Bugün, bilgi, bilim, ilim, fikir,
siyaset ekseninde insanlık toprağında olan biten şey, kahir ekseriyetiyle kahve
muhabbetinden başka bir şey değildir. Maalesef hakiki anlamıyla ne bilgi ne de
fikir vardır. Ve ne de bunları edinmek adına bir mücadelemiz bulunmaktadır bu
şeylere matuf, dahası takdir edilen şeylerde değildirler, binaenaleyh bu
şeylere dair bu şeylerin sanki topraklarımızı terk etmiş gibi bir durumlarının
olduğu da ihsas edilmektedir. Zaten bunlara ulaşmak sıkıntılı ve zorlu süreçlerdir
ve bunlar takdir edilmedikleri takdirde de terk edip giderler itibar
görecekleri yerlere. Bu topraklarda itibar hiçbir zaman bunlarda aranmadı, her
daim maddiyatta arandı, böyle olunca da ne bunlar kaldı ne de itibar. Nihayetinde
de, soylu ve yüce fikir teatilerinden mahrumdur insanlık. Ne fikir sahibidir,
ne sahip olduğunu savunacak potansiyeli vardır, ne eleştiri kabiliyetine
maliktir, ne de gerçekten seviyeli müzakereler yapabilecek kadar yüce bir ruha,
aydınlık bir kafaya sahiptir. Bu ise hayatı yaşamak diye bir şey bırakmıyor
ortada, hatta hayat diye bir şey bırakmıyor, kuru, yavan, sığ, yeknesak,
düzeysiz bir hayatın kurbanları oluyoruz. Bizimkisi fikir sahipliği değil,
çünkü sahibi olacağımız bir fikrimiz yok, zira bilgimiz yok mu fikrimiz olsun.
Biz şuradan buradan duyduklarımızla bir fikrimizin oluştuğunu ve savunacak bir
fikre sahip olduğumuzu sanıyoruz. Kahve muhabbeti tarzındaki muhabbetleri de
fikir muhabbeti yapıyoruz sanıyoruz. Politikacıların peşlerine takılıp, onların
söylediklerini dinleyip, dinlediklerimizi olmayan fikrimizle çözümleyip, ulaştığımız
sonuca göre kısır müsademeler yapmaktır insançocukları maalesef. Bizim
yaptığımız şey; müntesibi olduğumuz ve savunduğumuz yapıların icraatlarını
teyit etmek, onlara müzahir olmak adına haklı gerçekler üretmektir ve bu haklı
gerçekleri de karşımızda duran yapıların müntesiplerine karşı savunmaktır. Bunu
da kahve muhabbeti tarzında yapıyoruz. Savunduğumuz yapılar ne diyorsa onu
diyoruz, neyi savunuyorsa onu savunuyoruz ve bu minvalde de diğer yapılarla ya
dostluk kuruyoruz ya da onlara düşmanlık yapıyoruz. Yani haddizatında anlayabildiğimiz,
anlamlandırabileceğimiz bir şey yok. Kör dövüşü izliyoruz, kör dövüşü
yapıyoruz. Gerçekten kuru bir hayatın sürüleriyiz. Sefil, rezil, izzetsiz
yaşayıp gidiyoruz. Çobanlarımızın savunusunu yapmaktan, onların sürülerini
çoğaltıp saymaktan ve korumaktan başka yaptığımız hiçbir şey yoktur. Bizden bir
şey olur ha..!
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...236...
Özgür DENİZ - 20.09.2021
Tarih: 20.09.2021
Okunma: 315
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.