İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...220...

Özgür DENİZ - 04.09.2021

Öyle bir dünyadayız ki, erdemsiz olan erdemli olanı bastırıyor, suçlu olan suçsuz olanı astırıyor. Kötü iyiyi her daim ekarte ediyor. Ne kadar iyiysen o kadar kötüsün bu dünyada, ne kadar namuslu isen o kadar suçlusun. Çünkü düzeni böyle kurulmuş bu dünyanın, düzeni bozuk olan dünyanın da doğru çarkının olacağını düşünemeyiz değil mi? Tabi dünya diyoruz da, bu dünyanın direksiyonunda da insan denilen yaratık var ve her şey onun yüzünden oluyor yani gerçek şerefsiz olan dünya değil insan denilen yaratık. Biraz daha düşünsen delirmemek elde değil bu dünyada. Çünkü gerçekten iyi olan ve iyiye giden hiçbir şey yok. Dışarıdan bakınca görülmüyor hiçbir şey, içeriye bir girin bakalım ne göreceksiniz, her şey mutlak rezalet, her şey mutlak pislik içinde, bozuk olmayan hiçbir şey yok. Düşünmüyoruz da zaten neyin nasıl olduğunu, şeylerin nasıl işlediğini, çarkın kim için ve nasıl döndüğünü. Tüm çarklarını paramparça etmeyi, kendisini yerle yeksan eylemeyi ve çarkları doğru ve adil dönecek yeni bir düzen kurmayı, o düzen temelinde yaşanılabilir yeni bir dünya yaratmayı düşünmüyoruz. Erdemli insanların dünyası olacak, her bir insan medenilik tacını takmış olacak ve orada millet olmuşluk haliyle gurur duyacak insanlar bulunacak. Biz safi insanlığın saf egemenliği için insanın güzel olmasını ve güzel şeyler ortaya koymasını istemiyoruz maalesef. Çünkü biz insanlıkla dolu bir dünya istemiyoruz, istiyormuşuz gibi yapıyoruz, insansızlaştırılmış dünyanın içine düşmek ve düşkünleşmiş insanlık sayesinde yükselmek istiyoruz. Her türlü pisliği yapıyoruz, köpek gibi yaşıyoruz ama hep en iyiyi, en güzeli istiyormuşuz gibi görünüyoruz. İstemekle olmadığını biliyoruz ama isteklerimizin gerçek olması için insanca eylemler ortaya koymaya yanaşmıyoruz. Gerek sözlerimizle, gerekse hareketlerimizle mutlak tenakuz içindeyiz. Behemehâl başarılı olmak zorunda olduğumuzu hissediyoruz ama hissettiğimiz şeyi anlamıyoruz, anlamayınca da eyleme geçemiyoruz. Niye böyle söylüyoruz, çünkü doğruluk yolunda yürüyorsan ve dürüstçe konuşuyorsan, başın beladan kurtulmuyor da ondan. Ama tüm bunlara rağmen belalar yağmur gibi yağsa da başımızdan aşağı, biz daima yükselmesi için çalışacağız insanın. Çünkü yüksek bir insanlık peşindeyiz, zira yüksek bir yaşamı yüksek bir insanlığın getireceğine inanıyoruz. Bu yüzden düşen insanı kaldırmak ve kaldırdığımız insanı da yükseltmek için yapılması gereken her ne ise yapılsın diyoruz. Ve yapacağız da gücümüz yettiğince, dilimiz döndüğünce.

Tarih: 04.09.2021 Okunma: 391

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

i. Hakkı Cengiz

04.09.2021 - 17:12

Karamsar ama kapak olacak bir başlangıç cümlesi... Her şey rezalet tespiti... Nihayet, şahane ve iyimser bitiş cümleleri... Yanındayım, sevgili kardeşim. Kalemine, yüreğine sağlık. Selâmlar...

özgür deniz

04.09.2021 - 20:31

Eyvallah saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey. Tüm kalbimle bilincimle içtenliğimle samimiyetimle benliğimle sonsuz teşekkürler. Maalesef ki maalesef medeni her şeyimizle rezil haldeyiz, temiz ve güzel kalan tek bir yanımız, şeyimiz yok. aynı duygu ve düşüncelerle bilmukabele inşaAllah.