İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...236...

Özgür DENİZ - 20.09.2021

Bugün, bilgi, bilim, ilim, fikir, siyaset ekseninde insanlık toprağında olan biten şey, kahir ekseriyetiyle kahve muhabbetinden başka bir şey değildir. Maalesef hakiki anlamıyla ne bilgi ne de fikir vardır. Ve ne de bunları edinmek adına bir mücadelemiz bulunmaktadır bu şeylere matuf, dahası takdir edilen şeylerde değildirler, binaenaleyh bu şeylere dair bu şeylerin sanki topraklarımızı terk etmiş gibi bir durumlarının olduğu da ihsas edilmektedir. Zaten bunlara ulaşmak sıkıntılı ve zorlu süreçlerdir ve bunlar takdir edilmedikleri takdirde de terk edip giderler itibar görecekleri yerlere. Bu topraklarda itibar hiçbir zaman bunlarda aranmadı, her daim maddiyatta arandı, böyle olunca da ne bunlar kaldı ne de itibar. Nihayetinde de, soylu ve yüce fikir teatilerinden mahrumdur insanlık. Ne fikir sahibidir, ne sahip olduğunu savunacak potansiyeli vardır, ne eleştiri kabiliyetine maliktir, ne de gerçekten seviyeli müzakereler yapabilecek kadar yüce bir ruha, aydınlık bir kafaya sahiptir. Bu ise hayatı yaşamak diye bir şey bırakmıyor ortada, hatta hayat diye bir şey bırakmıyor, kuru, yavan, sığ, yeknesak, düzeysiz bir hayatın kurbanları oluyoruz. Bizimkisi fikir sahipliği değil, çünkü sahibi olacağımız bir fikrimiz yok, zira bilgimiz yok mu fikrimiz olsun. Biz şuradan buradan duyduklarımızla bir fikrimizin oluştuğunu ve savunacak bir fikre sahip olduğumuzu sanıyoruz. Kahve muhabbeti tarzındaki muhabbetleri de fikir muhabbeti yapıyoruz sanıyoruz. Politikacıların peşlerine takılıp, onların söylediklerini dinleyip, dinlediklerimizi olmayan fikrimizle çözümleyip, ulaştığımız sonuca göre kısır müsademeler yapmaktır insançocukları maalesef. Bizim yaptığımız şey; müntesibi olduğumuz ve savunduğumuz yapıların icraatlarını teyit etmek, onlara müzahir olmak adına haklı gerçekler üretmektir ve bu haklı gerçekleri de karşımızda duran yapıların müntesiplerine karşı savunmaktır. Bunu da kahve muhabbeti tarzında yapıyoruz. Savunduğumuz yapılar ne diyorsa onu diyoruz, neyi savunuyorsa onu savunuyoruz ve bu minvalde de diğer yapılarla ya dostluk kuruyoruz ya da onlara düşmanlık yapıyoruz. Yani haddizatında anlayabildiğimiz, anlamlandırabileceğimiz bir şey yok. Kör dövüşü izliyoruz, kör dövüşü yapıyoruz. Gerçekten kuru bir hayatın sürüleriyiz. Sefil, rezil, izzetsiz yaşayıp gidiyoruz. Çobanlarımızın savunusunu yapmaktan, onların sürülerini çoğaltıp saymaktan ve korumaktan başka yaptığımız hiçbir şey yoktur. Bizden bir şey olur ha..!

Tarih: 20.09.2021 Okunma: 349

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?