Gerçekleri söyleyince ne
şerefsizliğiniz kalıyor, ne de hainliğiniz? Kişinin gerçek değerini, kalitesini
Tanrı bilirmiş ve Tanrı bilirmiş kimin ne olduğunu. Günü geldiğinde de
bildirecekmiş, bilmeyenlere elbette! İşte bu yüzden her daim diyorum ya
kalabalıkla aynı Tanrı’ya inanmıyorum diye ve aynı Devlet olgusuna tabi değilim
diye hatta bu toplumla ve hatta inançlı olduğunu söyleyenlerle de aynı Tanrı’ya
inanmıyorum ve aynı Devlet olgusuna tabi değilim diye. Oysa şerefsizlik ve
hainlik nedir bilir misiniz? Kalabalığa ait olanları yani onların inandığı ve
tabi olduğu Tanrı’yı ve Devleti reddetmek değildir, kalabalıkla aynı düşüncede
olmaktır yani onlarla aynı Tanrı ve Devlet düşüncesinde mutabık kalmaktır. Oysa
böylesi bir şey, gerçeklerin peşinden koşan, insan olarak varolmak isteyen,
yalanlara ve yalancılara meydan okuyan birisi için züldür. Çünkü birilerinin
ürettikleri Tanrı’ya ve Devlete tabi olmaktansa, ezelde varolan ebedde varolacak
olan ve kendiliğinden olan Tanrı’ya ve büyük insanlığın konsensüsü neticesine
ihdas olmuş konvansiyon sonucunda cisimleşmiş bulunan Devlete tabi olmak
şereftir. Bendeniz yapaylıklardan nefret ediyorum ama doğal olana aşığım. Çünkü
doğal olanın özündenim ama yapaylıkların kurbanıyım. Herkes beyni ve gönlü
kadar yaşar. Kimse de, kimsenin yaşamının tayin edicisi değildir. Madem yaşam
boyutunda tutsaklarız, bari belirlemekte hür olalım değil mi? Şerefsiz ve hain
değiliz ama şerefsizlerin ve hainlerin kim olduklarını yemin olsun ki çok iyi
biliriz, biliyoruz ve ilanihaye unutmayacağız, bir gün mutlaka izhar edeceğiz. Gelecek mutlaka gelecek olan!
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...235...
Özgür DENİZ - 19.09.2021
Tarih: 19.09.2021
Okunma: 297
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.