MÜSLÜMANLARA DAR EDİLEN DÜNYA

İsmail Hakkı CENGİZ - 06.01.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

 

Aklım yeni ermeye başladığı devirlerde Kıbrıs’tan katliam haberleri gelirdi. Makaryos ve Grivas’ın elebaşılığını yaptığı Rum’lar Türkleri öldürüyordu.

Çocuk yüreğimle onlara üzülürken, Ortadoğu’dan Arap kardeşlerimizin İsrail saldırılarına uğradığı, yenildiği haberlerini almaya başladık.

Biraz daha büyüyünce öğrendik ki, milyonlarca Müslüman Komünist rejim altında ezilmekte.

Sonra, en az 50 milyon soydaşımızın yüzyıllardır Çin’de esir olduğunu öğrendik.

Gençliğimde, İsrail Araplarla barışır gibi oldu fakat Filistin üzerindeki baskılar, katliamlar o gün bu gündür sürüyor.

Sene 1979’u gösterdiğinde Sovyet Rusya, Müslüman Afganistan’a girdi. Savaş yıllarca sürdü. On binlerce Müslüman katledildi. O talihsiz ülke Ruslar’dan kurtuldu, ABD’nin eline düştü.

1980’li yıllarda Bulgar hükümeti, ülkesindeki 2,5 milyon Müslüman’a akıl almaz eziyetler etti. Bunlardan 1,5 milyon kadarı Türkiye’ye göçmek zorunda kaldı.

Avrupa Birliği üyesi Yunanistan, oradaki Türklere öteden beri baskı yapıyor, en tabii temel haklarından mahrum ediyor.

Tarihler 1990’ları gösterdiğinde Doğu Bloku yıkıldı. Biz bu sayede dindaşlarımız ve soydaşlarımız kurtuldu diye sevinirken, Avrupa’nın göbeğinde Boşnak katliamı başladı. Yüz binlere varan Bosnalı kardeşimiz katledildi.

Aynı tarihlerde, Kars’ın, Iğdır’ın hemen ötesinde Azerî kardeşlerimiz Ermeniler tarafından katledildi. Karabağ ellerinden alındı ve o günden beri 1 milyondan fazla Azerî “sürgün” vaziyetinde hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar.

Yine 1990’lardan beri, Kafkaslarda, başta Çeçenler, milyonlarca Müslüman Rusların büyük baskısı altında…

Afrika’daki Müslümanlar üzerinde baskılar, ambargolar, ülke işgalleri, iç savaş körüklemeleri hiç bitmiyor.

Irak, 1991 ve 2003’te, ABD tarafından iki defa işgal edildi. İkinci işgal halen devam ediyor. Bu işgaller esnasında milyonlarca Müslüman öldü, milyonlarcası yaralandı ve sakat kaldı.

*                        *                      *

Şurada, sadece son 45–50 yılda Müslümanlara yapılan zulümleri, katliamları yazmaya çalıştım. Muhakkak ki, unuttuklarımız vardır. Haber alamadıklarımız vardır.

Müslümanlara yapılan bunca baskıyı, zulmü, katliamı nasıl değerlendirmek lâzım?

Dilimizde bir tabir var; “dünyayı başına dar etmek!” Şu bir “deyim.” Birisine sıkıntı vermek, çaresizlik içinde bırakmak gibi durumlar için kullanıyoruz. Fakat İslâm âleminin içinde bulunduğu hâle bakarsak; hem mecazî anlamıyla, hem de kelimenin tam manasıyla dünya Müslümanlara dar ediliyor.

*                        *                      *

Biz, bu dünyada her insana, hatta her canlıya yer olduğuna inanıyoruz. Sadece Müslüman’ın değil, Hıristiyan’ın da, Musevi’nin de, ateistin de yaşama hakkı olduğunu savunuyoruz.

Dünyanın nüfusu şimdiki kadar değil, bugünkünün birkaç katı bile olsa, onun toprak ve kaynakları bütün insanlara yeter. Bu dünya üzerinde herkese yer var.

Anlaşılıyor ki, İslâm düşmanları bizimle aynı fikirde değiller.

Acı olan İslâm âleminin paramparça görüntüsü ve bunları görememesi!

*                        *                      *

Üstatlardan

 

SEL GELİYOR!

 

Sömürü, medeniyet kılığına bürünmüş,

Sarılmış “evrensel”e, “global”e, “küresel”e.

İştahları kabarmış, dağlar gibi taşıyor,

Sürüklenecek sanki bütün yer küre sele…

 

Ekrem Şama

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 06.01.2009 Okunma: 681

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?