bıraktık ne de doğadaki dengeyi korumak için bir şey yapmadık, aksine bile isteye mahvettik kendimizi ve her şeyi. Yemin ediyorum göz göre göre bozduk her şeyi, birkaç günlük dünyanın üç beş kuruşluk rantı uğruna. Karun gibi kazandık, Firavun gibi hükmettik, Hama’n gibi aldattık ama insan gibi yaşayamadık bir türlü. Yani farkında olarak, bilincinde olarak, sırf hırslarımızı tatmin etmek uğruna yaptık her şeyi. Adiler ve alçaklar olduk biz. Ya, yapılmaması mutlak şart olan şeyleri yaptık biz daha ne demeye yüzümüz var bizim? Bir şey yapmayanlarda izlediler münhasıran yapanları, yani toptan suçluyuz hepimiz. Ama hiçbir şey yapmamış gibi, olmamış gibi hareket etmeyi de çok iyi beceriyoruz, belki de bocalıyoruz ama becerirmiş gibi poz veriyoruz yani dansöz gibi kıvırıyoruz. Bozduğumuz ve yuvasını tahrip ettiğimiz doğa ve hayvanlar bizlerden kötü intikam alıyorlar, henüz almadıkları intikamın ne olduğunu da bilmiyoruz. Ama akıllanmadıkta, görülüyor ki akıllanmaya çalışır bir halimiz de yok. Kendi ellerimizle ediyoruz ne ediyorsak ve ellerimizle ettiğimizi buluyoruz, bulacağız, daha ne günler göreceğiz bekleyin, gelecek gelmekte olan. Ki, henüz başımıza geleceklerin daha büyüğü gelmedi de. Maddenin, maddi terakkinin bizi kurtaracağını sanıyoruz, ne büyük ahmaklık. Birer birer biçeceğiz ne ektiysek, çünkü ektiğini biçer herkes. Kimse kusura bakmasın çok şey ektik ama henüz biçim zamanı gelmedi ve gelecek kuşkusuz. Biçeceklerimiz yanında biçtiklerimiz ne ki, daha durun. Azgınlığın bir bedeli olmalı, olacak ve o bedel her ne ise gelip bizi bulacak ve ödemeyi alacak. Hesabı ödemek, hesap yapmak gibi değildir anlamadınız. Vermemek gibi bir çaremiz yok, kaçacak yer kalmadı, kaçılacak yer kaçtığımız yerden daha berbat olacak. Bunu söylemeyi yasaklamak değildir marifet, marifet gelecek olanı bilmektir ve sebeplerden el çekmektir. Gerçeği yasaklamakla elimize geçecek hiçbir şey yoktur. Önemli olan gerçeği bilmek ve o gerçek gelip bizi bulmadan tedbir almaktır. İnsansak, gerçeği bilmemiz ve ona göre yönümüzü belirlememiz daha akıllıcadır. Çünkü her sonuç bir sebebe mebnidir ve sebepsiz hiçbir şey yoktur masivada. Öyleyse olması gerektiği gibi yaşayacaksın, haddi aşmayacaksın, sınırları yıkmayacaksın. Ya güzel bir sebep olacak ve güzel sonuçlar doğuracaksın ya da olduğun yerde duracaksın ve hiçbir şey olmamaya çabalayacaksın. Bilakis üçüncüsü olduğun an olmayacaksın ve işte biz onu olmaya çalışıyoruz!

YORUMLAR