Öyle bir dünyadayız ki, erdemsiz olan
erdemli olanı bastırıyor, suçlu olan suçsuz olanı astırıyor. Kötü iyiyi her
daim ekarte ediyor. Ne kadar iyiysen o kadar kötüsün bu dünyada, ne kadar
namuslu isen o kadar suçlusun. Çünkü düzeni böyle kurulmuş bu dünyanın, düzeni
bozuk olan dünyanın da doğru çarkının olacağını düşünemeyiz değil mi? Tabi
dünya diyoruz da, bu dünyanın direksiyonunda da insan denilen yaratık var ve
her şey onun yüzünden oluyor yani gerçek şerefsiz olan dünya değil insan
denilen yaratık. Biraz daha düşünsen delirmemek elde değil bu dünyada. Çünkü
gerçekten iyi olan ve iyiye giden hiçbir şey yok. Dışarıdan bakınca görülmüyor
hiçbir şey, içeriye bir girin bakalım ne göreceksiniz, her şey mutlak rezalet,
her şey mutlak pislik içinde, bozuk olmayan hiçbir şey yok. Düşünmüyoruz da
zaten neyin nasıl olduğunu, şeylerin nasıl işlediğini, çarkın kim için ve nasıl
döndüğünü. Tüm çarklarını paramparça etmeyi, kendisini yerle yeksan eylemeyi ve
çarkları doğru ve adil dönecek yeni bir düzen kurmayı, o düzen temelinde
yaşanılabilir yeni bir dünya yaratmayı düşünmüyoruz. Erdemli insanların dünyası
olacak, her bir insan medenilik tacını takmış olacak ve orada millet olmuşluk
haliyle gurur duyacak insanlar bulunacak. Biz safi insanlığın saf egemenliği
için insanın güzel olmasını ve güzel şeyler ortaya koymasını istemiyoruz
maalesef. Çünkü biz insanlıkla dolu bir dünya istemiyoruz, istiyormuşuz gibi
yapıyoruz, insansızlaştırılmış dünyanın içine düşmek ve düşkünleşmiş insanlık
sayesinde yükselmek istiyoruz. Her türlü pisliği yapıyoruz, köpek gibi
yaşıyoruz ama hep en iyiyi, en güzeli istiyormuşuz gibi görünüyoruz. İstemekle
olmadığını biliyoruz ama isteklerimizin gerçek olması için insanca eylemler
ortaya koymaya yanaşmıyoruz. Gerek sözlerimizle, gerekse hareketlerimizle
mutlak tenakuz içindeyiz. Behemehâl başarılı olmak zorunda olduğumuzu
hissediyoruz ama hissettiğimiz şeyi anlamıyoruz, anlamayınca da eyleme
geçemiyoruz. Niye böyle söylüyoruz, çünkü doğruluk yolunda yürüyorsan ve
dürüstçe konuşuyorsan, başın beladan kurtulmuyor da ondan. Ama tüm bunlara
rağmen belalar yağmur gibi yağsa da başımızdan aşağı, biz daima yükselmesi için
çalışacağız insanın. Çünkü yüksek bir insanlık peşindeyiz, zira yüksek bir
yaşamı yüksek bir insanlığın getireceğine inanıyoruz. Bu yüzden düşen insanı
kaldırmak ve kaldırdığımız insanı da yükseltmek için yapılması gereken her ne
ise yapılsın diyoruz. Ve yapacağız da gücümüz yettiğince, dilimiz döndüğünce.
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...220...
Özgür DENİZ - 04.09.2021
Tarih: 04.09.2021
Okunma: 391
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
i. Hakkı Cengiz
04.09.2021 - 17:12
Karamsar ama kapak olacak bir başlangıç cümlesi... Her şey rezalet tespiti... Nihayet, şahane ve iyimser bitiş cümleleri... Yanındayım, sevgili kardeşim. Kalemine, yüreğine sağlık. Selâmlar...
özgür deniz
04.09.2021 - 20:31
Eyvallah saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey. Tüm kalbimle bilincimle içtenliğimle samimiyetimle benliğimle sonsuz teşekkürler. Maalesef ki maalesef medeni her şeyimizle rezil haldeyiz, temiz ve güzel kalan tek bir yanımız, şeyimiz yok. aynı duygu ve düşüncelerle bilmukabele inşaAllah.