İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...213...

Özgür DENİZ - 28.08.2021

Bizler mutantan hayatlar yaşamak, caka satmak ve cebimizi doldurmak için politika kulvarına giriyoruz. Çünkü politika saf haliyle rant demektir yani halkın cebindekiyle zenginleşmek demektir ve tam da bu ülkede bu düzlemde yapılmaktadır. Bu yüzden de halk bitevi soyulmakta, politikacıda fasılasız kazanmakla, an be an zenginleşmektedir, üstelik kendisi zenginleşirken çevresine de pay vermektedir yani toplu zenginleşme vardır. Politika bankadan dahi daha çok kazandıran bankadır. Halka hizmet için oraya gidilmez. Zavallı halk bile ne hazindir ki, kendisi için gidildiğini sanır, hiçbir zaman kazanmadığını bildiği halde, ama cahilleştirildiği için durumu idrak edememektedir. Yani bildiği halde yine de inanmaktadır belki de böyle olduğuna. Çünkü halka hizmet etmenin Hakka hizmet etmek olduğunu bilmiyoruz, bilsekte umursamıyoruz. İrad ettiğimiz nutuklarımızda, verdiğimiz vaatlerimizde gerçeği söylemekle, gittiğimiz yerde gerçeğe göre uygulama yapmak çok ayrı şeylerdir. Oysa halka hizmet ediliyorsa bu kendini mutlaka gösterir ve bizlerde görürüz. Ama görmüyoruz, duymuyoruz, bilmiyoruz. Münhasıran tek boyutlu bir olay değildir bu, öyleyse tek boyuttan bakıp öyle değil işin aslı işte böyle diyemeyiz ve soranı susturamayız. Kardeşim hem hesap veren hem de hesap soran insanlar olmalıyız, öyle olmak zorundayız, zira gerçek gelişmenin, ilerlemenin yegâne yolu budur. Hesap sormuyorsan senden malı yoktur ve maalesef malız. Ama bizler ne hesap veriyoruz ne de hesap soruyoruz. Bizler ne olduğu belirsiz insançocuklarıymışız gibi bir görüntü veriyoruz. Bizler düzenlerin iyi çocukları olamayız, düzenlerin efendileri sorgulayan çocukları olmak zorundayız. Oysa politikaya halk uğruna kavga vermek için atılsak, kellemiz koltukta yapmamız gerekenleri umarsızca, korkusuzca, pervasızca yapsak, halka vurulmuş zincirlerin kırılması için iş yapsak, sözümüzü eğip bükmeden söylesek, dosdoğru olsak, dürüst hareket etsek, namuslu olsak, kim yanlışsa ve doğru kimse onu hesapsızca afişe etsek, kendi çıkarımız için değil halkın çıkarı için dövüşsek, mazlumların yanında zalimlerin karşısında dursak, halkın önünde ki karanlığın perdesini sıyırıp atsak ve halkı gerçeklerle buluştursak ve dahası bir daha uyutulmaması için onu tam anlamıyla uyandırsak olmaz mı? Hülasa; hem makamımızı hem de o makam sebebiyle sahip olduğumuz şeyleri helal ettirsek ve işimizin hakkını vermiş olsak olmaz mı? Bilakis orada bulunmamızın kıymet-i harbiyesi nedir ki? Ama işte böyle değil, böyle olmuyor ve biz bunu bilmek, ona göre hareket etmek zorundayız yani insan görünümlü hayvanlara hadlerini bildirmeliyiz.

 

EKSTRA:

 

https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/soner-yalcin/erbakani-kim-devirdi-6613738/?utm_source=yazardetay&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber

Tarih: 28.08.2021 Okunma: 393

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İ. Hakkı Cengiz

28.08.2021 - 15:48

"halkın cebindekiyle zenginleşmek" "Politika bankadan dahi daha çok kazandıran bankadır." Özgün ve yaratıcı tespitler... Kalemine sağlık. Güldürürken düşündüren satırlar. Katılmamak imkânsız. Var ol, can kardeşim. Selâmlar...

Özgür Deniz

28.08.2021 - 17:54

Gerçekler paşam gerçekler. Kahrolmasın Kİ acı verici gerçekler. Ama çaresizlik var serde elden bir şey gelmiyor. Sefil bir toplumuz. Neyse. Tüm kalbimle bilincimle içtenliğimle samimiyetimle benliğimle sonsuz teşekkürler inşaAllah saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey. Derin saygılar selamlar inşaAllah.