Medeni bir millet, zorlamayı reddeder, baskıya tevessül etmez. Ahlaki çürümeden rahatsız olur, adaleti haysiyet meselesi olarak telakki eder. Çünkü zor ve baskı insan fıtratına mugayirdir, hem de adil ve ahlaki değildir. İnsanların aldatılması zül addedilir. İnsanların haklarının yenmesinden dolayı utanç içinde kalınır. İnsana insan olduğu için saygı duyulur. Gerçek kimlik olarak insanlık kimliği görülür, gerisi teferruat olarak algılanır. Herkesin hakkına saygı duyulur ve herkesin, hakkını alması için merhamet, vicdan, adalet mekanizmaları çalıştırılır. Hiçbir mekanizma münhasıran birilerine devredilemez, herkese ait kalır ve adil olma özelliğini de buradan alır ve adil olmak için de kendinde bu yönüyle güç bulur. Medeni bir milletin hayat sahasında herkes hukuk önünde eşittir, kayırmacılık olmaz orada, herkesin düşüncesini izah etmesine hürriyet tanınır. Düşüncenin önüne barikat kurmak utanç vesilesi olarak görülür. Kolay kolay küçük işler yapılmaz orada, yapılan ne iş varsa büyük olur. İstifade edilecek büyük meziyet sahibi olan insanlar mutlak tespit edilirler ve millet hizmeti yolunda seferber edilirler ve bundan da kimse gocunmaz, çünkü menfaat herkesin menfaatidir ve seferber edilen insan, bu toprağın insandır. İyiliğe müzahir olunur, kötülüğe barikat, medeni bir milletin hayat sahasında. Vehimlerle, varsayımlarla kararlar alınıp, hareket edilmez. Önyargı yok olur, zanla hareket edilmez. Toplum bölünmez ama birleştirilir. Toplumu bölmeye matuf davranışlar telin edilir, böylesi davranışlara tevessül edenler tezyif ve tahkir edilirler. Tüm insanların birbirilerini sevmesi, kardeşçe yaşaması için çalışır herkes. Millet olmayı başarmış bir milletin çocukları asla ve kata çocuksu, utanılası işler yapmaz. Büyük hedefleri olur millet olmayı becermiş olanın. Küçük çıkar hesaplarında boğulmaz millet olan. Bizlerin daha çoook yol kat etmeye ihtiyacımız vardır muayyen bir aşamaya ulaşmak için. Henüz çocukluk evresindeyiz, küçücüğüz, büyümeliyiz.  

YORUMLAR