Sayın Devlet! Şu da aklına gelmesin,
aklıma geldiği gibi konuştuğum ve her yerde aynı olduğum sanılmasın. Şunu da
bil ki ve kuvvetle muhtemel biliyorsundur ki; hayatım boyunca tek bir an bile,
vazifemle düşüncemi kesinlikle karıştırmadım, böylesi bir şeyi de her daim reddettim,
yapanları kesinlikle tensip ve tasvip etmedim, bunu da yüzlerine söyledim,
hepsini de hüccetlerimle ıskat ettim. Çünkü vazife kutsaldır, nesneldir ve
herkese matuftur. Ama düşünce ise özeldir, özneldir, elbette kendi indimde
yücedir. Bu sebeple, herkese ait olan yerde herkesi ihata eden prensiplere
şeksiz şüphesiz riayet ederim ama münhasıran ve tamamıyla kendime ait olan
yerde de kendi prensiplerim meriyettedir. Çünkü herkese ait olan yerde herkese
ait olanlar vardır velakin kendime ait olan yerde münhasıran kendim ve
düşüncelerim vardır, karşımda ise benimle alakaları olsa bile insanlık
yönünden, düşün yönünden benimle alakası olmayanlar bulunmaktadır, öyleyse
orada ki hürriyetimi de tahdit etmem ve ettirtmem. Vazifede öznel düşünceye
hayır ama sosyal hayatta amansızca ve acımasızca evet diyorum. Burada tezat
oluşmuyor mu diye düşünülebilir? Hayır oluşmuyor. Çünkü herkese ait olanların
bulunduğu herkese ait olan bir yerde özel hayatını tahdit etmek gibi bir
sorumluluğun ve zorunluluğun vardır ama münhasıran kendine ait olan bir yerde
yani toplum için de özel hayatını muayyen prensiplere riayet temelinde
yaşayabilirsin. Çünkü herkese ait olan yer herkesindir ve herkesin hakkını
korumak ve hakkına riayet etmek vicdani bir durumdur ama özel dünya kişinin
şahsına aittir ve istediği gibi yaşar, beğenmeyen ya yüz çevirir, ya terk eder,
ya da susar, başka bir ospiyon olamaz ve şahıs tahdit edilemez. Yani
hürriyetini tahdit etmen gibi bir durum yoktur orada. Binaenaleyh; özel
hayatımda öznel yönümü sonuna kadar kullanıyorum. Misal; bir devlet dairesinde
kafana göre ben böyleyim deyip hareket edemezsin, zira orası her türden
düşünceyi taşıyan herkesindir ve orada herkese adil ve eşit davranmak, hizmet
vermek vazifen vardır ama sokaklar, caddeler, özel mekânlar kişinin kimliğini
açıkça yaşayabileceği yerlerdir, oralarda herkesindir ama oralarda devlette ki
gibi bir hizmet verme sözkonusu değildir. Velakin bu toplum her kesimiyle
maalesef henüz bunun idrakine varabilmiş bir toplum değildir, ki, ne hazindir
ki sen bile bunu idrak edebilecek düzeye gelememişsin sayın devlet. Zira
görünen köy kılavuz istemez. Zaten bunu becerebilmiş olsaydık, bugün bu durumda
olmazdık.
EKSTRA: